Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '21

 
Kategori
Deneme
 

Borçlu ve Gururlu Köle!

“Borç ve borçluluk bir esaret şeklidir” ve ancak hastalıklı derecede kültürü alacaklı tarafından kontrol edilen bir kişi, bir toplum, bir devlet borçlu olmaya özendirilebilir.

Normal şartlarda bir insan neden borçlanır ona bakmak lazım.

Geliri azdır, gideri fazladır. Bu durumda kişi ya da toplum giderini azaltmalı, gelirini artırmalıdır. Ya da geliri kadar yaşamasını bilmelidir. Gelirine göre yaşayabilmek bağımlılıklardan kurtulamamış, bağımlılıklar kazanmış birisi için hakikaten zordur. Nasıl mı? Örnek olarak tütün yani sigara bağımlılığına bakmak lazım, bu bağımlılıkların en basitidir ve toplumda ciddi oranda bağımlısı olduğu için yasal bir durum olduğu için bu ihtiyacın giderilmesi için aylık olarak normal bir insanın ayırması gereken kaynağa bakalım. Aylık ortalama beş yüz liradan, yıllık altı bin lirayı bu işe ayırmak gerekir. Tüketim ihtiyaçlarının içinde en masumlarından kamuoyunda sıkça gündeme gelen lüks tüketimlerin karşılanması ve yeni bağımlılıkların kazanılması kişinin daha fazla köleleşmesine neden oluyor. Pudra şekerleri ve bunun gibi özünde insanın ihtiyacı olmadığı halde aşırı yemek yeme alışkanlıklarından tutun da özellikle bayanların tüketim ile kendilerini bir şekilde rahat hissettiklerinden eve gelirken her gün aldıkları giyecek türünden birçok eşya ile günümüzde gardıroplar ağzına kadar tıka basa eşya ile dolu değil midir? Estetikten, tüketimin her aşamasında günümüzde medya profesyonel bir şekilde faaliyet göstermekte ve tüketimi artırmak için elinden gelen her şeyi yapmaktadır ki futbol takımlarından basketbol takımlarına, televizyon kanallarından basına hemen hepsinin felsefesinde insana daha fazla şey tükettirmek yatmakta, tükettirilen ve pazarlanan ürünler oranında artan  bir ticaret tüm dünyayı kıskacına almıştır. Almaya da devam etmektedir.

Mevzu ticaret olunca elbette yasal ve yasal olmayan ticaret olarak iki kısma ayrılan bu faaliyet özünde tüketimin sürekliliğini sağlarken, her gün yepyeni bağımlılıklar da icat etmek zorundadır ki pazar büyüsün. İyi de özünde ihtiyaç olan gereklilikleri, insan ve toplumların özüne aykırı bir biçimde ve toplumları mahvedecek şekilde kim, nasıl ve ne şekilde belirliyor?

Uzay çağı, bilişim çağı tamam da asıl günümüzün olması gereken çağ; “bağımlılık üzerinden gönüllü kölelik çağı” olduğunu, hak dinlerin hiçbirisinin bu denli sert bir şekilde kestirip atamadığı “kölelik ve cariyelik kavramını” Amerika ve İngiltere’nin bir araya gelip yasaklamasından anlamalıydık ama özünde anlamamak daha fazla işimize geliyor.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..