Bloglarda taltif meselesi!

Biz yazarlar taltif noktasında çok yazanın enerjisini tebrik etmeyi ya da az yazanı teşvik anlamında yüreklendirmeyi bazen ihmal ederiz, kabul!
Peki ama yayınlanan konuların birinci elden muhattapları neden ses vermezler anlamak mümkün değil!
Gazeteci, politikacı, oyuncu veya futbolcu olmanız hiç farketmez yeter ki medyatik ya da tanınan biri olsun, hepinize sesleniyorum. Hadi itiraf edin!
Fırsat buldukça adınızı Google’a yazıp taratıyorsunuz değil mi?

Ortaya koyduğunuz eserin getirisini ölçmek için hakkınızda çıkan tüm haberleri noktasından virgülüne okuyor ya da okutuyorsunuzdur, bundan adım gibi eminim!
Bu sizin en doğal hakkınız peki tamam da..
Hiç mi iki satırlık teşekkür yorumuyla taçlandırmaya değer bulduğunuz bir blog yazısına rastlamıyorsunuz?

Yazarlarımız yayınladıkları bir çok konuda bir çok insanın problemlerinin çözülmesine yardımcı olduğu gibi, bir çok kamu yararına olan önemli haberleri gündeme taşımıştır.
Öyle sayfalarımız var ki, yorumlanma ve yüzbinlere varan okunma sayıları anlamında reyting rekorları kırıyorlar!

Yapılan araştırmalardan da anlaşılacağı üzere, Milliyet Blog bir çok gazetenin boyunu kat be kat aşan görevleri ifa etmiştir.
Ve günden güne artan performansıyla, bir ekol bir mektep olmuştur.
Yani ille de halkın nabzının attığı bir yer aranıyorsa işte orası burasıdır!

Bundan çok daha geniş katılımlı reyting ölçüm merkezi olur mu?

Yazarların bu işten beklentisi ise ne bir rutbe kazanımı ne de aile bütçesine katkıda bulunmak!
Sadece ve sadece karşısındaki insanın kendisinde yaratacağı duygu hoşluğundan ibaret!

Ama dedim ya, belli bir heyecanın, emeğin taltif ve moral değerini artırmak adına yapılan pek bir şey olduğu pek söylenemez!