Biz Bize Yeteriz...

Övünmek güzel bir şey de, bunu, nesnel olarak herkes bile olmasa, büyük bir kesimin de kabul etmesi gerekmez mi?

Sabah gazetesi başyazarı Sayın Mehmet Barlas da, hükümetin icraatlarını ve hizmetlerini mütemadiyen yazılarında dile getirir.

Şunu kabul edelim ki...

Gerçekten de hükümet, sağlık alanında “önemli” denilebilecek türden hizmetlere imza atmıştır. Tabii ki bunları görmemek için ya körgöz ya da melankolik ideoloji taraftarı olmanız lâzım.

***

Öte yandan... Yine bu iktidara göbekten bağımlı gazetelerin sürekli övgü türünden yazılar kaleme almaları, ama nedense hiç eleştirilecek bir şey bulamamaları da ilginç. Dediğim gibi, AK Parti hükümeti döneminde önemli denilebilecek türden hizmetler ve sağlık harcamaları yapıldı. Bunları elimizin tersiyle itemeyiz. Ama, şu da bir yanılgı olsa gerek: Türkiye dünyanın en iyi sağlık sistemine sahip ülkesidir!

Tabii ki bu dönemde gördük, ülkemiz birçok ülkeye tıbbî malzeme yardımında bulundu. Bunlar uluslararası cemiyet açısından takdir edilebilecek davranışlar. Yine, yurtdışındaki vatandaşlarımızın devlet eliyle bulundukları ülkelerden, Türkiye’ye vatanlarına getirilmeleri, bence ülkemizin bu dönemde eşgüdüm ve koordineli çalıştığının emareleridir.

***

Ama yine öte yandan... İçeride siyasal partiler bağlamında olsun, vatandaşlar arasında olsun; kutuplaştıran bir siyasal dilin kullanılması, ortak bir zeminde buluşulmasına da engel oluyor. Tabii herkes aynı şeyi düşünmek zorunda değil. Kimseyi egemen kültürün veya iradenin tarafında saf tutmaya da zorlayamazsınız.

İnsanları, vatandaşlarımızı, sivil toplum kuruluşlarını, mahalli idare kurumlarını, şucu veya bucu şeklinde yaftalamak da hiç hoş bir tablo ortaya çıkarmıyor. Bari şu dönemde gerçekten de “Biz bize yeteriz” şiarını kimseyi ötekileştirmeden yaşama geçirebilsek, ne iyi olur.