Bombalar Gazze'ye düşerken ağlaştık

İşlerimin yoğunluğundan zaman bulup da bilgisayarımın başına bir türlü oturamadım. Bu haftaki yazımın gecikmesi ondan… Değerli okurlarımın beni anlayışla karşılayacağını umuyorum.

Akşam vakti evdeki yalnızlığı fırsat bilip oturdum masaya. Açtım bilgisayarı. Girdim internete. Sitelerde gezinmeye başladım. Hangi sayfayı açtıysam kırmızılı, beyazlı, yeşilli, siyahlı masum ve mazlum Filistin Devleti'nin bayrak ve sembolleriyle karşılaştım. Savaş görüntüleri aşağı doğru kayıyordu kare kare. İsrail'in Gazze şehrine attığı bombalar yüzlerce sivilin ölmesine neden olmuş. Himayeye muhtaç çocukların, savunmasız kadınların öldürüldüğü savaş, Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkeyi ayağa kaldırdı.

Patlayan bombaların, atılan çığlıkların sesini duydum. Yeniden Filistin intifadasını harekete geçirecek, birliği ve dirliği sağlayacak ezan seslerini duyar gibi oldum bir an.

Haberlerde izlemiştik yaşananları. Gazze'ye atılan bombalar bizim yüreğimize indi sanki. Param parça etti. Kutsal topraklara ve Müslümanların üzerine bombalar yağarken ağlaşmıştık hepimiz.

Dünyada neler olmamıştı ki!...

Sonra elektronik posta kutuma baktım. Gelen mesajların çokluğu dikkatimi çekti. İletileri tek tek açtım, okudum. Bana ışık tutan gönderilerin çokluğu gelecek için ümitlendirdi, sevindim.

Sanal gazetemize hızlı bir şekilde şöyle bir bakındım. Memlekette neler olmuş, neler… Kar yağmış, kazalar artmış… Katil İsrail tel'in edilmiş… Filistin'e yardım kampanyaları başlatılmış… Yazar arkadaşlarımızın İsrail'in Gazze'yi işgaline gösterdikleri duyarlılık kocaman alkışı hak ediyor.

Kısa süreli yaptığım sanal gezintide Dünya gündemiyle birlikte Türkiye gündeminin de bir anda değiştiğini bir kez daha fark ettim.

Daha düne kadar ABD'deki seçimler, iflas eden şirketler, düşen faizler, artan işsizlik, batan ekonomi, çıkan kriz, "EVET birlikte YAPABİLİRİZ" sloganıyla başkanlığa adım adım yürüyen Barack Obama konuşuluyordu. Oğul Bush yarışı kaybettikten sonra seçim tartışmaları ABD'de aniden gündemden düştü.
Onun yerini geçmişte yenidünyada yaşanan beyazlarla zenciler arasındaki olaylar almaya başladı. Belki bir tartışma başlatılmak istendi. Amerikalılar prim vermeyince devamı gelmedi.

Bush'un Irak'a yaptığı gezide, kürsüde konuşurken gazeteciler arasından birisinin başına fırlattığı postal, Irak'taki olmayan demokrasiyi ve özgürlüğü hatırlattı bize.

CHP'nin çarşaf açılımı, birbirimizi anlamanın ve hoş görmenin o kadar da zor olmadığını ortaya koydu.

Gökçek'le Kılıçdaroğlu'nun bir TV'de yayınlanan yüzleşme isimli programda mesnedi olmayan bir tartışmanın içerisine girmeleri, ikisini de sıkıntıya soktu aslında. Bu sefer kaybetti, şansı yok denilen Gökçek herkesi şaşırttı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına AK Parti tarafından yeniden aday gösterilmesi sadece Karayalçın'ın işini güçleştirdi. Ankara'yı Melih beyden alabilmesi için iyiden efor sarf etmesi gerekecek Karayalçın'ın.

Yukarıda da belirttiğim gibi gündemimiz çok çabuk değişiyor. Hangisini takip edeceğimize karar veremiyoruz. Hepsine zaman ayıramıyoruz artık.

Yine, önümüzdeki haftalarda yerel seçimlerle ilgili konulara döneceğiz. Kendimizi fazla kaptırmadan…

Boyabat belediye başkanlığı için aday adayı olmuş arkadaşlarımıza haksızlık etmemek adına yerel siyasetten uzak durmaya çalışıyoruz.

Bize ulaştırılan bilgilere göre Boyabat'ta seçimlerde adaylığı kesinleşen ve aday adayı olan Belediye başkanları çalışmalarını hızlandırmışlar. Ama ortaya koydukları hiçbir projeleri yok..!

Açıklamalarını sabırla bekliyoruz...