Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '11

 
Kategori
Babalar Günü
 

Bu da benim babam için

Bu da benim babam için
 

Anneler Günü var da, Babalar Günü neden olmasın? Bizleri bin bir çileyle yetiştiren onlar, yani annelerimiz ve babalarımız. Onların hakkı asla ödenmez. Belki yüce peygamberimizin dediği “ Cennet anaların ayakları altındadır” Ya babalara “ of “ bile diyemeyiz. İster anne olsun, isterse baba olsun onların hakkını ödeyemeyiz. Öyle bir kalemde bir yazıyla anlatıp geçemeyiz. 

Ünlü Türk bilim adamlarımızdan İbni Sina: 

*** Babalarınıza iyi daranın ki, çocuklarınızda size iyi davransın” der.  

*** Atalar sözümüzde ise: İyi evlat babayı vezir, kötüsü ise rezil eder.  

*** Bir başka sözümüzde: Atasını tanımayan Allah’ını da tanımaz.  

*** Babanın sanatı oğula mirastır.  

*** Bir baba dokuz evlat besler, dokuz oğul bir babayı beslemez. 

*** Bir babanın evladına bırakabileceği en değerli miras, iyi bir “ad’dır.  

Wiliam Hamilton. 

Babamla ilgili bir hatıramı anlatmak istiyorum: Köyde Ağustos ayında harman yerindeyiz. Harmanlarımızla uğraşıyoruz. Ben o zaman ortaokul çağındayım. Gece, gündüz harmanı bekliyorum. Buğdaylarımızı saptan, samandan ayırdık evlere, ambarlara taşıdık. Yalnız komşularımızdan Hasan amcanın harmanı daha yarım kalmış. Çoluk, çocuk ta yok, yardım edeni de yok… Döven işi bitmemiş. Buğdaylar sapları içinde duruyor. Babamla Hasan amcanın arası biraz hoş değil. Tabi ben bunun neden olduğunu bilmiyorum. Buğdaylarımızı ambarlara aldığımız halde, o sıcak havada hala nöbet bekliyorum. Hasan amca yanıma yaklaştık: evlat kadirim, sizin harman işi bitmiş, fakat sen hala burada neden bekliyorsun? Deyince babamın bana söylediklerini Hasan amcaya anlatmaya çalıştım: 

“ Evet, bizim harmanda bir şey kalmadı, biraz saman, sap vesaire kaldı. Ancak babam sizin harmanı göstererek burayı da bekle, ne olur ne olmaz “ dedi. Ben de üç gündür sizin harmanınızı bekliyorum deyince Hasan amcanın yüzü değişti, “Kadir evladım, ben babanı yanlış anlamışım, aramızda basit bir mesele vardı. Şimdi daha iyi anlıyorum, en yakın zamanda evinize gelip, babandan özür diler, barışacağım “ dedi. Aradan birkaç gün geçmişti. Hasan Amcalar bize gelip, babamla barıştılar o günden bu yana iyi birer dost olup birlikte yaşadılar.  

Babam kötülük nedir bilmezdi, alın teriyle çalışıyordu, namerde asla muhtaç olmazdı. Paylaşmayı da çok severdi. Örnek bir aile reisi idi. Annemle tartıştığını hiç hatırlamıyorum. Bir işi yaparken anneminde görüşünü alırdı.Rahmetli anneme hep "çavuşum" diye hitap ederdi.Annemin de hiç bir zaman babamı kırdığını hiç hatırlamıyorum...Sevgili annemi 23 Mart 1980'de ve sevgili babamı 26 Aralık 1986’da kaybettik. Allah gani gani herikisini de rahmet eğlesin, babamın onurlu bir dik duruşu vardı... Onun samimi sıcaklığı, merhametli oluşu bizlere kanat gerişi bir başkaydı...Çevresine oldukça sagılı , tek kelimeyle adam gibi adamdı... 

Tüm babaların bu mutlu gününü candan kutluyor, aramızdan ayrılanlara Allah’tan rahmet yaşayanlara sağlıklı günler diliyorum. Sözlerimi değerli sanatçı Fatih Kısaparmak’ın benim de çok sevdiğim ve beğendiğim bir şiiriyle sözlerimi noktalamak istiyorum. Babalar için birçok şiirler yazılmış, ben de yazdım. Ancak Fatih Kısaparmak'ın bu manidar şiiririne şapka çıkarılır doğrusu...Bu sözleri babaları çok güzel ve samimi bir dille anlatıyor.Buradan sevgili sanatçı Fatih Kısaparmak'ı bu güzel şiirinden dolayı selamlıyor ve tebriklerimi sunuyorum.Diline , yüreğine sağlık diyorum...Evet ben de değerli sanatçımız Fatih Kısaparmak gibi tektrarlıyorum: " Ben babamın oğluyum, baştan başa Anadolu'yum" ... 

Benim Babam  

Bu adam benim babam
Sekiz köşe kasketiyle
Omuzunda sekosuyla hey!
Cebinde yok parası
Bafra'dır cigarası
Yüreğindedir yarası
Altı çocuk büyütmüş
Bir işçi maaşıyla
Bu adam benim babam hey!

Ağlama benim babam
Ağlama naçar babam
Kara gün geçer babam hey!
Bir kapıyı kapayan
Gene açar babam
Ağlama benim babam hey!
Ağlama mazlum babam
Ağlama naçar babam
Kara gün geçer babam hey!
Bir kapıyı kapayan
Gene açar babam
Allah büyük babam hey!

Bu adam benim babam
Derdi dağlardan büyük
Çaresiz (biçare) , beli bükük hey!
Bir gün olsun gülmemiş
Rahat nedir bilmemiş
Gözyaşını silmemiş
Bir lokma ekmek için
Kimseye eğilmemiş
Bu adam benim babam hey!

Benim babam mert adamdı
Mangal gibi yüreği
Yufka gibi kalbi vardı
Hayatım boyunca o'na özendim
Fedakârdı
Bir dikili ağacı olmadı belki
Ama kendisi
Onuruyla yaşayan koskoca bir çınardı
Üstümdeki kol kanat
Sırtımı yasladığım dağ gibiydi
Ben babamın oğluyum
Tepeden tırnağa Anadolu'yum... 

Fatih KISAPARMAK 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..