Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '11

 
Kategori
Sinema
 

Blade Runner filmi üzerine...

Blade Runner filmi üzerine...
 

Blade Runner Film Afişi


Ridley Scott yapımı ve geleceğe ilişkin en iyi bilim kurgu dünyası sunan bir yapıt ve kült bir filmle karşınızdayız. 

Bilim kurgu deyince genellikle "Uzay Yolu"ndaki veya "Yıldız Savaşları"ndaki gibi binalar, uzay gemileri, laser silahlar, modern tertemiz sokaklar akla gelir. Ama geleceği şimdiden tahmin etmek artık zor değil. Sefalet, dünya nufusu olmuş yüz milyar, susuzluk, anarşi, karmaşa... İşte 12 maymun ve Blade Runner böyle bir gelecek göstererek, öngörerek bize gerçeği gösteriyor. Kaos, Çin mahalleleri, sokak satıcıları, suçlular, sefalet, rezillik, cinayet, vahşet, kanunsuzluk... Ve dünyanın bu yeni düzeni üzerine oturtulmaya çalışılan kanunlar, uygulamalar, kurallar. Gelecek çarpıcı ve rezil bir şekilde karşımıza çıkıyor ve bilim kurgu dediğin de ancak bu kadar güzel kurgulanır diyorum. 

İlk seyrettiğimde karmaşık duygular içerisinde çok haz aldığım bir film olmuştu ve o zamanlar kimsenin bilmediği izlemediği bir bilim kurgu görünümündeydi bu film. Ve tıpkı şarap gibi yıllandıkça değeri anlaşıldı. 

 

Yönetmen Ridley Scott, Alien’in yönetmeni. Oyuncular Harrison Ford, Rutger Hauer, Daryl Hannah ve Edward James Olmos. Konusu şu; “Geleceğin dünyasında, tıpatıp insana benzeyen, insanlardan daha güçlü, daha çevik, ve zeka olarak denk “robot”lar üretilmiştir. Bu robotlar, diğer adlarıyla Replicant’lar, isyan eder, ve Dünya üzerinde bulunmaları yasaklanır. Blade Runner denen görevliler, bu kurala uymayan replicantları avlamaya başlar. konu dünyaya gelen 6 replicant’tan hayatta kalan 4'ünü avlamak üzere görevlendirilen Deckard adlı Blade Runner’ın başından geçenler etrafında döner. Yine aslına öykünen replicantlar. Filmin son sahnesi hala aklımda müthiş bir final. Roy (Rutger Haus) müthiş bir oyun çıkarmış. Böyle bir role de cuk oturmuş. Kendisini çok severim. Robot gibidir zaten ama cidden iyi bir oyuncu. 

İnanın bana her sahne, her plan, her mekan görsel bir şölen. Daha ilk dakikadan kasvetli bir dünya sizi sarıyor. Gelecek bu diyerek suratınızda tokat gibi patlıyor. Yaşanılacak bir yer deği açıkcası... 

Yoketmeye devam edersek bizi böyle bir gelecek bekler... 

Uzatmayayım... Kesinlikle “The Final Cut” versiyonunu izleyin. Bundan farklı olarak “Director’s Cut” ve normal sürümleri var. Final Cut, 2007 yılında filmin orjinal negatifleri kullanılarak dijital ortama aktarılmış hali. Biraz rötuşlanmış, bazı hatalı sahneler çıkarılmış, bazı çıkarılmış sahneler eklenmiş. 

Neden bu başyapıtlar bu kadar az popüler olur ki... Haksızlık gerçekten. Aksiyon beklemeyin. Felsefi bir film belki bir film-noir 

Filmin Soundtrack’i de mutlaka arşivinizde bulunmalı. Müziği kim mi yapmış?. 

Bilin bakalım. Böyle bir başyapıtın müziği kime ait olabilir. Elbette ki Vangelis. 

Lütfen bu filmi kaliteli seyredin. Sessiz, ayık kafayla, düşünerek, felsefesine inerek. 

Ridley Scott'un da hakkını vererek... 

 
Toplam blog
: 4
: 6391
Kayıt tarihi
: 01.01.11
 
 

Kozmik şakacınız eğer sizinle dost ise, yaşam daha kolay ve çekilir hale girer. Elbette ki kozmik..