Dünyayı kurtaracak projeler...

Dünya çapında siyasilerin ‘karbonu azaltma anlaşmaları’ndan yeterli sonuç alınamayınca, bilim adamlarının konuyla ilgili çalışmaları önemli bir beklenti oluşturdu.

Geçenlerde, Londra’daki Bilim Müzesi’nde açılan ‘Yosunlar Dünyayı Kurtarabilir mi?’ sergisinde, dikkatler dünyayı kurtaracak projelere yöneldi.

Küresel ısınmayı azaltacak ve başarı şansı yüksek projeler, İngiltere’de kamuoyuna tanıtıldı.

Projelerden ilki, sentetik ağaç dikimidir. Bu projeye göre; karbondioksit emen sentetik ağaçlar dikilerek, dünyadaki fazla karbondioksitin emilmesi mümkün olacak.

Bu ağaçların en önemli özellikleri, büyümemesi, çiçek vermemesi ve yılda her birinin 90 bin ton karbondioksit emebilmesidir.

Gelecekte karbon ayrıştırma yolu ile havanın temizlenmesi, küresel ısınmaya karşı mücadelede önemli rol oynayacaktır. Bu nedenle projenin uygulanma şansı hayli yüksektir.

Bir diğer proje ise, sülfür örtüleridir. Bu projeye göre, volkanik patlamalarda stratosferde biriken sülfür, örtü görevini görmekte, güneş ışınlarının dünyaya ulaşmasını engellemektedir.

Bundan esinlenerek, sülfür dolu yüzlerce roket stratosfere gönderilerek bu sorunu çözmek mümkündür. Ancak bunun asit yağmurlarına yol açacağı ve ozon tabakasına zarar vereceği düşünülerek, bilim adamlarını endişelendirmektedir.

Karbon monoksit salmayı aza indirecek en ucuz proje ise, bulut kalkanı oluşturmaktır. Deniz suyu spreyler yardımıyla kullanılarak, bulut miktarı yüzde 4 oranında artırılırsa; dünya güneşin radyoaktif ışınlarından korunabilir.

Projenin dezavantajı, süre içinde, hava değişikliklerine yol açacağı ihtimalidir. Uygulanabilirlik şansı yüksektir.

Güneşin radyasyon etkisi, dünyada yaşamı sağlıyor. Ancak küresel ısınma nedeniyle, yaşamak için radyasyona duyulan ihtiyaç azalıyor.

Dünyaya gelen radyasyonu azaltmak üzere, uzaya dev aynalar yerleştirmek ve gelen ışınların yüzde birini geri yansıtmak mümkündür.

Bu projenin maliyeti hayli yüksek olduğundan, uygulanabilinirlik ihtimali ve başarı şansı düşüktür.

Bir diğer proje ise deniz yosunlarıyla ilgidir. Doğaları gereği, yosunlar önce karbondioksiti emerler, sonra ölür ve emilen karbondioksitle birlikte denizin dibine inerler.

Denizlerde yosun miktarını çoğaltmak için bolca demir atılması gerekir. Bazı ülkelerde proje gereği, şimdiden denizlere demir atılmaya başlandı.

Ancak kimi uzmanlara göre, bu uygulama ileride kirlenmeye yol açabilir. Bu nedenle kullanımı uzun vadede ekonomik olmayan bir proje olarak değerlendiriliyor.

Görüldüğü üzere, bilim adamları, küresel ısınmaya dayalı ve insanlığa felaket getirecek tehlikeleri bertaraf etmek için yoğun çaba sarf etmekteler.

Dileğimiz aynı arayışların siyasi ve ekonomik alanlarda da sürdürülmesi ve bu sorunlara uygun çözüm önerilerinin bulunmasıdır.

Yoksa bu gidişle, alternatifsiz siyasi ve ekonomik sorunlar, küresel ısınmadan önce insanlığın sonunu getirecekler!

Kaynak: İMEDYA