Bizi yöneten bilinçaltımız ve çekirdek inançlarımız

Hani bazen adım atmak isteriz de bir şey bizi tutar ya, veya o adımı atmamak için bahaneler kendimize bahaneler bulur, mazeretler çıkarırız, tüm bunlarla çevremize karşı kendimizi korumaya alırız, yeter ki o adımı atmayalım. Aslında bir atabilsek o adımı, bir kere o cesareti bulabilsek gerisi çorap söküğü gibi gelir. Ama biz hayata güvenmeyiz ki, inanmayız gerisinin geleceğine ve hazır bekleriz. Böylece hayatımız tekrar eden döngülerle geçer, ta ki o adımı atana kadar.

Peki neden tüm bunları yaşarız? Bizler bilinçli olarak farkına varmadan bilinçaltımız bizi yönetir. Bunu da bizi korumak adına güvende olmamız içi yapar. Hepimiz çoğunlukla 0-7 arasında oluşturduğumuz bazı çekirdek inançlara sahibiz ve bilinçaltımız bu yaşlarda aldığımız ve bilinçaltına yerleştirdiğimiz kararlarımıza göre bizi yönetir.

Çok basit bir örnek vereyim. 4-5 yaşlarında küçük bir kız çocuğu düşünelim. Annesi ve yanında komşuları var. Çocuk kendi dünyasında oyuncakları ile oynuyor ancak, beyin konuşulan her şeyi kaydeder. Zaten çocuklar ilgilenmiyorlarmış gibi görünseler de büyüklerin konuşmalarını çoğunlukla dikkatle takip ederler. Bu küçük çocuğunda yanında anne ve birkaç komşu hanım sohbet ediyorlar ve bilmem kimin kızını konuşuyorlar. Konuştukları kişi yeni evlenmiş ancak çok mutsuz ve eşinden kötü, değersizlik yaratan davranışlar görüyor. Küçük kızımız bu konuşmayı dikkatle dinlediyse bilinçaltında “evlilik=değersizlik=mutsuzluk ---- ben evlenmemeliyim, karşı cinsle ilişim olmamalı” gibi bir kayıt bilinçaltında oluşuveririr. Sonra ne olur? Küçük kızımız büyür tüm bunlardan bilinçli düzeyde habersiz bir genç hanım olur. Ya evlilik çağı gelmesine rağmen bir türlü evlenemez, karşısına çıkan herkeste bir kusur bulur ve geri çevirir. Veya  kendisine değersizlik yaşatacak, kötü davranacak partnerler bulur. Çünkü bilinçaltında aslında karşı cinsle bir ilişki istememektedir ve bilinçaltı hep kendisine değersizlik yaratacak olan kişileri kendine çeker.

Başka bir örnek daha vereyim. 6-7 yaşlarında bir erkek çocuk düşünelim. Ve bu çocuğumuzun babası da sürekli “çok para mutsuzluk getirir”  diyor olsun. Bu çocuğumuz büyüdüğünde parasal sorunlar yaşar çünkü parası olduğunda mutsuz olacağına inanmıştır. Eline para geçse bile tutamaz, bilinçaltı parayı istemez.

Bu arada bütün çekirdek inançların bu kadar basit oluştuğunu da düşünmeyelim. Çocuklukta yaşanılan çok ağır travmalar da (taciz, saldırı, yakınlarını kaybetmek, açlık vb.) daha köklü çekirdek inançlar oluşturuyor.

Çekirdek inançlardan kurtulmak ve kendimiz olacağımız bir yaşam sümek mümkün müdür? Elbette mümkündür. Bunun için öncelikle bu konuda uzman kişi tarafından regresyon terapisi ile çekirdek inancın atıldığı o ana gidilir, farkındalık sağlanır. Alınan kararlar olumlu değiştirilir. Sonrasında kişinin olumlamaları verilir ve nasıl tekrar yapacağı öğretilir. Bir bakarsınız o kişiden yepyeni başka biri çıkıverir. Tabi bunu önce kişinin istemesi ve bilinçaltını sabote etmelerine karşı gelebilmesi gerekir. Böyle bir sürçe girildiğinde bilinçaltı kişinin devam etmemesi için olmadık nedenler çıkarır. Başlangıçta zorlu bir süreç gibi görünse de ilk adımlar atıldıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir, bilinçaltı karşı koymayı bırakır.

Hepinize kendiniz olabileceğiniz muhteşem bir yaşam dilerim.

Esra Eray 

Spiritüel Yaşam Koçu & Nefes Koçu & Reiki Grand Master/Teacher & Akaşa & Kişisel Gelişim Danışmanı & Şifa Terapisti & Telkin Terapisti & Sembol İletişim Uzmanı & İnsan Kaynakları Uzmanı

hayatrehberleri@gmail.com 

İşiniz su gibi rast gitsin, yolunuz su gibi aksın, hayatınız su gibi ferah olsun, ışığınız bol olsun