Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '08

 
Kategori
Blog
 

Blog üzerine düşünceler...

Blog üzerine  düşünceler...
 

Vazgeçilmezimiz...


Gitmek bir şey söylemekten öte anlamlar taşır.

Kalmak ta.

Gitmek demokratik bir seçim olarak algılanabilirse de aslında; dayatmanın, baskının dışavurumudur bir bakıma en soft anlatımla.

Nasıl koşullanıldığı, karar verildiği mutlaka önemlidir.

Kendini diğerine göre ifade etmek veya tepki geliştirmek egolarımızı tatmin etse bile zaman soğutunca “keşke” sözcüğü sözlükte en sık kullanılan olur.

İnsanı, insan yapan içinde yaşadığı duygu, düşünce yoğunluğu olduğu kadar hataları ve doğrularıdır da.Bunları bilerek yanlışlarımızdan ders çıkarmak;öğrenmek bizi iyiye yöneltiyor mutlaka. Yaşam öğrenmenin sürekliliğe dönüşmesidir, anlam kazanır.

Eminim eli kalem tutan herkes önemsenmek ister. Blog ortamında ise yapılan yorumlar, eleştiriler, okunma sayısı bu önemsenmenin rakamlara dökülmesidir. Yazdıklarım ve dönüşleri ile hesaplaşmaya girdiğimde bir çok artı ve eksilerim olduğunu görerek öğrenmeye devam ediyorum.

Yapılan yorumların bir kısmını anlamsız bulabildiğim gibi yazarların düşüncelerini paylaşmak gibi bir sorumluluğumun olmadığının bilincindeyim.Çoğu kez rastladığım yazıların okunmadan yorumlanması komik bir durum olsa da, herkes aynı doğruları savunmak veya peşinden koşmak durumunda değil en açık ifade ile.

Farklı düşünenler var, farklı görüşler ya da sınırlamaların savunucuları var diye tepkiyi bir anlamda okuyucuyu cezalandıracak zemine taşımak bana doğru gelmiyor.Bir anlamda kendini diğerine göre ifade etmek yanlış davranış olarak , içsel bir tepki olarak ortaya dökülebiliyor.

Nerdeyse bir yılı aşkın süre ile içinde bulunmaktan mutluluk duyduğum MB aracılığıyla birbirinden değerli düşünen, üreten dost edindim.Sanal ortamda başka zeminlere duymadığım, duyamayacağım güveni burada içselleştirdim.Tartışmasız bu güven duygusunun oluşmasında MB editörlerinin emeği, Milliyet gazetesinin kurumsal kimliği, blog yazarı dostların sözcüklerle somutlaşmış dünyaları önemli yer tutuyor.

Yazarak, yaşayarak gelişen paylaşma ve öğrenme süreci, kuşkusuz yüreğimin derinliklerine işlemiş yazma tutkusunu besliyor. Kendimize ait üretimlerimizin yayına çıkmasını, her yazımın blog sayfalarına doğuşunu heyecan ile bekliyorum. Zaman, zaman gecikmeler olunca tepkisel davranarak mailler göndermek hatta becerebildiğim kadarı ile obdsuman’a ulaşmak doğum sancısının yarattığı davranışlar olarak hafızamda yerini alıyor. Geciken yazılarım olduğu gibi anında yayına çıkan yazılarımı görmek başka türlü mutluluk veriyor.

Hoş yanlışlıklar bile yaşanıyor . Rakamlar, isimler hatta olaylar yanlış değerlendirilebiliyor yazma sürecinde.En çok okunan “Eğitimde Başarı” adlı yazımın daha ilk dizesinde çocukları sözcüğü “çocokları” olarak duruyor. Değiştirmiyorum. Daha vahimlerini de yaşadım doğal olarak. İnsanların adlarını, görevlerini karıştırdım.Kimini değiştirdim, diğerleri ortalıkta duruyor. Ama şu bir gerçek , onlar benim duygularımın ve düşüncelerimin sözcüklere , dizelere dönüşmüş somutlaşmış hali.Öyle güzeller ki…

Yazmanın dayanılmaz çekiciliğine kendimi kaptırıp acelece blog göndermenin hata oranını artırdığını bilsem de kaçınılmaz olarak tekrar yanlış yapabiliyorum.Yeni katılan arkadaşlara önerim yazılarını göndermeden tekrar okumaları.Bu yöntem ile daha az hata yapacağınızdan yazılarınız daha kolay yayına çıkacaktır.

Olaylar karşısındaki düşüncelerinizi, duygularınızı yazmak heyecan verici mutlaka. Kırmadan, dökmeden kendinizi ifade etmenin en sağlıklı yöntem olduğunu unutmamalısınız. Ve asla atasözünde olduğu gibi “pire’ye kızıp” yorgan yakmamalısınız.

Farklılıkları beğenmeseniz bile hoş görmelisiniz.

Kırmak kolaydır ama onarmak, insanları kazanmak dünyanın en çok emek isteyen işidir. Belki farkında değiliz ama yazmak önemli bir toplumsal görevdir aynı zamanda. Birikimlerinizi paylaşmak, çoğalmak yazma serüveninin amacına ulaşmasıdır. Ateş böcekleri gibi küçük parıltılar çoğaldıkça ülkemiz daha yaşanılır olacaktır kuşkusuz.

Kendinize özgü bakış açısı geliştirmenin en temel besleyicisi okumak olmalı. Hatta olaylara farklı perspektiften bakan görüşleri de okuyarak kendinize özgü bakış açısı geliştirebilirsiniz.

Milliyet blog’ da birbirinden yetkin kalemleri okumak, onlardan biri olmak paylaşmak mutluluk kaynağı. Başarılar…

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..