Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Söz uçar yazı kalır

Söz uçar yazı kalır
 

Tam iki aydır MB ailesindeyim. İki ayda 35 blog yazmışım. Bu konudaki düşüncem, niceliği ikinci plana atarak, içerik olarak dolu tatmin edici nitelikli ve içimden geldiğince yazılar yazmak. Blog yazmak aslında bir nevi düşünceyi klavyeye dökmektir. Bu konuda daha emekliyorum, ama azimliyim. Yazılarımla ilgili tuhaf ama duygusal bir bağım da var. Bu duygu şimdi sayfam ile de kuruldu. Blog dünyasına ilk adımlarım böyle. 

Bu benim için önemli bir uğraş. Emekli olduktan sonra boşlukta kalır mıyım acaba diye çok düşünmüştüm. Çok da yaşım geçmeden kendime zaman ayırmak belki sevdiklerimle çocuklarımla daha çok zaman geçirmek istiyordum. 20 seneyi aşkın özel sektörde ve değişik iş alanlarında çalıştıktan sonra artık emekli olma zamanım gelmişti. Yorulmuştum. 

Çalışma hayatını o kadar çok seven ben, düzenli, disiplinli, her sabah erken kalkan ve işine hiç geç kalmadan giden, hatta işkolik derecesinde işine bağlı olan ben, yaşım çok geçmeden emekli olmaya kararlıydım. Gezecektim, daha önce görmediğim bölgeleri görecek, keşfedecektim. 

Ama sonrası düşündürüyordu beni. Bünyem alışık olduğu için yine sabahları erkenden yataktan fırlayacaktım, koca gün başıboş öylece zaman geçiremezdim. Kahvaltı, ev işi, yemek hazırlığı derken işler de bitiyordu. Hepten bomboş kalabilirdim. Daralabilirdim. Pişman olabilirdim. İş hayatımı özleyebilirdim. 

Önceleri evet kendimi boşlukta hissetmedim değil. Bir şekilde oyaladım kendimi. Ev hayatını özlemiştim. Daha çok evde vakit geçirdim, okudum da okudum. Uzun sabah yürüyüşlerine başladım. Daha çok gezdim, turistik ve kültürel geziler yaptım. Görmediğim bölge kalmadı sayılır. Gezdiğim yörelerdeki antik şehirler, mağaralar, otantik yerleşimler ilgi alanımdaydı. Hemen hemen her antik şehri dağ taş demeden girdim çıktım, köy kahvelerinde oturdum, çaylarını içtim. Pazarlarını gezdim alışveriş yaptım. 

Ancak olmuyordu, bir şeyler eksikti hep. Vaktimi bomboş geçiriyorum diye düşünmeye başladım. Acaba bir partiye mi üye olsaydım, ancak hiçbir partiye adapte olamıyordum, bana göre değildi hiç birisi. Düşüncelerim doğrultusunda değildiler. Yoksa bir dernekte mi çalışsaydım. Çalışma hayatımdan edindiğim becerilerimi başka bir kanalda değerlendirseydim. Hobi kurslarına mı devam etsiydim, resim yapmayı severdim eskiden, yoksa bir yağlı boya resim kursuna mı yazılsaydım. 

Böyle böyle karar veremeden kendimi yapmayı en çok sevdiğim şey olan kitap okumaya verdim. Her yeni çıkan kitabı bir görev bilinciyle alıp okur oldum. Sonraları yazmayı denedim. Gençken de hep şiir ve hikaye denemelerim vardı, sonraları yazmaya devam ettim, ancak bunlar hep kendim içindi. Defterlerde saklı kaldı hepsi yıllar boyu. 

Kendimi yazarak ifade etmeyi konuşmaktan daha çok sevdim hep. Kendimi bildim bileli edebiyatla iç içeydim. Beni tanıyan sevdiğim tanıdıklarım da yazmaya teşvik ettiler. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle Milliyet Blog okuru oldum, ani kararla üye oldum ve İlk blogumu gönderdim. 

Artık bir Milliyet Blog yazarı olmuştum. Bu konuda daha emekleyen bir bebek olduğumu biliyorum, ufkumun açılması için gözlemlerimin çok daha geniş yelpazede olması gerektiğinin farkındayım. Diğer usta kalemleri imrenerek takip ediyorum ve onlardan bir şeyler kapmaya bakıyorum. 

Artık yazmak benim için bir tutku haline geldi. Bir ivme kazandırdı bu uğraş bana. Başka ufuklara yelken açmış gibiyim şimdi. Bir rüzgâr yelkenlerimi şişirdi. Dünyaya başka türlü bakıyorum artık. Edebiyat denemeleri, şiirler, güncel yorumlar, kendimden anılar, yaşadıklarım, gözlemlerim her şey yazı konum artık. 

Bir sürü değerli insana da ulaşmış oluyorum böylece. Tabii ayrıca okundukça da mutluluğum katlanıyor. Bunun en güzel tarafı da, daha önce yaşamımın hiç bir anında yollarımızın kesişmediği ama düşüncelerimizin belli ki habersiz karşılaştığı birçok blog arkadaşım oldu. 

Şükran Demirtaş 

 

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..