Böyle buyurdu aşk yaraları

Oysa

Bütün kuş kafeslerinin kapağını açık bırakmıştık  
Kimse kaçmadı, feryâd ve figân etmeye devam ettiler

Akşam vakti kabardı deniz, sen çividî bir dalgasın
Birazdan oradan kanamaya başlarsın, susarsın
“Kutlu işkence” cam kırıkları, aşkla yarana basarsın
‘Ukâb adıyla bilinen kartal’ sın, yuvanı yükseklere yaparsın

O eski adrese, adresi şaşmaz güvercinler yollarsın  
Üveyikleri servi dallarının, yaprakların ardına gizlersin
Kına rengi kekliğin “gak kavak! gak kavak!” lar bakarsın
Gariban bardakta rakın bitmiş, papağana bir şeker verirsin

Tüysüz yarasadan geceyle hemdert olursun,  her sesi duyarsın
 Viranelik olmuş gönlünde bir baykuş öter, yine ürkersin
Hayalinde salına salına gezen o sülün, yırtıcı kuşlardan korursun
Bir tavus kuşu gibi çıplak ayakların, gördükçe “ah” eder, inlersin

Gülistanda bin bir gül üçün yas tutan, ağlayan bülbül sensin
Cennette efsanevi yeşil kanatlı hümâ kuşu oldun, yere konmazsın
Güneşe yakınsın, bedduaya uğrayan Anka-i muğrib gibi uçarsın
Ebu Cehilgilleri gördün mü?   Arkana bakmadan kaçarsın

Ey mürşit dünyada tut ki bir başınasın… hırkanla,  ipek kozanı sarmaktasın
Dörtnala koşan atınla aşkın fi tarihini mefhum deryasında bulasın
Bir karıncasın Hz. Süleyman’ a “bir buğday tanesi yerim “ der yarısını saklarsın  
Hz. İsa gibi eşeğine binersin, her şeye rağmen sevginin dinini yayarsın

Yaya yaya sabah oldu, ey gidi Nil!  Sen yazdıkça, aktıkça sakinleşen bir nehirsin
Sen pervanesin, her yanını ateş sarsın,  kendini bile bile ateşlere atarsın  
O erkek semender, o yılan her mevsim kabuk değiştiren, yeniden hayat bulansın
Sevgilinin yolunda ölsen bile küllerin suyun üstünde, bi güzel açan nilüfersin  

-    Şair, kendini sevgilinin bal dudağına konmuş bir sineğe benzetiyorsa  
Kurdun kanı gömleğine bulaşmışsa
Yaban keçisi gibi başkasına güvenmezse
Deve gibi dudaklarına har basmışsa
Maymunlar katıra yüklenmişse
Misk ahusuyla ceylana benziyorsa
Panter ve Arslan gibi çevikse
Affedersiniz, Köpek gibi ısırıyorsa
Baykuş görünce başına bi felaket geleceğine inanıyorsa
Karga gibi kötü ötüşlü bir kuş ise
 Kim neheng?
Hey mâhî!
Böyle buyurdu aşk yaraları

Hey eşek arıları, ateş böcekleri ve istiridyeler
Size bu sözlerim
 Fehîm-i Kadîm Dîvanı’nından
Böyle si rengârenk bir anlatım konum olmuştur.

Hatam varsa af ola!

Nil Alaz

Kaynak:

http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt3/sayi15pdf/durkaya_hayriye.pdf