Blog ve ben !

" Sen gidiyorsun ya herkes sana benzeyecek " dedi Yılmaz Erdoğan.. Sanki benim ağzımdan sana söylenmişti. Nasıl geçecek bu kadar zaman dedim. Sen yokken çok şey yaşadım.

En güzel ve anlamlı olanıda " Milliyet Blog ' la tanışmamdı. Burada tüm yoğun duygularımı paylaştım. Arkadaşlarımdan gelen yorumlarla, mesajlarla günlerim çok anlamlı geçti.

Kah onların yazılarıyla duygu seline kapıldım, kah onlarla gülümsedim, düşündüm.

Hiç biri bilmiyordu içimde yaşadığım fırtınaları. Ama hep yanımda oldular. Belkide bilmemeleri güzeldi. Buradaki arkadaşlığın nasıl değişik bir tat olduğunu yaşamadan bilemez kimse.

Adeta bağımlılık yaratıyor. Her sabah kalktığımda ilk işim pc açmak oluyor. Yazıları okuyorum. Yorumlar yapmaya çalışıyorum. Sonra kendimce bir şeyler karalıyorum. Yazılarımız üzerinden sohbet ediyoruz desem doğru olur herhalde.

Bu yazım yayınlanır mı yayınlanmaz mı bilemiyorum. Belki sayın editörlerimiz " özel " der .

Buradaki arkadaşlarımı da sana kısaca anlatayım. Fulya :Duygusal yazılarıyla hep bizi bir yerlere götürür. Hoşsada: Fulya' nın kuzeni olur kendisi. Onun yüreğine bu aralar bahar geldi.

Oynamıyorum: Benim adaşım. "Dil" konusunda engin tecrübelere sahiptir. Metin Özkaya: Tüm yazılarımda yorumunu eksik etmez. Guguk kuşu: Yüreğinin dilini bize sunanlardan, Ümit Culduz: Blog daki ironik yazıların yazarı. Ya hangisini yazacağımı bilemiyorum.. Bir tanesini atlasam kırılacaklar diye korkuyorum. Sema Güzel, Sema Çürük, Neşe Evrim, Madamex, Müyesser Saka, Serap İnce, Gül'ün içinden, Guguk kuşu, Sevim Özkan, Bettyboopben. Solohan. Harun Deniz, Hasim 'ce, Ayrıntıda gezinmek. Gözdek.. Liste uzayıp gidecek. O kadar çok var ki. Saydığım sayamadığım yazılarını zevkle okuduğum blog arkadaşlarım !. İyi ki varsınız, ve iyi ki buradasınız. Burası bir sevgi, duygu paylaşımı. Blog denizi .. Ve biz içinde boğulmaktan büyük zevk alıyoruz. Bunu biliyorum.

Ve altına imzamı atıyorum. Özlem.. 14/05/2007