Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Cebeci Köprüsü

Cebeci Köprüsü
 

Fotoğraf: Aydın Tiryaki (26-4-2008, Cebeci, Ankara)


Üniversiteye yeni başladığım 1976 ve 1977 yıllarında birkaç ay Cebeci’de oturmuştum. ODTÜ’nün otobüsleri Sıhhiye’den şimdi Abdi İpekçi Parkı’nın olduğu yerden kalkardı. Cebeci’den Sıhhiye’ye kadar hergün değişik yollardan yürürdüm. Cebeci Postanesi çok sık uğradığım biryerdi. Mektup, koli, telgraf göndermeye, posta pulu almaya, posta havalelerini almaya, giderdim. Telefon etmek için hiç gitmemiştim çünkü telefon edebileceğim hiçbir yerde telefon yoktu ki.

Postaneden çıktığımda Cebeci köprüsünün üzerinden geçip ara yollardan geçip Sıhhiye’ye giderdim. Altından tren geçen köprüyü gördüğümde merak ederdim, Cahit Külebi’nin şiirindeki Cebeci Köprüsü bu köprü mü acaba diye düşünürdüm.

CEBECİ KÖPRÜSÜ

Cebeci köprüsünün üstü
Karınca yuvasına benziyor.
Hamallar, körler, topallar
Oturmuş nasibini bekliyor.

Cebeci köprüsü yüksek,
Altından tren geçiyor.
Ya benim aklımdan geçenler?
Kimse bilmiyor.

Şu dünya güzelim dünya
Tıkır tıkır işliyor,
İnsanlar insanlar insanlar
Neden böyle çekişir durur?
Aklım ermiyor.

Cebeci köprüsünün korkulukları
Kara boyalı.
Daha böyle köprülerden geçersin çok
Cahit Külebi!

Cahit Külebi (1)

Dün bir hasta ziyareti nedeniyle yolum Cebeci’ye düşmüştü. Hastaneden çıktıktan sonra kuzenimle trene binmek için Cebeci İstasyonu’na gittik. Altından tren geçen köprünün üzerindeyken 30 yıl önce aynı yerde düşündüklerim geldi aklıma.

Cahit Külebi’nin kitabında bu şiirinin olduğu bölümün başında (1936-1949) yazılmış. Bu şiir yazıldığında ben doğmamışım. Belki de babam ve annem bile doğmamışlardı. Aradan geçen bunca zamanda çok fazla birşey değişmemiş. Orada bir köprü var, 30 yıl önceki köprü olduğunu biliyorum. Cahit Külebi’nin sözettiği köprü müdür, bilemem. Benim için o köprü Cahit Külebi’nin Cebeci Köprüsü’dür. Çünkü üzeri karınca yuvasına benziyordu. Kuşlar için yem satan yaşlı adamı güvercinler tanıyordu, adamın satmaya çalıştığı yemleri de yemek için önünde dolaşıyorlardı.

Cebeci Köprüsü'nün altından gelecek tren beklerken eski istasyonun viran haldeki binasının etrafında dolaştık. Ağaçları da yaşlanmıştı, kurumuştu, kesilmişti kimisi.

Cebeci’ye yolum düştü, Cahit Külebi’yi andım. "Bütün Şiirleri" kitabının iç kapağına bir not düşmüşüm 11 yıl önce: “20 Haziran 1997 Cuma sabahı Cahit Külebi’yi yitirdik. Başkent Hastanesinden ölüm haberi geldi. Haziran’da öleceğini bilmişti.”

Cahit Külebi 1917 yılında Zile Çeltek köyünde doğdu. Sıvas Lisesi ve Yüksek Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu. Öğretmenli ve çeşitli görevler yaptı. Şiirler yazdı, çok güzel şiirler... “Senin dudakların pembe / Ellerin beyaz” dedi... “Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin” dedi... Cahit Külebi bir Türkiye sevdalısıydı.... “Anlat biraz” dedi. Ben de dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım.

“Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
Benim doğduğum köyler de güzeldi
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!”

(1) Cahit Külebi “Bütün Şiirleri”, Adam Yayınları, 1. Basım (1983) s.61

Ankara, 27 Nisan 2008

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..