Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '10

 
Kategori
Mizah
 

Bomontide ki Ayşe, yaktın beni!

Bomontide ki Ayşe, yaktın beni!
 

İstanbul da hafta içi bir gün..

Yer; Kadıköy Bomanti çay bahçesi,

1. toplantı da dostlarla birlikte içtiğimiz ince belli bir bardak demli çay ın mutluluktan ayaklarımı yerden kesmesinin üzerinden 1 hafta geçmiş.

Vakit, aynı vakit.

Hava günlük, güneşlik. Kuşlar ciyak ciyak ötüp duruyor.

Manzara o biçim.

Bu defa erken gelen benim.

Rendevu saatine henüz 45 dakika var. Garsonu çağırıyorum.

- Milliyet blog yazarlarından hiç kimse geldimi delikanlı?

- Yok abi. Henüz kimse gelmedi.

- Hımm. O zaman şu masaları birleştirelim. Grup şimdi gelicek.

- Tamam abi, 3 masa yetermi?

- Şimdilik yeter fazla gelen olursa ekleriz.

- Burası nasıl abi?

- İyi güzel.

Oturuyorum. Garson;

- Abi ne içersiniz

- Hımm. Bu günde o senin ince belli bir bardak demli çay ın yanına, nargilemi içsem? hı, ne dersin?

- İç abi. İyi gider. şiddetle tavsiye ederim.

- Tömbeki elmalı olsun ama

- Daha önce içtiniz galiba?

- Yok ilk kez nargile içicem. Bende Elmalı TÖMBEK in geçmişte bir anısı varda.

- !!.. Haaa !! ( Ne anladıysa haa dedi!!)

Oturuyorum. On dakka geçmeden bizimki arkadan, nargilenin dumanı önden tüte, tüte geliyor. Garsona takılıyorum.

- Eee.. İlk önce anlat bakalım delikanlı bu nargileyi bana.

- Tabi abi. Şimdi abi isterseniz ilk önce nargileyi size tarif edeyim. Nargile şişe, ser, lüle ve marpuçtan oluşuyor. Şişe kısmı tahmin edebileceğiniz üzere en altta çinde su dolu olan büyük kısım. Bu kısım filtre görevi görüyor. Ser kısmı nargilenin uzun demir kısmı. Bu kısmı ise marpucun, şişenin ve lülenin bağlantı noktaları olarak düşünebiliriz. Lüle kısmı en üstteki topraktan yapılmış, içinde tütün bulunan kısım. Üzerine kömür ( köz) konulan kısım da burası . Son olarak marpuç kısmı da sere bağlı olan ve bir ucundan hava çektiğiniz hortum oluyor.

Çalışma prensibine gelecek olursak, havayı marpuçtan çekince şişenin içindeki hava basıncı düşüyor. Böylece bir ucu lüleye bağlı olan kısımdan yanmış tütünün dumanıyla karışık hava buradaki hava basıncını tamamlıyor. Nargilenin sembolik sesi fokurtu ise lüleden gelen borunun ucunun, suyun içinde olması sayesinde oluşuyor. Annadınızmı abi?

- Hımm.. Ezberledinmi len sen bütün bunları!!. Aferim sana. Anladım. Anladımda, peki sen o türküyü biliyonmu?

- Hangi Türküyü abi?

- Hani vardıya, " Atımı bağladım nar ağacına/ Perçemim dolaştı gül ağacına/ Nargile nargile nargilesiyem/ Anamın atamın birtanesiyem."

- Abi ben türkiyü bilmemde Meşeyi, Köşeyi, Ayşe yi bilirim sadece :)

- O ne leyn!!

- Şimdi abi anlatayım sana. Meşe üzerine koyduğun ateş yani bu közden olacak. Köşe ise masa, bak böle köşeli olacak. Ayşe de size hizmet eden kişi, yani benim.

- Ayşemi!! Leyn senin nufus kaidinin rengi pembemi yoksa hı?

- Yok be abi. Tabiî ki mavi, hehehe.. Neyse nargilenin açılışı müsadenle ben yapım.

- Hadi yap bakalım.

- Sınıfff, huuuu, Sınıfff, huuu.. Haaah. Tamamdır. Buyur abi.

- Ver bakalım. Ahaaa!! o da ne!! Çek, çek duman gelmiyor!!. Eee.. hani duman gelmiyor bende!!

- Abiii hani meditasyon yapar gibi burnundan değilde, ağzından ciğerlerine derin, derin çekeceksin. Ver şimdi bana bak Sınıfff, huuuu, bak aha aynen böle gördünmü?

- Çek, çek bi daha bakim hele!

- Abi, hadi aynı anda uygulamalı sende benimle birlikte yap. Çekiyoruuzz.. Son ki üç dört, hüüüppp!

- Haaa… Öyle yapcan. Ya dur sen cekme ver bakim hele bi ben cekiyim. Sınıfff, huuuu, Sınıfff, huuu..

- Hahh.. Tamam. Tamamdır abicim..

- Dur. Duurrr.. Hele bide tam nefesimi boşaltıp deneyecem. Sınıfff, huuuu, Sınıfff, huuu

- Haaah böle abicim bravo sana.

- Tamam anlaşılmıştır. Sağolasın.

Hımm. Manzara müthiş. Çayla birliktede harika gidiyor meret. Zevkten dört köşeyim. Boşuna dememişler “ Sigara içme, nargile iç “ diye. Hehehe..

Ohiiişşş.. Bu aleti kim bulduysa Allah ondan razı olsun, Allah tuttuğunu altın etsin bee.. Sınıııf, Huuuu.. Sınıfff.. Huuuu.. Ben şimdi bunu devamlı içerim, hehehe. Lay, laaay, loom " Atımı bağladım delikli taşa/ Yönümü çevirdim nuhun gardaşa/ Nargile nargile nargilesiyem/ Anamın atamın bir tanesiyem " Türküyle birlikçe çekmeye devam ediyorum.. Sınıııf, Huuuu.. Sınıfff.. Huuuu..

Ama nasıl içiyorum bir görseniz. Mübalağa etmiyorum. Yüksek bir yerden balıklama atlayıp 25 metrelik derin suya dalıp, dalıp çıkıyorum.

Daha aradan 15 dakika geçmedikine!!

Vay anam vayy.

Olm senmisin derinden çeken!!

!!..

Ayaklarımdan başlayan hafif bir titreme ve daha sonrasında bütün vucudu saran, bende şok etkisi yaratan bir uyuşukluk..

Bir anda vurgun yemiş gibi oluyorum.!!.

Hey Allah im yaa!!

Ulaaa.

Leilaheilllahlahh.

Resmen uçurtmalar havalanıyor. İpler boşta. Gözlerim fırıl, fırıl. Hemen garsona sesleniyorum;

- Leyn olm hele gel. Bende kafa gitti. Acaip baş dönmesi yaptı bu meret. İçinde başka bişe olmasın.

- Hehehe.. Abi korkma, biraz ara ver düzelir.

- !!.. Aramı? !!

Ardından Cansın Erol hanfendi masaya gelmezmi!!..

Hemen yanı başımda gök yüzünde birlikte uçtuğumuz kargaların uyarısıyla " Yeter bıraaak, bıraaak, ayağı gaaak, ayağı gaaak “ bağıraşmalarıyla kafamı toparlayıp, zar, zor ayağa kalkıyorum. “ Hoş geldiniz” diyorum ama beni yanlış anlayacak diye çaktırmadan tekrar yerime oturuyorum.

Ara, ara cansın Erol hanfendi ile İstanbul üstüne sohbet ediyoruz.

Grupta gelince onlar kendi aralarında konuşsun bende kendimi "stanby " moduna alıp biraz motoru soğutayım aklım başıma gelsin diye kasıtlı olarak mevzulara suskun kalarak biraz uzak kalıyorum.

Ohhhh.. bi zaman sonra kafam yerine geliyor şükürler olsun.

Olsunda..

Tam konuşmaya başlayacak konuşulanlara bodoslama dalacağımki, “ Anaaaa!!” bu seferde toplantı bitmezmi!!

Haydaaa!!..

Herkes ayağı kalkıyor.

Gidiyorlar.

“ Oturun yav, nereye gidiyorsunuz, daha kafam yeni yerine geldi” diyemiyorum...

!!..

Dolayısıylada yani sizin anlayacağınız bomontide Ayşe olacak el kadar çocuğun gazıyla, ince belli bir bardak demli çayla iş biriiği içindeki geçmişten bende kuyruk acısı olan nargile deki elmalı TÖMBEK yine beni fena halde tufaya getiriyor.

Tıpkı “ Yüz numaralı mizah ta” yazdığım gibi yine başımın belası oluyor şerefsiz.

Bir kez daha anladımki tütün her şeye zararlı kardeşim.

Video görüntülerinde herkesin şikayetine konu olan uçurtmaların yani benim konuşmamamın asıl sebebi bu.

İtiraf ediyorum.

Yanlış anlamalara meydan vermeden açıklama yapayım dedim.

Artık ne diyelim.

24 Nisana ayık kafayla diyelim.

Hehehe..

 
Toplam blog
: 97
: 1839
Kayıt tarihi
: 13.03.07
 
 

İnsanım, eşitlikten ve hak’tan yana olan. Hiçbir şeye duyarsız olamadım. İnsanım ve merak ediyoru..