Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Bu günü yas ilan ediyorum…

Bu günü yas ilan ediyorum…
 

Ama bir şeye için ağlayıp sızlanmak için değil. Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının o gün için belki sayıları az, olanakları az ama yürekleri büyük, gönülleri zengin Türk halkı ile kurdukları CUMHURİYETİN birilerinin hırslarına, intikam duygularına kurban edilme fikrine karşı çıkamadığım için yas ilan ediyorum.

Birilerine hoş görünmek, birilerinden aferin almak uğruna Türk halkının değerlerine bu kadar acımasızca saldırılmasına engel olamıyorum. İşte en anlamlı bayramımızı da iptal ettiler. Kimse çıkıp ta “Deprem, terör, yas” falan demesin. Açılışlar yapılıyor, toplantılara katılınıyor, ama benim bayramım iptal. Bu yıllık böyle diye mazeret ise hiç duymak istemiyorum. Bu zihniyetin bir defa diye yaptığı uygulamaları nasıl kalıcı hale getirdiğini biliyoruz.

Bir milleti millet yapan sevinç ve keder ortaklığıdır. Bayramlarımız bizim sevinç ortaklığımızdır. Elimizden alınıyor. Yani ayrıştırılıyoruz, çökertiliyoruz. Gazete yorumlarına bakıyorum pek az kişi dışında kimsenin umurunda değil.

Bazen Türkiye’de yaşayan halkı hiç tanımadığımı düşünüyorum. Acaba onlar cumhuriyeti istemiyor mu? Bunca yıl zorla mı bayram kutladılar? Birilerinin malı olmak onlar için vatandaş olmaktan daha mı iyi?

Öyle ise mesele yok. Yazdığım bu yazı sadece beni bağlar der geçerim. Ama ufacık çıkarlara cumhuriyet i yem ediyorlarsa veya bu işleri yapanlara ses çıkarmıyorlarsa yarın başlarına geleceklerden büyük ölçüde kendileri sorumludur.

Her şeye inat cumhuriyet bayramımız kutlu olsun.

Yazımıza büyük usta Nazım Hikmet ile son verelim.
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!
NAZIM HİKMET RAN

İzmir 2011-10-29

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..