Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

13 Şubat '16

 
Kategori
Özel Günler
 

Bizim zamanımızda aşk için seven bir yürek yeterdi…

Bizim zamanımızda aşk için seven bir yürek yeterdi…
 

Aşk önemsiz bir kelimedir artık. Çünkü günümüzde aşkın sadece bir adı kaldı, bir de fiyatı!


Televizyonlarda “Sevgililer Günü” için pırlanta ve pahalı ürünlerin reklamlarını gördükçe, düşünmeden edemiyorum.

Düşünüyorum da;

Aşk önemsiz bir kelimedir artık diyorum.

Pahalı ve göz kamaştırıcı hediyelere dayalı bir aşkı, bir sevgiyi tarif edemiyorum.

Kendi kendime diyorum ki; günümüzde, aşkın sadece adı bir kaldı, bir de fiyatı!

Böyle düşündüğüm için bana kızanlarınız da olabilir.

Anlayışla karşılıyorum.

Yazımın tamamını okudukça bana hak verebileceğinizde düşünüyorum.

Bana göre;

Günümüzde gençler aşkın oldukça uzağında duruyorlar.

Çünkü organik duyguların yerini hormonlu duygular almış.

Aşkta konuşan gözler ve sözler değil artık,

Dolu cüzdanlar, modelli arabalar, yenilenler, içilenlerdir konuşulan.

Duyguların yerini çıkar ilişkileri aldıktan sonradır ki, aşk önemsiz ve anlamız bir kelime olmuştur.

Bir zamanlar aşkın doğal kaynağı ruhtu, duyguydu,

Bu kaynaklar kurutulduktan sonradır ki aşkın sadece adı kaldı.

Ve bizim kuşağa göre aşk sadece ele ele tutuşmak değildi,

Bizim aşktan anladığımız birlikte yaşlanmayı göze almaktı.

Bize göre aşk, en ufak bir dargınlıkta başkasının boynuna sarılmak değildi.

Beden koleksiyoncusu olmak değildir.

Daldan dala konan bir kuş hiç değildir.

Sevdiği için, onu görmek için tüm şehri baştanbaşa yürümektir.

Gelmeyeceğini bilerek beklemektir.

Sonsuzluktur, masumiyettir...

Aşk bizim kuşağa göre ilahi bir ninni ve kutsal bir yolculuktu.

Aşk o kadar ilahi bir duyguydu ki, eskiden, pembe panjurlu evler aşkın adresiydi.

“Para ile saadet olmaz” şarkısı aşkın marşıydı.

Aşk yağmurdan sonraki toprak kokusuydu seven gönüllerde.

Aşk bir gülde, bir çiçekte sevdiğini görebilmek ve o güzellikleri sevdiğine benzetebilmekti.

Aşk eskiden alevini arayan bir rüzgârdı,

Aşk zarafetti, aşk insan olmaktı.

Aşk bir şarkının sözlerinde ve müziğinde eriyip yok olmaktı.

Aşk sevdiğinin adını bir dua gibi söylemekti.

Aşk insanlıktı.

Aşk toprak kokusuydu, fonda keman sesi ve yağmurdu…

Aşk alevini arayan rüzgârdı.

Kalbindeki dalgalara bırakabilmekti kendini...

Aşk, bir gülün açmasındaki sihri görebilmekti.

Aşk, bombalara kendini siper edebilmek, çocuklar yaşasın diye ölebilmektir.

Aşk zarafettir. Büyülü bir yolculukta, kendi ruhunun asaletini sınamaktır.

Aşk için seven bir yürek yeterdi.

Çünkü aşk insanlıktı.

 

Bize göre aşk Allah’ın yarattığı en yüce en temiz duygudur.

Bundan dolayı da,

Nefretle telafi edilemeyecek kadar derin bir duygudur aşk.

Günümüzde gençlik, aşkın uzağında duruyor artık.

Sebepsiz değil…

Çünkü her gencin, fiyat biçilen aşka verecek parası yok!

Aşka fiyat biçile biçile aşkın doğal kaynaklarını ve ruhunu kuruttular.

Geleneklerle bağlarını kopartmış duyguların yerini, çıkar ilişkileri aldığından beridir ki,

Aşk önemsiz bir kelimedir artık.

Çünkü günümüzde aşkın sadece bir adı kaldı, bir de fiyatı!

Ve bize göre sevginin günü yoktu.

Çünkü her gün sevginin günüdür,

Sevgiliyi gördüğümüz gün de bayram yaptığımız gündü!

Yine de sevginin değerini bilenlere “Sevgililer Günü” kutlu olsun.

 Ali Galip AKYILDIRIM.

 

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..