Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '17

 
Kategori
Güncel
 

Bu cezayı vermiyorum...!

Bu cezayı vermiyorum...!
 

 
 
Son bir haftada verdiğim trafik cezalarından gına geldi…
 
Yok yolda hareket halinde bir arabaya çarpmadım….
 
Hız limitlerini aşmadım….
 
Daima takılması gerekli kemerlerimi tam olarak taktım…
 
Bütün trafik kurallarına uydum…
 
Otuz yıldan beridir hareket halinde hiçbir trafik cezası almadım.
 
Ama son bir haftada 231 TL tutarında iki trafik cezasına maruz kaldım ki, Allah beterinden korusun.
 
Şimdi anlatayım cezalarımın nedenlerini:
 
Birinci ceza evimin önünde köşeye park ettiğim arabamın yanlış yerde park ettiğinden dolayı 100 TL  cezaya maruz kaldım.
 
Mahallede gösterilmiş bir park yeri yok. 
 
Bir park yeri yapılacaktı. Orayı da Belediye  arsaya tahvil etti. Hoop altı ayda bir sürü site konduruldu. Davası çok oldu ama o güzelim arsa gitti gider. Bizim arabalar da açıkta kaldı. 
Akşamüstleri herkes boş olan yere arabasını koyuyor. Benimkisi de köşe başına düştü. Ertesi günü bir kağıt , “hadi bakalım yanlış yere parktan cezayı ödeyin…!”
 
İtiraz filan yok…
 
Çünkü memlekette gerçekten itiraz edecek, sonuç alınacak organ kalmadı. Mahkemeye gideceksin, onun da ceremesi yıllar sürer. Yine faizi başına bela kalır.. Memleket böyle.. Cezayı ister istemez ödedik.
 
İkinci trafik cezası  bugün yazıldı. Yer Erdek…
 
Hanım Erdek’e gezmeye gitmek istedi. “Şöyle gazinolarda biraz otururuz.. Hava alırız.. Sen de biraz rahatlarsın…”filan dedi .
 
“Hanım, Erdek’te park yeri kalmadı. Nereye korsak koyalım ceza yeriz. Bunu unutma …” dedim. O da bizim milletin tümü gibi…
 
“Bi şey ..  Bi şey olmaz..!” deyip, geçiştirdi. 
 
Güzel bir hava da , 20 dakika içinde Bandırma’dan Erdek’e geldik.. Bandırma Erdek arası bu kadar yakın. Yakın da geldikten sonra, kent içinde arabayı nereye park edeceksin. Benim de ayaklarım artık yürümediği için ister istemez sahile yakın bir yere park etmeye mecburuz…
Yukarda Ortaokulun yanına çıktık. Onun yanında yöresinde boş yer bulunabileceğini düşündüm. Şansıydım, bir yer vardı ama kimse park etmemişti; biraz kuşkulandım ama ister istemez park ettim. Gerçi o arada ta karışı sıranın arkasında hırpani kılıklı bir adamın , telefonla birileriyle konuştuğunu da gördüm… Aldırış etmedim…
 
Neyse bir iki saat gazinolarda oturduk, çayımızı, kahvemizi içtik.. Güzeldi…
 
Artık dönme vakti gelmişti. Ağır ağır.. Birkaç yerde dinlenerek arabanın bulunduğu yere geldik.. Geldik ki , benim arabanın sileceği havaya kaldırılmış (Galiba böyle işaret veriyorlar: Arkadaş sen yandın…!) der gibi. Ve camda kocaman bir kağıt : 
 
“Yanlış yere park ettiğinizden dolayı 131 TL’sı trafik cezası kesilmiştir..” 
 
Haydi bakalım , al başına belayı…
 
Baktım , sağımdaki arabada ceza makbuzu yok.. Solumdaki arabada yok… Benim arabada kol kadar  bir Ceza Makbuzu.. Niye anladım! Benim araba hala bir başka ilin plakasını taşıyor. Onun için trafikçilerin, Zabıta Memurlarının işine kolay geliyor. Yabancılar ister istemez eninde sonunda ödüyor. Ya hemşeri olup da araba Savcı’nın, Hakim’in arabası ise … O zaman ceza kesenler başlarına bela almak istemiyorlar. Yabancı plaka kolay…
 
Alırsın Ceza Makbuzunu, Belediye Binası’na girersin .. Baktık ki 8 tane inzibat memuru yayılmışlar peykelere..  çay kahve, keyif kekah… Sohbet bol, laf çok… Ama dışarıdaki işler ne oluyor..?  
 
“Bu cezayı kimden soruşturacağız?” diye sormamla birlikte, “Bugün Pazar, bugün git, yarın gel…Cevabını aldım…”
 
Tabii  bu arada, eşim bu alınan cezanın hesabını bir güzel sordu ama kimse cevap vermeye cesaret edemedi.
 
“Burasını Balıkesir İli, ikiye böldü, sizin park ettiğiniz kısım Balıkesir Belediyesi mücavir sahasına düşüyor.. Onlara sorun…” dendi. 
 
Beyler, Bu işin rezaletini görüyor musunuz? 
 
Bir trafik cezası yazılıyor; trafik memurları tarafından değil; zabıtalar tarafından… Üstelik Erdek Belediye’si memurları tarafından değil, görevlendirilen Balıkesir Belediyesi memurları tarafından…!?
 
Efendiler işler karışık.. Ve de çok acaip. Şu işin garip yanlarını görmüyor musunuz? 
 
Memlekette artık , tutan tutanı eziyor… Kime şikayet edeceksin , bilmiyorsun. Şikayet etsen bile , sonuç sıfır.
 
Adalet var mı? 
 
Bir hafta içinde durduğun yerde 231 TL sı ceza… Yazık günahtır. Ne yaptık? Adam mı öldürdük? Altı üstü , park yeri olmayan caddede , zorla bir yer bulup arabamızı koyduk.
 
Ceza üzerine ceza…
 
Kimi kime şikayet edeceksin…?
 
Şikayet etmek istesen, sana bir telefon numarası verecekler.. ettiğin zaman telefondan “Üçü çevir, beşi çevir.. Olmazsa yeniden çevir..” sesleri gelecek… Telefon ettiğine edeceğine pişman olup çıkacaksın. 
 
Bu bir çıkmaz sokaktır.. Buraya girmişiz… Ceza vermeden çıkmak yok… Burada artık herkes cezalı. 
 
Adalet… 
 
Arayın bakalım bulabilecek misiniz?
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..