Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '16

 
Kategori
Deneme
 

Bu dünyadan bir Cem Karaca geçti

Bu dünyadan bir Cem Karaca geçti
 

1945 yılının İstanbul'unda Azeri bir baba ve Ermeni bir annenin bir  oğlu dünyaya geldi. Adını Muhtar Cem koydular. Anne ve baba sanata duyarlı entelektüel insanlardı. Cem küçük yaşlardan itibaren sanatın içinde yetişti, piyano çalmayı öğrendi. Robert Kolejinde liseyi okurken koro faaliyetlerinde bulunuyordu; evde koroya hazırlanırken annesi keşfetti, oğlunda gelecek vaat eden bir ses vardı. 1962 yılında Beyoğlu Spor Klübünde arkadaşlarının isteğiyle sahnede ilk şarkısı söylemiştir. Sonra da kurulsun art arda gruplar: Dinamikler, Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar, Dervişan, Edirdahan...
 
Grupların hepsi 1963-1979 yılları arasında Cem Karaca'yladır; ya bitirilmiş, ya dağılmış, ya da Cem Karaca ayrılmıştır. Pek çok ünlü şarkısı bu yıllarda çıkmıştır.
 
12 Eylül olmadan Almanya'ya gider.  12 Eylül Sıkı Yönetim Mahkemesi, '1 Mayıs' plağını 'komünizm propagandası' diyerek suçlar, Cem Karaca'yı yargılamak ister. Ülkeye çağrılır, gelmeyince 1983 yılında vatandaşlıktan çıkarılır. 1986 yılında affedilir, 1987 yılında ülkeye döner.
 
90'lı yılları baya hareketli ve üretken geçer. 2004 yılında 59 yaşındayken hayatını kaybeder.
 
*
 
Cem Karaca rockçı, şarkıcı, müzisyen, besteci, tiyatrocu...
 
Bana göre Cem Karaca; müziğin felsefesi, şarkıları hem edebi hem de ebedi kılan, rockın güneşi, ironinin prensi, o müthiş ses tonunun ve eşsiz üslubun sahibi...
 
Bana göre Cem Karaca çok şeydir; değerini bilemedim demeyeceğim, çünkü ben affedilip ülkeye döndüğü yıl doğdum. Kendimi bildiğim yaşlara geldiğimde ise Cem Karaca ölmüştü. Ama şimdi, şarkılarını büyük bir zevkle dinliyorum. Her seferinde bir kez daha  hayran kalıyorum.
 
20. yüzyılda Türkiye'de müzik dünyası üç unutulmaz isim çıkarmış, onlar: Zeki Müren, Barış Manço ve Cem Karaca... 
 
Barış Manço'yu severim, ama Zeki Müren'le Cem Karaca'yı ayrı bir severim. Biri müziğin aşk hali, diğeri müziğin envai güzel hali. 
 
Envai güzel hali derken, tabii ki Cem Karaca'yı kastedeyorum. Evet, Cem Karaca müziğin envai güzel halidir. Aşk da, özlem de, isyan da, emek de, mizah da, ironi de, hayat felsefesi de, eşsiz bir ses tonu ve üslup da ondadır, onun müziğindedir.
 
*
 
Şarkılarındaki sözler bir hayat felsefesidir. Sözlerinin çoğu anlamlıdır. Zaten anlamayanı bile müziğin evrensel hali sarar, Cem Karaca'nın kayda değer üslubu hissettirir. 'İşte Geldik Gidiyoruz' şarkısının sözlerinden örnek verelim:
 
"Bir çiviyi çakar gibi
Vura vura günlere
Dört nala gidiyoruz
Bizi bekleyen yere...
 
Halimize şükran mı isyan mı etmeli
Bütün ömür bir rüyaysa uyanıp kalkmamalımı
İşte geldik gidiyoruz
Bilinmez bir diyara
Eskiden karpuz idik şimdi döndük biz hıyara
 
Bir ayvayı dişler gibi
Isır ısır ömrümüzü
Bir girdapta dönüyoruz
Yaşamadan günümüzü
Deli gibi kutluyoruz yılbaşı doğum günümüzü
Doğumada ölümede
Çiçekler yolluyoruz..."
 
*
 
'Safinaz' şarkısı vardır bir, şarkı âdeta romandır. Uzunluğu tam 18 dakikadır. Şarkıda mizah, ironi, dram, aşk, sosyal gerçeklik vs. ne ararsan vardır. Şarkının 'Niyazi' adlı bölümüne bayılırım ben. Bir ara o kadar çok dinledim ki, anneme bile sevdirmiştim.
 
Mahsun Kırmızıgül'ün 2004 yılında çıkardığı 'Sarı Sarı' albümünde Cem Karaca'yla düet yaptığı 'Hayat Ne Garip' şarkısı vardır. Gerçekten hayat ne garip, bu düeti Cem Karaca ölmeden on gün önce yapmış. Şarkı sözlerinin son bendini yazımıza alalım:
 
"Yalan olur bir gün yalan
Yaşadığın aşkın sevdan
Yaradandır baki kalan
Hayat ne garip offf
Hayat çok garip"
 
'Hayat çok garip' sözü şarkının bitiminde Cem Karaca'nın o müthiş ses tonuyla vurgulanırak tekrar söylenir, çok hoşuma gider.
 
*
 
Müzik evrensel bir olgu olduğuna göre, ben Cem Karaca'ya hakkın yeterince verilmediğine inanıyorum. Hak derken kastım maddi değil, daha çok manevi.
 
Misal Cem Karaca'ın kuşakları olan Bob Dylan ve Leonard Cohen'den neyi eksik? Ama onlar İngilizce okuyor şarkılarını derseniz, müziğin evrensel olduğuna inanmıyorsunuz o zaman derim.
 
Misal, Mohsen Namjoo adında İranlı bir müzisyen vardır, ben severek dinlerim. Anlıyor muyum, yoo, anlamıyorum; müziğinden, ritminden, ses tonundan keyif alıyorum. Bu Cem Karaca içinde geçerli olamaz mıydı?
 
*
 
Nazım Hikmet gibi, Ahmed Arif gibi bazı şairlerin şiirlerini besteleyip şarkı formatında okumuştur Cem Karaca. Mesela bu cümleyi yazdığım sırada, fonda Ahmed Arif'in Ay Karanlık adlı şiirinden bestelediği şarkı çalıyordu.
 
-Mustafa Yıldırım - 20.11.2016
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..