Bu da hükümetin orduyu yıpratma politikası mıdır?

Uludere yakınlarında ordumuz tarafından bombalanarak öldürülen vatandaşlarımız diye bir haber yapıldı. Habere böyle bakarsanız vahşet. Ama şöyle bakarsanız: Uludere yakınlarında sınırdan mazot kaçakçılığı yapmak için katırlarla geçen ve dönüşte katırlala sınırı geçmeye çalışan kaçakçılar PKK şüphesi ile bombalanmıştır. Bu insanların cenaze törenlerinde de tabutlarının üzerindeki PKK bayrakları ile cenaze kortejiinde taşınan A. Öcalan posterleri şühenin gerçek olduğunun kanıtıdır. Ordumuz yurda kaçak mazot ve başka şeyler sokarak devleti zarara uğratan aynı zamanda devlete vergi vermeyerek vatan hainliği yapan eğitim ve sağlık konularında vergi veren vatandaşlarımızın sırtından geçinen asalak PKK'lıları bombaladı. Haberi böyle yaparsanız başka olur.

Şimdi esas konuya gelelim. Devlet yeni yıla bildirdiği enflasyon rakamının 2 katı vergi zamları yaparak girdi. %16 ile 24 arasında her şeye zam geldi. Halbuki elektrik, doğalgaz gibi temel maddelere yeni zam gelmişti. Şimdi hükümet baktı ki bu zamlar gündeme oturacak. Bunları gündeme oturtmamak için ne yapmalı. İşte size olay. Bu olayın senaryosu bile hükümet tarafından yazılmış olabilir. Ama başarılı oldu. Gündeme oturdu. Hemde basın tarafından epey abartılarak. Neymiş masum vatandaşları ordu bombalamış. Ben masumum ordu niye beni bombalamıyor? O masum falan değil. O kaçakçı. O vergi kaçakçısı. O bu ülkeye zarar veriyor. O iki sefer vatan haini. O PKK'lı. Ordu kesinlikle doğru yapmıştır. En ufak bir hatası yoktur. Zaten ordunun asli görevi sınırlarımızı korumaktır. Sınırlarımızdan izinsiz girecekler için askerimize vur emri verilmiştir. Asker bu insanları sorgusuz sualsiz vurmaya yetkilidir. Burada yazık olan şudur. Genel Kurmay Başkanı çıkıp asker görevini yapmıştır diyememiştir. Ben buna üzülüyorum. Diğerlerinden böyle bir beklentim yok zaten. Onlar günü kurtarıyorlar.

Bu ülke bu kadar kötü bir yönetim görmedi. 65 milyar doları bulan dış ticaret açığımız var. Hükümet ölen kaçakçıya ağlıyor. Bense canım ülkeme! Allah büyük. Hepimiz öbür tarafa gideceğiz. Orada hükümetten bunların hesabını tek tek soracağız. İlahi adalet tecelli edecek. Ben buna inanıyorum. Ama bu ülkeyi yönetenler inanmıyorlar. İnansalar benim hakkımı başkalarına yedirtmezler.