Bizim çocuklar darbe yaptı...

12 eylül darbesinin üzerinden 28 yıl geçti.

Ülkede yaşanan siyasi krizin darbeye zemin hazırlayacak koşullara gelmesini bekleyen Evren süreç olgunlaştıktan sonra darbe ile yönetime el koydu. Yüzlerce insan işkence gördü.

TBMM kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu.

650 bin kişi gözaltına alındı.

1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.

7 bin kişi için idam cezası istendi.

517 kişiye idam cezası verildi.

Amerika’nın “bizim çocuklar darbe yaptı” diye dillendirdiği sürecin sonucunda Türk-İslam sentezi adı altında “yeşil kuşak” teorisi adım, adım yaşama geçirildi.

Bu gün yaşananların temeli 12 eylül darbesi ile atıldı.

Sol tırpan yedi.

Kendini memleketin asıl sahibi sanan “milliyetçi” çocuklar tahsilat mafyasına dönüştü.

Devlet memleketin iyi çocuklarını yüksek menfaatler için her koşulda kullandı!

Ellerinde tespih, ayağında takunyalar ile süreci gözleyen “Müslüman” çocuklar gelişti, serpildi, iktidarda söz sahibi oldular.

Bu gün geçmişi değerlendiren tarafsız gözlemciler yaşananların senaryo olduğunu, toplum kesimlerinin darbeye zemin hazırlamak için kullanıldığını kabul ediyor.

Gelinen noktada bu gün rejime sahip çıkılmasını öngören darbeci geçmişin evlatları gariptir ki yaşananlardan ötürü kuru yavan bir özrün bile sözünü etmekten hala uzaklar.

BOP vb. adı altında hala yazılan senaryonun uygulayıcısı konumundaki memleketimde beğenmediğimiz 12 eylül anayasasının verdiği temel hakları bile kullanamayan emek kesimi liberalizim adı altında vahşi sömürünün kurbanı olmaya devam ediyor.

Örgütlenme hakkını kullandığı için işten atılan yörsan, tega, uno… işçileri direnişlerine devam ediyor.

Eşit, özgür ve demokratik bir dünya mümkün.

12 eylül ve ülkede yaşananlar ile hesaplaşmadan taşlar yerine oturmayacak. Temel insan haklarının, örgütlenme hakkının hiçe sayıldığı günümüzde eleştirilen 12 eylül anayasasının bile uygulanmadığı, yok sayıldığı düşünülürse ülkenin temel sorunlarına çözüm üretmek uzak bir düş gibi görülüyor.

12 eylül faşizminin yarattığı toplumsal yaralar hala kanıyor, memleketin iyi çocukları din hortumu ile iktidarın gücünü uzun senaryonun, Ilımlı İslam projesinin galip gelmesi için kullanmaya devam ediyor.

Ve yazının burasında söyleyecek daha çok şey var; ancak sözü uzatmanın da anlamı yok. Tarih en güzel yanıtı verecektir, hiç kuşku yok!