Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '07

 
Kategori
Blog
 

Blog günlüğüm - 2

Blog günlüğüm - 2
 

Blog günlüğüme kaldığım yerden devam ediyorum.

18 Mart 2007 Pazar

“Blog Günlüğüm-1” yazısını gönderdim (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31232). Sayfada kullanacağım imajı blog ana sayfasında görünen kendi bloglarımla yaptım.

Çocuklara siyasi adlar vermek konusunda uzun zaman önce yazdığım yazıyı tamamladım ve yayına gönderdim (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31287). Feride Çiçekoğlu’nun kitabını aradım raflarda, Barış’ın adı hakkında aklımda kalanların orijinal metnini yazmak için, kitabı bulamadım. Yardımıma Internet yetişti, aradığımı orada buldum.

Sinema bloglarına Milliyet Sinema sayfasında yer verilmesinden sonra bu blogların tıklanması artınca sinema konulu blogların sayısı birden artıverdi. Bu oldukça olumlu bir gelişme. Böylece blog yazarlarımız sinemaya gittiklerinde veya DVD’de film seyrettiklerinde bunu herkesle paylaşacaklardır.

Fotoğraf paranoyası konusundaki yazımı tamamladım. Ancak üzerinde biraz daha çalışmam gerektiğini düşünüp yayını erteledim.

Yorumlara yanıt vermediğim konusunda eleştiri almıştım. O nedenle bugünlerde her yoruma yanıt vermeye çalışıyorum. Yazılarıma yazılmış yorum sayısı 306 olmuş.

19 Mart 2007 Pazartesi

Milliyet Blog ana sayfasındaki Blog yazarları bölümünde “Bugün en çok okunanlar” başlığı uzun süredir hatalı sayılar veriyordu. Bugün hata düzeltilmiş. Daha önce en çok okunan blogun yazarının o blogun okunma sayısı veriliyordu, şimdi o yazarın o gün okunan tüm bloglarının toplam sayısı veriliyor.

İznik Doğuş Gazetesi yazarlarından Hüseyin Ay, Milliyet Blog’da yazmaya başlamış. Bir mesaj göndermiş (http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=782929). Yeni blog yazarlarının ilk yazılarının yayınlandığı bir bölüm olsa Blog ana sayfasında. Bunu öneri paketine yazmalıyım.

Yarın akşam televizyonda Woody Allen’ın “Maç Sayısı” filmi var. Geçen yıl sinemada izlemiştim. O filmden çıkarak seyrettiğim bazı Woody Allen filmlerini yazdım. (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31468).

20 Mart 2007 Salı

Şehir eşkıyalarının vurduğu kadının oğlunun tepkisi nedeniyle 301’i maddeden yargılandığını haberlerde duyunca çok canım sıkıldı ve isyanımı bir yazıyla duyurdum. (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31620)

“Maç sayısı” filmini anlattığım yazı oldukça çok hit aldı. Akşam filmi seyrettim, reklam arasında gelen bir yorumu yanıtlarken, seyrettiğimi yazdım.

21 Mart 2007 Çarşamba

Ekinoks için akşam yazmıştım ve ekinoksun ilk dakikalarında son rötuşları yapıp gönderdim (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31647). Sabah penceremden ağaçların fotoğraflarını çektim, ekinoks günü sabahının ağaçlarını hemen bir galeride yayınladım ve yazdığım yazıya ekledim. Öğleden sonra söz verdiğim gibi ağaç bayramına katıldım ve ağaç diktim ve bol bol fotoğraf çektim. Ağaç bayramını “Sizin hiç ağacınız var mı?” başlığıyla yazdım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31786).

Son günlerde Blog kategorisinde tartışmalar yoğunlaştı. Bloglar üzerinde genel değerlendirmeler yapılmasına, istatistikler yayınlanması kimi blog yazarlarını rahatsız ediyor. Dün, belli kriterlere göre top 50 blogcuyu listeleyen bir blog yayınlanmıştı, o tartışmaları daha da artırdı. Blog kategorisinde yazılan yazılar ana sayfada daha uzun süre kaldığı için yeni blog hemen farkediliyor ve tartışmalar çabuk başlıyor. Blog yazarları ne eleştirilerden rahatsız olmalı, ne de istatistiklerden. Eleştiriler yol gösterici olabilir, istatistikler de yalnızca sayıdır, az olmuş, çok olmuş hiç önemli değildir. Ben kendimi “çok yazan ama az okunan” blog yazarı olarak gördüğüm için tartışmaların içine girmiyorum.

16 Kasım 2006’da Milliyet Blog’da “Blog” kategorisi önermiştim (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=13895). O gün o blog yayına biraz geç alınmıştı ama yeni yaratılan “blog” kategorisindeydi, editörümüz jest yaptı diye yorumlamıştım. Daha önce yazılmış blog konulu yazıları da bu kategoriye almışlardı. Şu anda “blog” kategorisinde 312 yazı var, bunların 27’sini ben yazmışım.

“Milliyet Blog için Önerilerim” serisinin 5. yazısını yayına gönderdim (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31818). Daha önce yazdığım önerilerden çok sayıda gerçekleşmiş olanlar var. Onların çoğu zaten olması gerekenlerdi, mutlaka ben önermeden de gündemlerinde varmıştır.

22 Mart 2007 Perşembe

“Milliyet Blog için Önerilerim-5” blogumun yayınlanmasından sonra gelen yorumlarda çözüm önerilerine katkılar geldi.

Ağaç bayramı için yazdığım yazıya sabah fotoğraflar ekledim.

Son günlerde trafik kazalarında emniyet kemeri takmadıkları için ölüm haberleri duyuyoruz. Buna bir çözüm önerdim (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31946).

Blog istatistikleri konusundaki tartışmalar devam ediyor.

Televizyonda Kurtlar Vadisi dizisini yeniden başlattılar, eski bölümleri yayınlıyorlar. Ben de buna tepkimi yazdım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31957).

e-Devlet yazılarımdan üçüncüsünü “e-Bilgilendirme” başlığıyla yayınladım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=31964). Bu yazıyı Aralık ayında yazmıştım ama bir türlü bitirememiştim. Bu akşam yeni örnekler ekleyip tamamladım.

23 Mart 2007 Cuma

Blog sayfasındaki istatistik tartışması bugün durulmuş gibi görünüyor.

1996 yılında Internet’in 3. yıl kampanyasına yazdığım bir mesaja rastladım, Google’da adımı ararken. Oradaki mesajımı ve kampanyaya gönderilen görüşleri bir yazıda derledim. Yazıyı gönderdikten sonra hemen yayınlanmadı. Neden olduğunu anlamadım. Belki alıntı çok diye düşünmüş olabilirler, ancak bu özgün bir yazı oldu.

Pazar akşamı Babam ve Oğlum filmi televizyonda yayınlanacak. O filmle ilgili günlüğüme yazdığım birkaç satır buldum. Onları yazdım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32139).

Bloglarımızda küçük yaşta okur ve yazarlarımız var. Bazı yazılarımıza yaş uyarısı koysak mı, diye sordum (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32155).

24 Mart 2007 Cumartesi

Internetle ilgili 1996 yılındaki görüşlerin olduğu yazımın üzerinden bir kez daha gittim, çok hata varmış, düzelttim. Hemen yayına almadıkları iyi olmuş. Öğleden sonra yayınlandı (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32119).

Bloglara yaş uyarısı konulması önerime gelen bir yorumu yanıtlarken neden Milliyet Blogkid olmasın dedim ve bir yazı hazırladım: Haydi çocuklar Milliyet Blogkid’e (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32207)... Yazıyı yazarken harcadığım zamandan daha çoğunu Blogkid logosu için harcadım. Bu önerimin dikkate alınacağını umuyorum. Çocuklar için, hem yazacak olanlar hem de okuyacak olanlar için çok yararlı olacağına inanıyorum.

Blogkid yazısını yayınladıktan kısa süre sonra bir öğrenciden ve bir öğretmenden yorumlar geldi.

11 yaşındaki Bensu (http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=793955) “blogkid isteriz” diyordu.

Doğuda öğretmenlik yapan İbrahim Kaya’nın (http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=512391) öğrencilerinin yazılarını uzunca bir süredir bloglarına taşıdığını öğrendim. İyi bir öğretmen öğrencilerinde yazma hevesi yaratmak için onları Internet’e taşıyordu. Alkışlanacak bir şeydi yaptığı.

Futbolda Yunanistan’ı Atina’da 4-1 yenince çok sevindim ama bizde sevinmeyi bilmeyenler olduğu “Kutlamalarda silah sesi duymayalım” diye yazdım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32261).

25 Mart 2007 Pazar

Baver Ergun “Milliyet Blog ekşi sözlükte neden yok?” diye sormuş (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32267). Ben de “Internet'in yaramaz çocukları ekşi sözlükte yazarken, uslu çocukları Milliyet Blog'da yazıyor. Uslu çocukların mekanını o nedenle yazmamışlardır. Milliyet Blog, Ekşi Sözlük, Vikipedi artık Internet'in olmazsa olmaz üç öğesi.” diye yazdım.

Dün gece yazımı yazdıktan sonra kutlamalarda bizim buralarda silah sesleri duymadım, ancak Okan Bayülgen’in programına telefonla katılan bir konuk çevreden gelen silah seslerinden çok sinirlenmiş olarak görüşlerini anlattı.

İstatistik tartışmalarına katılmak istememiştim ancak o konuda daha önce yazdıklarımı derleyerek görüşlerimi bir kez daha derli toplu sunmak istedim. Şu andaki durumu yazdıktan sonra önerilerimi sıraladım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32395). Önce yayına göndermekte tereddüt ettim ama geceye doğru gönderdim ve hemen yayınlandı.

Gazetede bir haber okudum “Yere çekirdek kabuğu atma” diye uyaran adamı bıçaklamış. O tür uyarılar yapmaktan neden çekindiğimi anlattım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32321).

Beynelmilel filmini seyrettikten sonra Picasso esprisinden sonra “diğer filmlerde de Picasso’ya çok değiniyorlar, onları yazmalıyım” diye düşünüp notlar almıştım. Daha sonra başka yerlerde de rastladım. Sabah bir rüya ile uyanınca hemen bugün yazdım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32342).

Cuma gecesi Babam ve Oğlum filmini yazmıştım, bu akşam yeniden seyrettim.

10 yaşındaki Bartu Blog Minik önermiş kendi blog sayfaları için (http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=598951). Çocuklar isterse onların blog sayfaları olur. Blogminik önermiş ve çok da güzel bir logo çalışması yapmış (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32325).

21 Ekim 2006’da göndermiştim “Bireysel silahlanma çok önemli sorun” başlıklı yazımı. Ancak yazı yayınlanmayınca geri çekmiştim. Şimdi aynı yazıyı düzenledim ve o zamandan buyana yazdıklarımı özetledim (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32392).

Blogda istatistik gündemdeyken Savaş Şakar’ın toplam görüntülenme sayısı bu gece 1 Milyonu geçeceğini görünce bir mesaj gönderdim ve kutladım (http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=481051).

26 Mart 2007 Pazartesi

Sabah Milliyet Blog’da bir veda yazısıyla karşılaştım. Aydın Sevinç (http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=472576), artık Milliyet Blog’da yazmayacağını açıkladığı son blogunu yayınladı (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32438). Ben de bir yorum yazıp “”Birgün hepimiz böyle bir veda yazısı yazıp ayrılacağız buradan. Güle güle” dedim. Sabah ilk yayınlandığında başlıkta “veda” vardı, daha sonra “Son yazım” olarak değiştirmiş.

Öğle sıralarında Savaş Şakar’ın sayfalarının toplam görüntülenme sayısı 1 milyonu aştı. Gönderdiğim yoruma yanıt yazmış.

Babam ve Oğlum filmiyle ilgili "psikodrama nedir" konulu bir yazı yayınlandı (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32459). Özgün'ün bu yazısı ilginç geldi. Okunması gereken bir yazı, özellikle Babam ve Oğlum filmini seyredenler için.

Bugün Aydın Sevinç’in veda yazısını okuyunca benim de aklımdan birşeyler geçti. Tamamen bırakmak değil de biraz ara versem mi diye düşünüyorum. Önce 500 yazı olmasını bekleyeceğim.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..