Bu şarkılar kime söylenir?

Aşağıdaki dizeleri okuyun. Şöyle dikkatlice okuyun. Anlamakta güçlük çekerseniz, birkaç kez daha okuyun.
Bu şarkılar kime söylenir?
Cana mı? Canana mı?
Leyla’ya mı? Şirine mi?
Bu şarkıların duygusu, ruhu var mı?

**
Görünce beni küçük dilin tutuldu.
Kalbinin atışı uzağa duyuldu.
Hadi bana hadi bana hadi bana söyle.
Seviyorum de acemi aşık.

Aaaşk sözle anlatılmaz.
Sevmeden yaşanmaz.
Aşkta oyun olmaz.

Buraları yıkılıyo, benden yıkılıyo.
Hergün peşime, bıyıklı takılıyo.
Ben seni seçtim, tahminin doğru.
Yasla başını hadi, degajeme doğru.

**
Honki ponki torino.
Calona bimbo boriro.
Mitsubişi hibobo kozizo.
Çiki çiki şayne tiki tak toooooook...

Hiçbir anlamı yok bu sözlerin
Sadece rahatlamak için söyledim
Sen de mi öğrendin, aferin!
Haydi gel beraber söyleyelim.

**
Yaşandı bitti saygısızca.
Aldatmanın tadına varınca.
Doğru söylesen kimin umurunda
Gözüme inanırım haydi zıpla.

**
Hey corç
Versene borç
Olmaz maykıl
Bende de yok.

**
Kıvrak, oynak.
Eeller beller kıvrak.
Kıskıvrak, oynak.
Gönlüm çok şen şakrak .

Gönlümde sen varsın.
Mumumu yakarsın.
İçimde sen varsın.
Gül kokulu yar.

**
Takmış takıştırmış.
Sürmüş sürüştürmüş.
Bir dağınıklık, bir rüküşlük.
"Kıl" oldum abi.

**
Bandıra bandıra ye beni hiç doyamazsın tadıma.
Bütün numaralar bende sen de var benim farkıma.
Kalmasak mı başka yerde ne işin var başka yerde?
Bandıra bandıra ye beni hiç doyamazsın tadıma.

**
İyi kızlar cennete.
Kötü kızlar her yere.
Çıtır kızlar nereye nereye de giderler.

**
Sen bana bir gül versen.
İnadı bırakıp sevsen.
Olür müsün be sevgili,
Azıcık ucundan versen.

Hadi hadi şeker.
Canım seni çeker.
Hadi hadi şeker.
İçim seni çeker.
Allısı morlusu kaça kilosu???

**
yabadaydaday küçücüğüm.
yabadaydaday sıcacığım.
yabadaydaday yabadadayda daydaday hep seni seveceğim.

**
Okudunuz mu?

Bize şarkı diye dayatılan, bazı popüler şarkıların sözleri bunlar.
Şiir desen, şiir değil. Şarkı sözü desen, hiç değil. Duygu yok. Hiçbir şeyi yok.
”Yozlaşma” nerede olursa olsun, ”Yozlaşmadır.”
”Milletleri yavaş yavaş yok eder.” Kültürsüzlük ve yozlaşma.

Artık şarkı yarışmalarına Türkçe ve İngilizceyi karıştırıp “melez” bir dille şarkılar yapıp katılıyoruz. (Şlap şlap şekerim), (Çok iyi İngilizce bilirim!). Yarışmalarda birinci gelebilmek için “yalakalık” yapıyoruz. Dil yalakalığı.
Avrupalılar bizi “Türkçe” anlamıyormuşmuş ta… Avrupalı olmalıymışık ta… Bahaneleri.
Bizim İngilizce anlamak, konuşmak mecburiyetimiz mi var?
İlla ki, Avrupa’ya yaranmak zorunda mıyız?
Birazcık da onlar, ”Türkçe” öğrensinler.
Ne kadar yazık.

Özünü yitiriyorsun kardeşim. Haberin olsun. Bir milleti yok etmeye önce ”anadilinden” başlarmış düşmanlar.
Hem de sinsi sinsi, sabırla.
Uyumamak lâzım.
Uyanık olmak lâzım.
Kenan Doğulu, İngilizce bir şarkı okudu.
Sertap Erener öyle.
Şimdi de “Hadise” diye birisi çıktı.
Sertap bizi, çiftetelli üstüne İngilizceyle oynattı.
Hadise’de “Güm teke güm tek” duvarlara çarpacak kafamızı.
Bu şarkı yarışmasında, illa ki birinci olmak çok mu önemli?
Kendi kültürümüzü oluşturan, ”geleneksel müziğimizi, ” Türkçe sözlerle götürsek yarışmalara olmaz mı?
Bir şarkı yarışmasına katılmak için örselemeyin kendinizi.

Bir Ankara Türküsü ile veya bir Konya Kaşık havası ile katılın yarışmaya. Sonuncu olun. Hiç önemli değil. “Melez” şarkılarla uğraşıp durmayın. Kendinize güldürmeyin.

Kendi dilinize, müziğinize haksızlık etmeyin.

“Gündüz gözüyle duyulacak ses kalmadı artık...” (Alıntı)

Şarkıcı çok, şarkı yok.

''ey sokak! sen bozuk ve çamurlusun.. seni düzeltmeseler de geçeceğim.
ey adam! sen bozuk ve çamurlusun.. seni düzeltmeden geçemeyeceğim.''
özdemir asaf

Herkes kendi dağında, ovasında yaşar.
Kendi kültürüyle, “nefes” alır.
Düzelmemiz gerekiyor, baylar bayanlar.