Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '07

 
Kategori
İnançlar
 

Dallara rengarenk kumaş parçaları bağlamışlardı

Dallara rengarenk kumaş parçaları bağlamışlardı
 

Köyde yolun kenarında bir ağacın dallarında rengarenk kumaş parçaları vardı. Orası çevrede türbe olarak bilindiği için böyle inanışları olanlar onları ağaca bağlamışlardı. Çocukluğumdan beri orada hep vardır ve son birkaç yıldır oradan geçerken fotoğraflarını çekerdim, karanlık olduğu ve flaşlar da yetersiz kaldığı için net olmazlardı. Bu bayramda gittiğimde yeniden çektim ve daha önce çektiğim ancak çıkmayan fotoğraflarla ilgili yaptığım espri değişik yorumlara neden oldu.

“Yıllardır dallardaki çulların resmini çekerim, nedense hiç çıkmaz. Bence bunda oradaki gizli güçlerin parmağı var” dediğimde kimisi güldü, kimisi de bundan bir anlam çıkarmaya çalıştı.

Böyle birşeye inanmasam da, sorunlarını buralarda çözmeye çalışanları çok iyi anlıyorum. Ağaçlara o renkli kumaş parçalarını bağlayanlar değişik değişiktir:

- Sadece eğlenmek için yaparlar.
- Yeterli eğitim alamamışlardır.
- Çözümsüzlükler çaresiz bırakmıştır.
- Batıl inanışları vardır.

Köyde türbe yanındaki ağaca kumaş parçaları bağlayanları küçük görenler şehirlerde lüks kafelerde fal baktırırlar, bol sıfırlı paralarla çalışan falcılara giderler, iskambil kağıtlarından ve yeni moda kartlardan medet umarlar. Kimileri adına astroloji denilen saçmalıkları bir bilim dalı gibi kabul ettirmeye çalışırlar. Gazetelerin sayfalarını bu konulardaki gereksiz yazılarla işgal ederler.

Çok iyi üniversitelerde iyi eğitim almış kişilerin fal, rüya tabiri ve astroloji meraklarını gördükçe şaşırıyorum. Bu ilgi köylerde bu kadar yüksek değildir. ÖSS öncesi o sınava gireceklerin türbelerde oluşturdukları kalabalıkları ekranda gördüğümde gülüyorum ama acı acı gülüyorum. Üniversiteye “bilimsel” eğitim almak için gideceklerin umutlarını böyle “bilimsel olmayan” yerlere bağlamasının ancak mizahı yapılabilir ama kara mizahı...

Bu konularda eleştiri yaptığımda, inanmadıklarını, yalnızca eğlence amaçlı olduğunu söyleseler de yaşamlarını o duyduklarına göre düzenlemeye çalışıyorlar.

Ülkemizde nüfus kayıtlarında doğum tarihleri doğru yazılmış olanların oranının kaç olduğunu tahmin edersiniz? Ben iyimser bir tahminle ancak yarısının doğru olduğunu düşünüyorum. Yarısı yanlış olan doğum tarihi verisi kullanılarak burçlar belirleniyor ve sonra birilerinin o burçlar için söylediklerine inanıyorlar.

Aralık'ta doğdukları halde yaşları bir yaş küçük olsun diye kaç kişinin doğum tarihi ertesi yılın Ocak ayı olarak yazdırılmıştır? Sezeryan tarihine artı eksi on gün farklarla kadar veren doktorlar o çocukların astrolojik geleceğine karar vermiş oluyorlar mı? Bu konuda “uzman” olduğunu söyleyenler nüfus kağıtlarında doğum günü olarak yazılmış tarihten ne kadar eminler?

Geleceğimizi bilimde arayalım, türbelerde, fincanlarda, kartlarda, burçlarda değil.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..