Bu bir “Vehim” mi?...

Üç günden bu yana medya’da Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Sayın Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün <ı>“Dinleniyor ve takip ediliyorum” kuşkusunun ortaya çıkardığı konu konuşuluyor…

Bir takım çevreler, Sayın PAKSÜT’ün dinlenmesi veya takip edilmesinin söz konusu olmadığını ve bunun bir <ı>“Vehim” olduğunu vurguluyor, hükümet ve diğer yetkililer de bu şekilde anlaşılması çabası içinde çeşitli açıklamalarda bulunuyorlar.

Yaratılmak istenilen <ı>“Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz PAKSÜT, bir VEHİM içinde, kendisinin dinlendiğini ve takip edildiğini sanıyor” durumu…

Hemen ve baştan <ı>“Pat” diye belirteyim ki, bu görüş tamamen yanlış.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili <ı>Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün durup dururken böylesine bir <ı>“Vehim” işçine girmesi olacak iş değil.

Anayasa Mahkemesinde 11 asil üye var. Bunların arkasına<ı> “Takip” amaçlı takılın, hiç birinin farkına varması, hatta kuşku bile duymaları mümkün değil.

Biri hariç…

Osman Alifeyyaz PAKSÜT…

Denildiği ve yayılmaya çalışıldığı gibi <ı>“Vehim” nedeniyle mi?

Hayır…

Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanmadan önce Dışişleri Bakanlığında <ı>“Büyükelçi” sıfatıyla görev yapıyordu ve ilk <ı>“Büyükelçi” olarak gittiği yer ise Irak ve Bağdat…

ABD Irak’ı işgal etti, Sayın PAKSÜT, Bağdat’ta bulunuyordu…

ABD, tüm güçleri ile Bağdat’a girdi, Sayın PAKSÜT oradaydı…

Irak’taki Büyükelçilik binasına bombalı araç ile saldırıldı, bina büyük hasar gördü, Sayın PAKSÜT ve eşi o binanın içindeydi… O durumda birçoğu oraları bırakır ülkesine dönerdi, ne Sayın PAKSÜT döndü ne de eşi…

Irak’ta elçilik konvoyuna saldırıldı, yine oradaydılar…

Yani…

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz PAKSÜT <ı>“Beni izliyorlar” diyorsa, izliyorlardır. Bundan en ufak bir kuşkunuz olmasın. Bu konudaki deneyimi, izlenip izlenmediğini tespit edecek, farkına varacak düzeydedir. O nedenle de Irak’da görev yaptığı dönemde hayatta kalmayı başarabilmiştir.

Dahası…

Sayın PAKSÜT <ı>“Bu araç beni izliyor” dediğinde, gerçekten o araç izleme yapıyor muydu?

Evet, bir şekilde, bir şeyleri izleme yapıyordu…

Kendisini takip etmediklerini varsaysak bile, o aracın bir izleme yaptığı ve bunu da Sayın PAKSÜT’ün fark ettiği gerçeğidir. Demek ki fark ettiğine göre <ı>“Vehim” söz konusu değil.

Daha önce de <ı>“Beni takip eden aracın plakası bu” diye bildirmiş…

Sonuç!...

Sahte plakalı araç ve kim olduğu belli değil.

Şimdi <ı>“Vehim”i bir tarafa bırakın, işin <ı>“Vahim” tarafına göz atalım…

Şu bir gerçek ki AKP iktidarı, bir şekilde AKP’nin kapatılmaması için Anayasa Mahkemesi üzerinde <ı>“Baskı” kurmaya çalışıyorlar. Bu baskıyı, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında da yaptılar, yani yapmadıkları bir şey değil.

Ancak, fark etmediğimiz ama farkında olmamız gereken işin daha korkunç bir tarafı var…

AKP iktidarı veya yandaşları…

Anayasa Mahkemesi üzerinde baskı uygulamaya her alanda devam ederken ki bunları her gün izliyoruz, dış güçler bile dâhil oldu, diğer taraftan Anayasa Mahkemeleri üyelerinin “Açıklarını” yakalamaya çalışıyorlar.

Bana göre yapılmaya çalışılan şey bu ve bu nedenle de <ı>“Takip” edilme olayı benim o ünlü <ı>“Rus Malı beynim”e daha uygun geliyor.

Ne var ki Sayın PAKSÜT’ün deneyim ve daha da önemlisi, kendinden emin, sosyal yaşamında bir değişiklik yapmaya gerek duymaması, ortada görünmemeye özen göstermeme tavırları, birileri <ı>“Yok” dese de anayasa Mahkemesi üyeleri üzerinde <ı>“Baskı” kurmaya yönelik çalışmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Bu da bizim açımızdan yadırganacak bir şey değil ama <ı>“Skandal” kelimesi ile <ı>“Çuk” oturacak ve tanımlanacak bir olaydır.

İktidar, şimdi de bu <ı>“Kepazeliği” kapatmaya çalışacaktır.

<ı>15 NİSAN 2008