Blogları boş görmeyin!

Çay içmenin felsefesini yaptığım yazım ses getirdi! Başta Çay-Kur olmak üzere Yeşilay , Kahveciler Odası, Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü gibi resmi ve yarı resmi kuruluşlar bana kutlama telgrafları gönderdiler!

“Ahmet Bey, “Çayın Demi” başlıklı yazınızda geleneksel keyfimiz olan çayı felsefik olarak anlatmanız kurum olarak bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir! Bu yıl başlattığımız ve gelenekselleştirmeyi düşündüğümüz “Çay Dostu” etkinliklerine sizi baş konuk olarak davet ediyoruz! Yeri ve zamanı bilahare bildirilecektir! Saygılarımızla!”

Böyle bir kutlama ve davet mektubu da geldi bana!

Kahveciler odası da yazımı her kahvehaneye asma mecburiyeti getirecekmiş.

Ne kadar sevindiğimi bilemezsiniz!

“BLOGLARIN GÜCÜ BU İŞTE ARKADAŞLAR!”

Kahvehanelerde yakında sigara yasağı başlayacak biliyorsunuz! Edindiğim bilgiye göre artık buralar kültür yuvası olacakmış! Her kategoride kitaplar olacak! Pişti , Hoşkin, Okey gibi boşa vakit geçirici unsurlar yavaş yavaş kaldırılacak!

Ve en önemlisi de en az dört masa felsefe okuma yeri olarak ayrılacak! İşin daha güzel yanı da burada Kıraat edenlere isteğe bağlı olarak pipo ve puro servisi yapılacak! Şirketten!

Konuştuğum bir oda yetkilisi şöyle dedi.

“Abi bu oluşumu yürekten destekliyorum. Çayın felsefesini bizler geç anladık! Ama geç olsun güç olmasın dedik ve bu hamleyi yaptık. Ve bunun için Ispartadan gül pipoları, Havanadan sarma puro siparişinde bulunduk. Castro ‘nun biladeri bize çok yardımcı olacağını söyledi! Hatta her müşteriye Çe şapkası da eşantiyon olarak gönderecek! Devrim bu Abi!”

Değerli editörlerim ve blog dostlarım! Sizler bu yazıya ilgi göstermeseydiniz bunlar olmayacaktı!

Hepinizi en demli saygılarımla selamlıyorum!