Biz küresel ısınma için neler yapıyoruz?

Amerika’nın anlaşmayı imzalayıp imzalamayacağı tüm dünya gündeminde baş sıralarda yer alıyor. Küresel ısınmanın en önemli nedenlerinden biri olan seragazların büyük kısmının sebebi Amerika, Çin, Japonya ve Rusya. Amerika en başta yer alan ülke.

Şu birkaç gündür yağan yağmur için ne kadar sevindiğimi bilemezsiniz. Ama yeterli midir? Ya da yazı geçirsek, gelecek yaz ne olacak? Durum inanım çok ama çok vahim. Tıpkı kanserli bir hücere gibi.

Peki bizler ne yapabiliriz?

Ben en azından gün aşırı duş alırım. Renklileri ve beyazları tonlarına göre ayrı ayrı çamaşır makinesinde yıkarım ki; beyazların rengi atmasın ve daha beyaz görünsünler diye. Evimde her hafta camlar silinir, yerler silinir. Bulaşıklarımı makine yıkar gün aşırı. Gün içinde bol bol gider ellerimi yıkarım. Yani kısaca ben mis kokulu temiz çarşaflarla, temiz kokulu çamaşırlarla oğlumu büyüttüm bu güne kadar. Evde hiçbir yerde çöp göremezsiniz. 1 çöp kutum vardır ve tüm çöpler ona atılır. Sadece artık yemekleri ayırırım, sokak hayvanlarına vermek için.

Yani tam olarak böyle idi taa ki 02.02.2006 tarihinde "Uygunsuz Gerçek" belgeseline gidene kadar. Tüm gerçeklerle yüz yüze gelince, depremden daha yıkıcı insanoğlunun evimi yok etmesini görünce gözlerim doldu. Belgeselin sonunda söylediği gibi kişisel olarak yapabileceklerimi düşünmeye başladım.

Ve 03.02.2006 tarihinden sonra uygulamaya soktuğum kişisel önlemler:

- Çöpleri kağıt, cam, plastik şişe ve evsel atık olarak istiflenecek.

- Elektrik tasarruflu lambalar kullanılacak

- Çamaşırlar ve bulaşıklar mümkün olduğunca idareli yıkanacak.

- Asla kullanılmayan alanlardaki ışıklar yakılmayacak.

- Doğalgaz üşünmeyecek kadar kısılacak.

- Ve bunları yapmaları için çevremdeki insanlara baskı yapılacak.

- Belediye aranıp; geri dönüşümlü atıklar için mahalleye ayrı bidonları koymaları istenecek.

Lütfen blog dostlarım, sizlerde bir şeyler yapın; arkadaşlarınıza, ailenize ve hatta sizi yönetenlere gerekli önlemler için tel, faks vb. ile baskı yapın.

Ve son bir şey daha: sinema salonunda belgeseli izlemeye gelen toplam 10 kişi yoktu. Türkçe dublaj olmaması işi zorlaştırsa da (Al Gore çok hızlı konuştuğundan, alt yazı takibi zorlaşıyor) lütfen gidin. İnanın kızınızın ve oğlunuzun gençlik yıllarını geçireceği gezegeni görünce kendi evinize (dünyaya) hiç de benzetemeyeceksiniz. Ve kilometrelerce bir buz parçası bulup üzerine çıkmak için yüzen ve en sonunda ölen kutup ayısını duyunca acıyı en derinlerinizde hissedeceksiniz.