Bu nasıl muzur düzen?

  Aslında, bu ne kadar ağaca düşman düzen…demeliydim…

Belki , dün Amasya’da olup bitenleri TV’da izlemişsinizdir. Kentin ortasında kocaman bir park; ağaçlık alan ;  hoppala deyinceye kadar kısa zaman içinde bazı adamlar tarafından girilip ağaçlar kesiliyor. Amasyalılar aman, zaman demeye vakit kalmadan koca ağaçlar yerle bir.

Tabii, aklı başında Amasyalılar uyanıyorlar,  ama“Ne yapıyorsunuz?”  demeye zaman kalmadan,  güzelim ağaçlar şehit oluyor. Dün madenciler şehitti, bugün de ağaçlar… Yarın..?  Bilmiyorum?

Olay şu:

“Amasya'da parklarındaki ağaçların kesilip yerine benzin istasyonu yapılmasını istemeyen vatandaşlar sabaha kadar nöbet tuttu.Amasya’da vatandaşların hafta sonları kullandığı piknik alanında ağaçları keserek akaryakıt istasyonu yapılmak istenmesi mahalleliyi ayaklandırdı.
Ayaklanan mahallelinin direnişi sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı.Bölgede bulunan bir vatandaş, "Amasya'da "akaryakıt istasyonu" yapılması nedeniyle 137 tane ağaç katledilmek istendi. Amasya halkına polisin tavrı…. notuyla polisin silah çektiğini yazdı.” (mynet.com.4.6.14)

İş nerelere geldi görüyor musunuz? Halk ağaçlarını korumak istiyor. Ağaç katliamının sürmesini isteyen polis , halkı kovalıyor; halka silah çekiyor.

“Amasya merkezde, ağaçların kesildiğini gören vatandaşlar, yapılmak istenen akaryakıt istasyonunun hem mahalle için tehlike oluşturduğunu hem de yeşillik alanın dinlenmek için kullanıldığını belirterek duruma tepki gösterdi. Borsa İlkokulu’na 50 metrelik mesafede bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları’na (TCDD) ait 3,5 dönümlük arsanın, bir petrol şirketine satıldığı ve oradan da ihale ile 49 yıllığına başka bir şirkete kiraya verildiği iddia edildi. Haftanın 7 günü vatandaşlar tarafından kullanılan arsayı 49 yıllığına kiraladığı öne sürülen şirket, arsanın çevresini kapattı. Şirket, ellerinde motorlu testere ile adamlarını göndererek arsadaki ağaçları kesmeye başlayınca ortalık bir anda karıştı. Motorlu testerelerin sesini duyan vatandaşlar yıllardır piknik alanı olarak kullandığı arsaya koştu.”

Şirketler, Benzinciler ..falan filan derken, Türkiye el altından parselleniyor. Halkın, ülkenin olan topraklardaki, kocaman yetişmiş ağaçlar … Bir gecede  darma duman ediliyor… Hemen ranta, arsaya, oradan AVM’lere, benzin istasyonlarına dönüştürülüyor.

Amasya’nın AKP’li Belediye’sı rahat rahat..”Ben izin verdim” diyor… Zaten gerekli belgeler de Belediye Yetkilileri tarafından onaylanmış. Bunu inkar etmiyorlar.

Ama imzaladıkları kağıtta ne var, merak etmiyorlar. Orada yüzlerce yetişmiş ağacın  ölüm fermanı var… Ve adamlar bir gecede girip kesiyorlar… Amasyalılar, sabahleyin bir de bakıyorlar ki, koca korunun yarısı gitmiş… Millet delleniyor ama neye yarar..?

Bu nasıl devlet, bu nasıl Belediye ki durmadan kentin içinde yetişmiş ağaçların kesilmesine yerine bilmem ne binası yapılmasına izin veriyorlar.

Üstelik kent içlerinde çok fazla ağacımız yok… Ülke olaraık, Yeşil Alan bakımından oldukça fakiriz. Ağaç yetiştirme , dersen : “Eller işte görsün…” Dikiyor musun, dikiyorum… Bir ağaç kaç yılda yetişir? Elli yıl mı, yüz yıl mı? Ondan sonra Allah gayıra.

Bunlar milleti dellendirmek için elinden  geleni yapıyorlar.

Dün GEZİ’de koca bir parkı ortadan kaldırıp AVM yapmak istediler.

İstanbul’da köprü yapacağız diye yüzbinlerce ağaç kesildi, yine kesilmeye devam ediliyor.

Çok yakında Ankara’da Konservatuvar’ın arkasındaki KORU’nun canına okudular. Bir gecede , ağaçların kellelerini yere indirdiler…

Diyarbakır’da , Dicle Üniversitesi'nin Hevsel Bahçeleri'nde yer alan yerleşke alanındaki ağaçların kesilmesine karşı üniversitesi öğrenciler  ve halk ayaklandı ama orada da, “aman… zaman…” demeye kalmadan dünya kadar ağaç kesildi gitti.

Gitti güzelim “Hevsel Bahçeleri”…  Kül oldu gitti…

Dünyada Cennetler çokmuş gibi, ülkede nerede bir cennet bulsak orayı cehenneme çevirmek için; çirkin binalar dikmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Galiba dünyada Cenneti Cehenneme çevirmede de birinciyiz.

Dünya kirleniyor diyoruz.

Dünyanın iklimi değişiyor diyoruz.

Bunun en büyük nedeni, “Ağaç Katliamı” diyoruz… Kimse anlamıyor.!

Durmadan ağaç kesiyoruz.

Ne demiş Fatih Sultan Mehmet : “Bir ağcımı kesenin boynunu keserim..” mi demiş… Keşke gelse de , görse… memlekette bir gecede kaç bin  ağaç kesiliyor.

Yeter be… Hiç mi aklınız yok!!