Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '11

     
    Kategori
    Gündelik Yaşam
     

    Bizim gençlik nereye gidiyor ?

    Üniversite gençliği olarak aramızda bazen siyasi ya da apolitik konularda tartışmalar yaşanıyor. Tartışma derken yanlış anlaşılmasın; ara sıra sesimizin yükseldiği oluyorsa da oturup usturupluca tartışıyoruz. Üniversite öğrencileri apolitikleştirilmeye mi çalışıyor tartışmaları süre dursun; kim ne tartışırsa tartışsın, şunu çok rahat söyleyebilirim ki: Her gencin, pek çok konuda bilgisi ve fikri var. 

    Hazırlık öğrencisi olduğumuzdan dolayı dersimizin tamamı ingilizce öğrenimine yönelik oluyor. İngilizce öğrenmek için de Speaking (konuşma) becerilerimizin gelişmesine yönelik her hafta en az bir konu ingilizce tartışılır. Bu haftanın konusu ise internetimize uygulanacak oluşu gündemde olan sansür paketleriydi. Şu an açmakta olduğum konunun aslında bu tartışmayla bir ilgisi yok. Bu tartışma esnasında Türkiye gençleri olarak özümüzde neler olduğunu anlatmak istiyorum. 

    Tartışma başladığı sırada kimsenin bir şeyleri tartışmaya pek niyeti yok gibi sakin sakin oturuyorduk ve sonra bir arkadaşımız şunu söyledi: '' Pornografik siteler yasaklanırsa gelişme çağındaki bir çocuk cinsel olguyu nasıl öğrenecek ? '' Tabi ki bu fikre herkes karşı çıktı. Bir grup sansür zaten uygulanıyor gibisinden bir şeyler söylediyse de konu, cinsel eğitimin nasıl olması gerektiğine kaydı. Sonra oradan tekrar ana konumuz olan sansüre yaklaşarak şu fikir dile getirildi '' Eğer bir şeyi bir topluma yasaklarsan, o şey herkese daha çekici görünür'' ve ''yasak engel değildir'' denildi. Bütün bunlar tartışılırken ben de acaba gerçekten yasakçı bir toplum muyuz diye düşündüm. Tam da bazı batı ülkelerinde uyuşturucunun bile serbest olduğu kafamda düşünürken bir arkadaşımız bunu dile getirdi. Sonra bir şeyi farkettim. İran ya da Çin gibi ülkelerde ise internetin sadece yerli erişime açık olduğunu ve pek çok siteye erişimin mümkün olmadığını düşündüm ve sonra onların pek çok alanda bu gibi yasaklayıcı (gerici) kanunlara sahip olduğunu hatırladım... Batı ülkelerine gelince. Onlar ise bu konuda fazla töleranslılardı ve Berlin'deki izlenimlerime dayanarak gençliğin spora bizden daha düşkün olduğu gerçeğini saymazsak pek çoğu alkol ve uyuşturucu gibi beyin olarak o ülkeyi geri götürecek alışkanlıklara sahiptiler. Bizim ülkemize baktığım da ise bir yanda tutucu olarak nitelendirebileceğimiz dinine göre yaşamayı hayat felsefesi haline getiren arkadaşlarımız ve diğer yanda ise avrupalı gençler gibi yaşayan bir kesim vardı. Toplasanız hepsi %15 imizi geçmezdi. Büyük çoğunluğumuz ise genç olduğunun farkında olan ama geleceğini de düşünen. Okuluna gidip gelen, kendine ait bir çevresi ve zevkleri olan, sorumluluklarını makul bir biçimde yerine getiren kişilerdi. Yani demek istediğim ne doğu ülkelerindeki gibi yasaklar var. Ne de batı ülkelerindeki gibi aşırı özgürlükler. Ama isteyen istediği gibi de yaşıyor, en makul bir biçimce. Üstelik Dünya'nın neresine gidersek gidelim, bu kadar ayarında yaşayan bir gençlik göremeyiz. Ders arasında bu fikrimi arkadaşlarıma ilettiğimde ise bu fikrimi onayladılar. Türkiye gibi pek çok kültürel mozağie sahip bir ülke olarak yasaklar konusundada karşıt görüşlerin bol olduğu ama sonuç olarak makul bir sistemi kurduğumuz kanaatindeyim. 

    Son olarak üniversite gençliği olarak pek çok şeyi aramızda tartışıyoruz ve genel olarak pek çok konuda fikir sahibi insanlarız. Kim ne yapmaya çalışırsa çalışılsın gençler apolitik değil tam aksine artık tartışma gereği bile duymayacak kadar fikir sahibi ve bu gençler bu fikirlerini kendi aralarında özümsemişler. Yasaklar ve yaşayış konusundada gençler olarak en makul biçimde yaşayan gençlerin Türk gençleri olduğunu düşünüyorum. Ne batılıyız, ne doğulu, arada kalmış kültürümüz var demek yerine bence en makul yaşam biçimine ve kültüre sahip bizlerin bunun değerini çok iyi bilip, değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bütün gençlerin ve Türkiye'nin Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun. 

     
    Toplam blog
    : 1
    : 298
    Kayıt tarihi
    : 19.05.11
     
     

    1987 Ankara doğumluyum. Hobilerim müzik dinlemek, gitar çalmak ve ne bulursam okumak. 2004 Dikmen li..