Kara çarşaf üzerinde altı ok

Geçtiğimiz Pazar günü Sultangazi’de toplu halde CHP’ye katılanlara CHP rozeti takarken iki kara çarşaflı da onların arasında olunca bu olay hem ülkenin hem de CHP’nin gündemine oturdu.

CHP’den eleştiriler var, hükümet üyelerinde alaycı ifadeler ve onları sözcüsü medyada alaycı yazılar görüyoruz.

Oyumu CHP’ye verdim ve bu olay nedeniyle herhangi bir değişiklik sözkonusu olamaz. Böyle bir manzara olmasaydı keşke, ama olmuş bir kere. Bu fırsatı kullanıp bundan çıkar sağlamaya çalışanların karşısında olmak en sağlam duruştur.

Olayın şöyle geliştiğini varsayalım:

1. VARSAYIM

Sultangazi ilçesinde 8 bin kişi CHP'ye katılmak üzere bir salona geliyorlar. CHP genel başkanı Baykal partiye katılanlara CHP'nin altı oklu rozetini takıyor. O sırada karşısına çıkan kara çarşaflı iki kadına rozet takmayı reddediyor, tepkisi üzerine onları salondan dışarıya çıkartıyorlar. Baykal diğerlerine rozet takmayı sürdürüyor. Bu olay televizyon kameraları tarafından kaydediliyor.

2. VARSAYIM

Sultangazi ilçesinde 8 bin kişi CHP'ye katılmak üzere bir salona geliyorlar. CHP genel başkanı Baykal partiye katılanlara CHP'nin altı oklu rozetini takıyor. O sırada karşısına çıkan kara çarşaflı iki kadına rozet takmıyor, onların önünden geçip diğerlerine rozet takmayı sürdürüyor. Bu olay televizyon kameraları tarafından kaydediliyor.

3. VARSAYIM

Sultangazi ilçesinde 8 bin kişi CHP'ye katılmak üzere bir salona geliyorlar. CHP genel başkanı Baykal partiye katılanlara CHP'nin altı oklu rozetini takıyor. O sırada karşısında gördüğü kara çarşaflı iki kadını görmezden geliyor ve diğerlerine rozet takmayı sürdürüyor. Bu olay televizyon kameraları tarafından kaydediliyor.

4. VARSAYIM

Sultangazi ilçesinde 8 bin kişi CHP'ye katılmak üzere bir salona geliyorlar. CHP genel başkanı Baykal partiye katılanlara CHP'nin altı oklu rozetini takıyor. O sırada uzakta gördüğü kara çarşaflı iki kadına sıra gelmeden rozet takmayı bırakıp, konuşma yapmaya başlıyor. Bu olay televizyon kameraları tarafından kaydediliyor.

Bu 4 varsayımdan hangisi olursa olsun, şu anda CHP’ye saldırmakta olan herkes saldıracaktı. Çünkü hiçbirinin amacı üzüm yemek değil, hepsi döveceği bağcıyı belirlemiş, mutlaka dövecekler. Ünlü romanın adındaki gibi: CHP'YE SALDIRMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ...

Hangi varsayım olursa olsun, şimdi akıllarınca alay etmeye çalışan 40 kuruşluk gazetede ertesi gün manşette veya bir yazıda ne CHP’nin faşistliği, ne de halk düşmanlığı bırakılacaktı.

Oyuna gelmeyelim, CHP'ye sahip çıkalım.

Ankara, 19 Kasım 2008