Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '14

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Biyomedikal bitkiler IV - Kapari (Capparis spinosa)

Biyomedikal bitkiler IV - Kapari (Capparis spinosa)
 

Fotoğrafın yayın hakları KOZMER'e (Kozmetik Ürünler Uygulama ve Geliştirme Merkezi) aittir.


BİR TUTAM GİZEM+ BİR TUTAM ALBENİ+ BİR TUTAM ASİLİK+ BİR TUTAM ŞİFA = KAPARİ

Kapari, Gebere, gebre adları ile de anılan bir bitki olup, son yıllarda çok önem kazanmış ve kıraç alanların değerlendirilmesi amacı ile tarımı teşvik edilmeye çalışılmıştır.

Benim kapariyle tanışıklığımsa ise, yine çocukluk yıllarıma rastlar. Kapariyi gören herkes bilir ki hayranlık uyandıracak güzellikte çiçekler açan bir bitkidir ve benim içinde mor detaylar taşıyan bu çiçeğe kayıtsız kalabilmem söz kokusu değildir.

Beyazla morun çok ilginç bir şekilde harmanlandığı bu bitki, zoru sever.

En olmadık yerlerde açtığına bizzat tanık olabilirsiniz. Bir keresinde ona deniz kıyısındaki kayalıklarda rastlamış, aşağıya doğru inen dimdik kayaların içerisinden kökleri kayada olmasına rağmen sanki yerçekimi yokmuşçasına gayet güvenli, kendinden emin, ışıl ışıl, parlak ve mağrur deni

zi izlediğini gördüğümde, sen ne kadar kendini beğenmiş bir çiçeksin böyle diye ona takılmıştım içten içe. Bana kızmadığını biliyorum çünkü onun kıraç arazilerde, yol kenarlarında, düzlüklerde de açtığını biliyorum, o da bunu bildiğimi biliyor diye düşünüyorum.

Yine de kendisine, en son Yuvarlak Çay kanyonunda rastladığımda, dimdik bir kayalıkta, kayanın içinde sakladığı kökleri ve o muhteşem çiçekleri ile donanmış halini görünce, ‘’senin var biraz kendini beğenmişliğin laf aramızda’’, diye bir düşünce geçirdim aklımdan, içten içe gülümseyerek.

Ama güzellik biraz da nazla, biraz da dikenle taşınır diye düşünüyor olsa gerek bu zor koşulların çiçeği, kanımca. Neden mi, açtığı yerler kimsenin harcı değildir de ondan diyebilirim rahatlıkla.

Kapari ile yapılmış bir yüksek lisans tez danışmanlığım, yayınlarım ve bir de projem oluğundan oldukça bilgi sahibiyim onunla ilgili, doğal olarak.

Kapari kesinlikle gezegenimizdeki en ilginç bitkilerden biri, hem biyomedikal anlamda, hem yetiştiği yerler, hem de gıda anlamında. Kapari çiçeğine dikkatle bakan birinin ondan etkilenmemesi de bana pek mümkün gelmiyor açıkçası.

Biraz bilgi verecek olursak;

Bitki, özellikle Akdeniz ikliminin etkili olduğu yerlerde yetişse de, Karadeniz sahili dışında hemen hemen tüm bölgelerde görülebilir yetişebilir. Güneşi seven bir bitki olan kapari, güneşi doğrudan alabildiği hemen her yerde rahatlıkla yetişebilir. İklime göre, mayıstan itibaren çiçeklenme dönemi başlar ve Ağustos-Eylül gibi kapsüllere benzeyen meyvelere dönüşür.

Çiçek açmadan önceki küçük tomurcukları (gebre, kebere, kapari) toplanarak tuzlu suda muhafaza edilebilir.

Bu tomurcuklar; gıda, kozmetik, boya ve ilaç sanayiinde kullanılabilir.

Yine bu çiçek açmadan önceki tomurcukları, salamura ya da konserve şeklinde doğrudan da, tüketilebilir.

Konserve olarak hazırlanan kapari; turşu, salata, pizza üstü, balık ve av etleri yanında garnitür olarak yenilebilmektedir.

KAPARİNİN ŞİFA/GIDA OLARAK KULLANIMINA DAİR

Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde kapariden bahsedilmektedir. Yaklaşık 400 yıl öncesine dayalı bu eserde. “İşte burada kumlu toprakta( Çukurova bölgesinin kıyı kısımları), bu iklim şartlarında “gebre” adında bir yemiş yetişiyor ve bu yöre halkı bu yemişin sirkeli turşusunu yapıyor. Bu turşu için “çok faydalı diyorlar” diyor, Evliya Çelebi.

Faydalı oluşu bazı hastalıklara deva olmasından, zindelik ve güç vermesinden olsa gerek.

Kaparinin bezelye büyüklüğündeki tomurcuklarının protein, vitamin, mineraller, yönünden oldukça zengin olması, onu doyurucu bir besin haline getiriyor,

Avrupa ve Amerika da, vazgeçilmez bir çeşni olarak sofralarda yerini alıyor.

Özellikle Batı Avrupa ülkelerinde kaliteli bir meze olarak kabul görüyor. Kapari tomurcukları salamura edildikten sonra, zeytinyağı ve limonla işlem görüyor ve mezeye dönüşüyor; sofraların baş tacı oluyor.

Kaparinin tomurcukları dışında “karpuzcuk”da denilen meyveleri ve sürgün uçları da salamura ve sirkede muhafaza edilmek suretiyle gıda olarak değerlendiriliyor.

Özellikle de Kıbrıs’ta ve İspanya’da sürgün uçları, vejetasyonun başlarında taze iken toplanıyor.

Tabii yine sirke ve tuz ile terbiye edildikten sonra tüketiliyor.

İnsanlar kapariyi gıda niyetine tüketirken aynı zamanda, pek çok hastalığa karşı da bağışıklık kazanıyorlar.

Hayvanlar yediğinde ise sonuç inanılmaz. Süt ve yumurta verimi oldukça artıyor.

Sirkesinden diş ağrılarının giderilmesinde faydalanıldığı da bazı kaynaklarda yer almaktadır.

Avrupa’da meyveleri ve çiçek tomurcukları, müshil(kabızlık giderici) ve diüretik(idrar söktürücü) olarak kabul edilmekte, uyarıcı ve iskorbüt hastalığını önleyici olarak değerlendirilmekte.

KAPARİNİN KOZMETİK ÜRÜNLERDE KULANIMINA DAİR

Kapari proteolitik enzimler açısından çok zengin bu da onu en özel ürün tasarımları için çok cazip hale getiriyor ki, benim kozmetik kimyasına ilgi duyma noktamdaki kilometre taşlarımdan biri de bu bitki olmuştur. Ama şunu yeniden belirtmek isterim ki, hangi bileşik ya da ekstrelerle bir araya geleceği konusunda son derece seçici.

Kiminle nasıl bir sinerji oluşturacağı sorusunun cevabı zor ama sonuçları çok etkileyici.

 

...........................

 

Bir yerlerde ona rastlarsanız çok dikkatli bakmanızı öneriyorum.

Düşündüğünüzden çok daha etkileyici ve başına buyruk bir bitki o.

Sanki ne kadar etkileyici bir donanıma sahip olduğunun bilincinde gibi davranıyor.

O, mütevazı görünen asi bir güzel.

 

Sohbetlerimiz devam edecek efendim.

 

Saygılarımla.

 

 

Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir

26.06.2014

Muğla

 

 

 
Toplam blog
: 130
: 1375
Kayıt tarihi
: 08.04.14
 
 

Muğla Üniversitesinde Prof. Dr. olarak çalışmaktayım. Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkez..