Blog yayınında hassasiyet

Biraz evvel blogda sörf yaparken “<ı>Mucize ilaç zeytin çekirdeği” başlıklı blog dikkatimi çekti!

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=211692

Hemen tıkladım, bir kac ay önce mail box’ıma gelen yazının aynısı. Kimliği belirsiz birileri bu tarz mailleri ne amaçla yazıyor bilmiyorum, ancak, insan sağlığına vereceği zararın boyutu düşünülerek bu tür yazıları forward etmeden önce filtre edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Aynı kurumda çalışan bir arkadaşım bahse konu mail üzerine şifa umut ederek içtiği zeytin çekirdeğinin sindirim sisteminde oluşturduğu tahribattan dolayı yaşadığı ızdıraba bizzat şahit olduğum için önce yorum yazmak istedim fakat yorum’un ulaşması daha uzun zaman alacağı hissiyati ile blog yazmak bilgilendirmek açısından daha yararlı ve etkin olacağını düşündüm.

Öncelikle kaynağı belli olmayan bu tarz maillere itibar etmemek gerektiğini belirtmek isterim. Mutlaka iyi niyetle yazdığına inandığım Sayın Gülden Işık hanımefendinin insan sağlığını ilgilendiren bir hususu araştırmadan yayına almasını doğru bulmuyorum. Zeytin kesinlikle çok faydalı bir besin Ancak konu sağlık olunca, konunun uzmanı olmadan bu bilgileri paylaşıma açarken hassasiyetle dikkate alınması taraftarıyım. Bu tarz yararlı olduğunu düşündüğümüz bilgilerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı etmemek gerekir. En azından teknolojinin bize sağladığı “Google” gibi on line her türlü bilgiye ulaşacağımız bir kaynaktan teyit edilerek bilgileri paylaşıma açmak sorumluluğumuzun bir parçası.

Son yıllarda oldukça rağbet gören alternatif tıp ya da doğal tedaviler oldukça yaygın ve sağlık üzerindeki etkileri yadsınamaz. Ancak doğal olarak nitelendirdiğimiz bitkilerin hepsinin içeriğinde kimyasal elementler ve bunların birbirleriyle etkileşimi söz konusu. O yüzden uzman tavsiyesi doğrultusunda uygulama yapılmalı! Araştırmadan öyle kulaktan duyma öneriler sağlık açısından ciddi sorumluluk.

Herkesin dilinde olan bu mucizenin (!) gerçekten faydalı olup olmadığını Tıbbi bitkiler uzmanı Prof. Dr. Kerim Alpınar da son günlerde konuyla ilgili onlarca soruya muhatap olmuş. Çok sayıda insanın zeytin çekirdeği yuttuğuna tanık olmuş. Alpınar, zeytin çekirdeği yutmanın hiçbir faydası olmadığını, bilakis zararlı olduğunu vurguluyor. e-postada yazdığı gibi çok sayıda zeytin çekirdeğinin yutulmasının bir felakete yol açabileceğini söyleyen Alpınar'a genel cerrah Cenap Şirin de hak veriyor. Bugüne kadar 14 bin hemoroit hastası tedavi eden Şirin bunu şöyle açıklıyor: "Zeytin çekirdeğinin iki ucu da sivridir ve çekirdeği mide öğütemez. Dolayısıyla zeytin çekirdeğinin sivri uçları bağırsaklarda tahrişe sebep olabilir. Yine hemoroitli hastaların yaralarını parçalayabilir." Şirin, hemoroit hastalarının doktora gitmekten utandıkları için duydukları her yöntemi denediklerini ve istismarların kurbanı olduklarını anlatıyor. Zaten bütün bu yöntemlere rağmen sonuç bulamadıkları için nihayetinde doktora gitmek zorunda kalıyorlar. İnsanlar sadece zeytin çekirdeği yutmak değil, nohut yutmak, kaplumbağa kanı içmek, ısırgan otu sürmek gibi farklı yöntemler de deniyorlarmış. Hastaların bu tür yöntemlerle sonuç alamadıklarını söyleyen Cenap Şirin'e göre, rahatsızlığı olan kişi mutlaka doktora tedavi olmalı. diye de bir öneride bulunuyor.