Blog hasbihali!

Blog yazarlığı sohbetin yazılı dilidir.
Ancak aynı zamanda, amatör bir ruh ile başlayıp, adeta stajyer yazar hevesiyle sürdürülmesi gereken bir uğraş.
Nasıl ki, görücüye çıkmak öncesinde bir takım rütuşlar yapmak ihtiyacı duyuyorsak, bu işide o denli ciddiye almak gerekir!
Çünkü kimi yazarlar yazdığı konu hakkında profesyonel bilgiye sahip olmasa bile ahkam kesebiliyor! Yada yediğini içtiğini, hatta rüyasını anlatarak adeta gevezelik yapıyor! Okunma sayılarının tavan yapmasını sağlayarak referanslar biriktirdiğini sanıyor!

Yani yazılarını yayına alıyor, ama mesaj verip vermediği konusunda hiç bir sorumluluğu almıyor!

Eleştirildiğinde ise ben yaptım oldu anlayışı hakim, üzerine toz kondurmuyor.

Oysa istesek bizlerde başarabiliriz, yani çok okunmak hedeflerimizi bir çok şekillerde gerçekleştirmek mümkün!

İç gıcıklayıcı bir başlık, yada şuh bir fotoğraf vs,vs…

Ancak hal böyle olunca, çoğu kaliteli içeriğe sahip blogların ciddiye alınma oranı da düşük oluyor.

Zaman zaman tesadüfen de olsa onlara rastladığımızda okunma sayılarını fark ediyor, üzülüyoruz!

En dip sayfalarda keşfedilmeyi bekler halde durmalarına gönlümüz razı olmuyor..

Keşke diyoruz, tekrar yayına almanın bir yolu olsa!!

Çünkü insanlara gerçekten faydalı olmak vasıflarıyla, hak ettiği değerlere ve çok sayıda okura ulaşamadığı için onları birer kayıp olarak görüyoruz..

Sonuçta, bu ortamı oluşturan yazarlar ordusu olarak bir anlamda düşüncelerimizi, ürettiklerimizi sattığımız yer burası!

Yani bir nevi alış veriş, takas olayı.

Yani karşılığında yepyeni bilgiler edinmemiz sayesinde kendimizi geliştirerek hayata bakışımızı değiştiren, sorgulayan, yönlendiren..

Ancak, sanıyorum hiç birimiz bu takas'ta kazıklanmak istemeyiz haklı olarak..

Ayrıca sizi yüzlerce insanın okuması arzusu çok iddialı olmayan, ama sıradan bir olay da değil.

Basın dünyasında yepyeni yolculuklara çıkmak için doping etkisi yarattığı ise tartışılamaz bile…

Bundan böyle sadece kendimiz ile ilgili değil, paylaşıma açık konularda rastlaşmak dileklerimle....