Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '06

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Bu adam sizce de angut mu?

Bu adam sizce de angut mu?
 

Yine bir sabah işe gitmek üzere taksi durağını arayıp taksi istedim ve kapıya çıkıp beklemeye başladım. Taksi gelmişti fakat evin önündeki rampanın uzağında bekliyordu.

Taksi diye seslendim baktı ve kafasını çevirdi. Herhalde beni beklemiyor diye düşündüm. Taksi durağını tekrar aradım. "Taksiyi size gönderdik hanımefendi" cevabını aldım. Sanırım bu arada taksi şöförüne de telsizden haber verdilerki şöför acı bir patinajla bana doğru geldi. Rampadan inip taksinin kapısını açtım ve yardım almadan ön koltuğa transferimi yaptım...

Fakat taksi şöförü hiç bir reaksion göstermeden öylece koltuğunda oturuyordu hatta taksinin kapısını açıp günaydın dediğimde dahi cevap alamamıştım. Ben taksiye bindikten sonra tekerlekli sandalyemin katlanıp bağaja konması gerekiyordu. Ama taksi şöförü hiç oralı olmuyor kafasını çevirmeden öylece dışarı bakıyordu...

O kadar üzülmüştüm ki adamın nasıl bir tepki vereceğini merak ediyordum. Tam bu sırada taksinin yanından geçen ve hiç tanımadığım bir beyden yardım istemek zorunda kaldım. Kendisine tarif ettim sandalyemi katladı, tam bagaja yerleştirmek için bir hamle yaptı ki taksi şöförü ilk defa konuştu: "Bağaja değil arka koltuga koy" dedi.

Bana yardımcı olan beyefendi de anladı ters bir durum olduğunu ve sandalyemi çok zorda olsa arka koltuğa yerleştirdi. Ardından iyi günler dileyerek uzaklaştı.

Taksi şöförüne gideceğim yeri söyledim. Asık ve kızgın bir ifadeyle arabayı kullanmaya devam ediyordu. Tek bir söz konuşmadan işyerime gelmiştik. Çok kırılmış ve incinmiştim.

Taksi şöförü arabadan indi ve sandalyemi katlı bir şekilde açmadan kaldırma bıraktı. Ne yapmaya çalıştığını sormak için yüzüne baktım ama tutulmuştum hiç bir şey söyleyemedim. Sandalyeme nasıl ulaşabileceğimi düşünüyordum adamsa çoktan koltuğuna oturmuştu. Allahtan aracın durduğu yerde iki genç oturuyordu çaresiz bakışlarımdan anlamış olmalılar ki hemen yardıma koştular. Sandalyemi açıp yanıma getirdiler. Ben artık bacaklarımın yerine geçen sandalyeme kavuşmuştum.

Belki o güne kadar hiç kendimi bu kadar aciz görmemiştim...

Sandalyeme biner binmez taksi şöförü kornasına basarak "Hannefendi!! para, para!! "diye seslenmeye başladı. Oysa ki ben paramı elimde hazır tutuyordum. O kadar kalakalmıştım ki cevap bile veremeden parasını verdim ve hızla uzaklaştı...

Gözyaşlarımı tutamıyordum. İşyerine girdiğimde ilk yaptığım iş taksi durağını aramak oldu. Konuyu yetkili kişiye ilettiğim de o söförün adına benden defalarca özür diledi ve böyle bir olaya tepkisiz kalınamayacağını söledi.

Yaşadığım bu üzücü olaydan sonra o şöföre 8 günlük uzaklaşma cezası verilmiş. Hatta bulunğumuz mahallede bir kaç adresde de sorun yaşamış. Bu arada ilginç ama şöförün kendisine ait iki taksisi,iki lisanı ve tabi eskittiği üç eşi bulunuyormuş... Bu anımı son derece iyi niyetli ve yardımsever diğer taksi şöförlerini ayırdığımı bilmenizi isterim.

İşin tuhafı arkadaşları da ona bu kabalıklarından ve iletişimsizliğinden dolayı Angut lakabını takmışlar bile... Bana sorarsanız lakabı daha farklı da olabilirdi...

 
Toplam blog
: 21
: 1227
Kayıt tarihi
: 02.12.06
 
 

1962 doğumluyum. 1994 senesinde geçirmiş olduğum bir trafik kazası sonucunda omurilik felçlisi oldum..