Boyner kapıda

Ak Parti seçmen tabanı'nın yaklaşık yüzde ellisi Avrupa Birliğine karşı ve muhafazakar bir kitledir..Bu seçmenler için manevi değer ölçü kriterleri yeterli oluyor..
"Allaha şükür, bugünde hayırlısıyla akşam oldu" düşünceleriyle yaşamlarını sürdürmektedirler..
Oysa yaşam sadece dini inançlardan ibaret değildir..
Allah inancı hepimizde vardır, çok şükür ama yaşamımızın içinde daha sağlıklı, daha sosyal güvenli, daha önünü görebilen bir ülke hayal edip yaşamak vardır..
Allah'ın bize verdiği beyinleri daha fazla geliştirerek Avrupa standardında bir ülke olmamız için ibadet gibi çalışmamız gerekiyor..
Sadece çalışmak da yeterli olamıyor böyle bir köklü değişim için..
Avrupa standardında yaşam hayal etmek, köklü bir değişim hayalidir.

Ak Parti kapatılmamasıyla birlikte, Avrupa Birliğine karşı çıkan taban seçmenine iyi bir ihtar oldu..
Artık Ak Parti taban seçmeni Avrupa Birliğine fazla karşı çıkamayacaktır çünkü AKP bundan böyle uyarı ikaz ışıklarına dikkat etmek zorundadır..Laiklik ve başörtüsü ile ilgili bundan böyle siyasi propaganda yapamıyacaktır..
Doğal olarak yeni açılan sayfada, Sayın Erdoğan tamamıyla gündemlerini Avrupa Birliğine yoğunlaştırması gerekiyor..
Ülkenin gerek ekonomik ve gerekse sosyal tıkanıklığını ancak Avrupa Birliği üyeliği çözecektir.
Avrupa Birliği uyum yasalarını yerine getirmemiz gerekmektedir..örneğin 'kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına almak' gibi..
Zaten kayıt dışı ekonomi, kayıt altına alındığında ülkenin birçok sorunları çözülebileceği gibi, en önemli çözünürlük de sosyal güvence alanında olacaktır..

Eğer Sayın Erdoğan bu süreci iyi kullanamazsa, dün yazdığım yazımda belirttiğim gibi Cem Boyner kapıda bekliyor olacaktır..

Sevgiler..