Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '10

 
Kategori
Güncel
 

Bizler yenilmedik!

Bizler yenilmedik!
 

Sizlerle onur duyuyoruz.


29.10.2010 Yenilmedik! Cumhuriyetimizin kuruluşunun 87 yılını kutlama etkinlikleri, dün (27.10.2010 ) Kadıköy İskele Meydan’ında Atatürk Anıtı’nda meşale yakma töreniyle başladı. Kadıköy’de bu tören geleneksel hale geldiğinden oradaydım. Bazı okulların öğrencileri alanın bir kısmında belirlenen yerlerini almışlardı. Bunun dışında kalabalık sayılmazdı. Böyle önemli bir günde o alanın dolup taşması gerekirdi oysaki. Çok üzüldüm. “Etkinlikler hafta boyunca devam edecek. Bağdat Caddesi’ndeki ''Cumhuriyet'e Bağlılık Yürüyüşü'' ile son bulacak. Oradaki katılımın her seneden fazla olacağına inanıyorum
Bugün (28.10.2010) İstanbul’da yine sağanak yağmur ile yolları adeta seller götürüyordu. Evime bir durak mesafede olan Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne kadar yürüyemedim ve minibüse binmeyi tercih ettim. Müjdat Gezen Sanat Merkezinde Atatürk heykeli açılacak Deniz Baykal gelecekti. Hem böyle anlamlı bir günde bu töreni kaçırmamak hem de çoktandır görmediğim eski genel başkanımı görmek üzere yola çıkmıştım. Caddede trafik tıkalıydı ve bir durak öteye inanın 20 dakikaya yakın zamanda varabildik. Yürüyebilseydim çoktan varmıştım. Gittiğimde 20 kadar arkadaşlarımı gördüm orada. Daha sonra kalabalıklaştı ve küçücük okul ana baba günü oldu. Kimler yoktu ki? Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ve eşi sevdiğim gazeteci Can Ataklı Uğur Dündar, Halit Kıvanç ve birçok sanatçı vardı. Eski Genel Başkanımız Sn. Deniz Baykal gelene kadar sohbet ettik birbirimizle. Halit Kıvanç esprileri ile ortalığı kahkahaya boğdu. (Sn. Baykal, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen tarafından Müjdat Gezen Sanat Merkezine (MSM) bağışlanan Ataturk heykelini açmak üzere davet edilmişti ) Çocukluğumun kısa bir bölümü Eskişehir’de geçmişti. Sn.Büyükerşen’le eski halini konuştuk. Kendisine Porsuk Çayının diğer yanına geçilen tahta köprüyü, eski tiyatroyu anlattım. Şimdi internette gördüğüm kadarıyla bildiğimi söyleyerek, Eskişehir’i tam bir Avrupa kenti yaptığı için kendisine teşekkür ettim ve kutladım. Uğur Dündar her zamanki gibi yakışıklı ve bir o kadar da zarif, mütevazı idi. Can Ataklı atak yapacak yer bulamadı çünkü etrafı adeta sarılmıştı. Aman jölelinin programına çıkma gibi takılmalar ve sevgi çemberi oluşmuştu.. Sümer Tilmaç, değerli sanatçı Mustafa Sağyaşar görebilip sohbet ettiklerimdi. Sevgili Müjdat Gezen oradan oraya koşturuyor konukları ağırlıyor bu arada da sevgili Uğur Dündar ile o meşhur yaş dalaşını yapıyordu. Ortalık kahkahalarla çınlıyordu. Orada olup görmenizi, o havayı solumanızı isterdim. Sıcacık sevgi dolu bir havaydı. Derken Sn. Baykal geldi. Eski Genel başkanımı epeydir görmüyordum. Özlemle sarılıp öptüm. Hiç değişmemiş maşallah.

Halit Kıvanç sahneye çıktı o güzel akıcı aksanıyla konuşup sırayla mikrofona çağırdı konukları.. Müjdat Gezen, konuşmasında İzmir’deki okulu açtığımızda çağırmıştık Sn Baykalı o zaman genel başkandı gelmişti. Bizim için genel başkan olması önemli değil, biz vefalıyız. Bizi kırmadı, davet ettik yine geldi dedi. Büyük tezahürat içerisinde Sn. Baykal çıktı sahneye. Konuşmasını dinlediğimde inanın çok duygulandım herkes gibi. ''Atatürk heykeli açmanın, dönem dönem, devir, devir birbirinden farklı anlamları olmuştur. Bazen Atatürk heykeli açmak statükonun bayraktarlığına yönelmek anlamına gelmiştir. 'Ben, kurulu düzenin parçasıyım, ben, Atatürkçüyüm' demek, kurulu düzenin en derin temsilcilerinin arkasına saklandıkları bir simgedir. Atatürkçülük ve bunu bir Atatürk heykeliyle ifade etmeyi en kestirme yoldan anlatmayı tercih ederler. Atatürk heykeli açmak; 'Aman ha etliye sütlüye karışmayalım, sağa sola bulaşmayalım, kurulu düzeni devam ettirelim' demek anlamına gelir.

Bazen öyle anlamlar taşır ki şimdi bana öyle geliyor ki öyle bir döneme giriyoruz. Atatürk heykeli açmak, statükoya övgü düzmek değil, bir anlamda meydan okumak anlamına geliyor. İçine girdiğimiz yeni konjonktürde de Atatürk'e sahip çıkmanın, bir direnişin, bir meydan okuyuşun, bir karşı duruşun, inançlarına, değerlerine, ilkelerine her şeye rağmen, günün gelir geçer değerlerine, klişelerine rağmen sahip çıkmanın, dirençli duruş anlamına gelmeye başladığını düşünüyorum. Şimdi, içinde bulunduğumuz bu ortamda eğer Müjdat Gezen gibi birisi, bir sanatçı, bir solcu, bir ilerici bir Atatürk heykeli açmanın sorumluluğunu üstleniyorsa, bunun bir anlamı vardır. Bunun anlamı da 'Hayır, biz yenilmedik, hayır, biz tutsak alınmadık, hayır, meydan boş değildir, Atatürk'e ve temsil ettiklerine biz inanmaya devam ediyoruz, o doğrultuda mücadeleye devam ediyoruz' demektir.'' Harika bir konuşmaydı…….

Evet, bizler yenilmedik, biz tutsak alınmadık. Meydan boş değildir. Atatürk'e ve temsil ettiklerine inanmaya devam ediyoruz, o doğrultuda mücadeleye devam edeceğiz. Nice mutlu ve aydınlık günlere, Cumhuriyet Bayramlarına. Hepimizin en büyük bayramı kutlu olsun. Sevgiyle kalın…
 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..