Karayip Korsanları- Dünyanın sonu

Karayip Korsanları filmine gitmek hiç aklımda yoktu. Böyle filmleri pek sevmem. Dün akşam sinemada bilet kuyruğunda başka bir film için bekledikten sonra o filmin salonunda klimaların bozuk olduğu, salonun 27-28 derece olduğu konusunda gişeden uyarılınca hızlı bir tercih yapıp Karayip Korsanları filmine karar verdik (1).

Daha önceki Karayip Korsanları filmlerinin hiçbirini seyretmemiştim, ne sinemada ne de televizyonda. Filmi seyretmeye başladığımda ne filmin konusunu, ne kahramanlarını, ne de filmdeki iyilerle kötüleri biliyordum (2).

Film başladıktan bir süre sonra "Ne işim var bu filmde" diye düşündüm. Zaman geçtikçe filmdeki komiklikleri farketmeye başladım, esprilerin çoğu çocukça da olsa sevimliydi. Hollywood yıldızları hangi ortamda olursa olsun farkedilir diye düşünerek Jack, Elizabeth ve Will’in filmin kahramanları olduğunu anladım. Papağan ve maymun da sinemadaki çocuklar için konulmuş olmalıydı. Filmin sonu geldiğinde oldukça eğlendiğimi anlayınca, iyi ki seyretmişiz komik korsanın filmini dedim.

Filmin işbirliği ve seçim sahnelerinde ülkemizdeki Cumhurbaşkanlığı süreci aklıma geldi. Filmde korsanlar ne koşullar altında ne ittifaklar yapılıyorlardı, ülkemizde ise çoğunluğu elinde bulunduranlar “illa benim dediğim olacak dediler” ve süreci kilitlediler. Karayip korsanları filminin seçim sahnesini çok sevdim, hani herkesin kendine oy verdiği geleneğin bozulduğu seçim sahnesini.

Film hakkında:

"Karayip Korsanları-Dünyanın sonu" filminin orijinal adı "Pirates Of The Caribbean: At World’s End". Filmi Gore Verbinski yönetmiş, senaryoyu Ted Elliott ve Terry Rossio yazmışlar. Kaptan Jack Sparrow rolünde Johnny Depp, Elizabeth Swann rolünde Keira Knightley, Will Turner rolünde Orlando Bloom oynamışlar.

(1) Normal koşullarda salonun 27-28 derece olduğunu salonda filmi seyrederken terlemeye başlayınca farkederiz. Tüketiciye saygının henüz tam olarak yerleşmediği ülkemizde böyle uyarılarla karşılaşmak önemli bir ilerleme.

(2) Üç saate yakın süre içinde kim başrolde, kim iyi, kim kötü hepsini öğrendim, anlamadığım yerleri de yeğenim Çağla’ya sordum.