- Kategori
- Futbol
Bu taraftar sizi hiç unutmayacak.....!
Tek başımıza kalsakta yine direneceğiz.
Tekrar başa döndük. Çin işkencesini kafi görmediler. Darbe aldıkça bütünleşen bu camiayla dalga geçmeye, tekrar yerden yere vurmaya devam dediler. Biz yarını da bu yılı da hatta sonraki yılları da atlatacağız ama, bunları yapan zavallı ruhlu kin ve nefret dolu zatları hep hatırlayacağız.
Suçluluğumuzu kabul etmedik, "sizi cezaevlerinde süründürelim de görün düzene karşı gelmeyi" dediler,
Tamam "siz suçlu olduğumuz için Avrupadan uzaklaştırdınız o zaman küme de düşürün, bu iş sonuçlansın" dedik "ama siz olmazsanız maçları kim izler, parayı kim verir" dediler,
O zaman hata olduğunu kabul edip değiştirdiğiniz yasayı çıkarın dedik, önce "tamam" deyip sonra "bir daha sürünün " dediniz.
"İtalya bu işi çok kısa sürede bitirdi siz de artık karar verin memleket bu mevzudan bıktı" dedik, "e gündemi nasıl oyalayacağız" dediniz.
Mecliste tek kelime edemeyip "korkak cesur" misali mektuplarla, televizyonda lobilerle dürüstlük komedileri oynayıp hernasılsa yarım saat arayla iddianameyle vetoyu beraber çıkardınız ! Tesadüfe bak! Öyle ya "yargıyla bizim hiç alakamız yok haberleşmeyiz görüşmeyiz" dediniz.
Yarın bir senaryo daha oynanmaya başlanacak, beklenen iddianame hazır ve eski yasaya göre suçlamalar, mahkemeler yapılacak. Ekip göbek atıp sevinecek milyonlarca zavallı taraftarın bedduaları eşliğinde.
Bu devirde insanlar kendi istedikleri gibi inanır, kendi istediklerinin fetvasını alır rahat rahat uygularlar derlerdi de "öyle şey mi olur din tek doğru tek derdim". Şimdi gördük ki Kitabımız tek ve hakikat ama inananlar çok değişmiş. İnsanlara eziyet etmek doğruluk, yargılamadan içeri tıkmak dürüstlük, düşenin üstünde güç denemek erkeklik olmuş.
Halen anlayabilmiş değilim. Bu camia bu kadar kin ve nefret yaratacak ne yaptı. Kimse dürütlük edebiyatı yapmasın. Suçüstü yapılmamış, telefon konuşmalarıyla; üstelik birçoğunun benzerliğine rağmen tek camiaya yıkılmış bu davanın gerçek sebebi elbet ortaya çıkacak. Ne hesaplaşmaların yaşandığı, kimler üzerinde, hangi rantlarda, ne hesaplarının yapıldığı belki seneler sonra, bugün 28 Şubat'ın konuşulduğu gibi konuşulacak. Görünen o ki dışarı çıkacakların anlatacaklarından birileri çok korktu ki "içerden çıkmasınlar" kararı verildi. Yarın Aziz Yıldırım'da -Allah Korusun- rahmetli Kozinoğlu gibi kalp krizi geçirirse kimse şaşırmasın.
Şu unutulmamalı ki kendimize yapıldığı zaman " Ya Rabbi bu zulümler ne zaman bitecek" diye yutamadığımız, neredeyse isyan ettiğimiz haksızlıkları, biz de fırsat elimize geçince başka amaçlarla, diğerlerine yapıyorsak aslında nefret ettiklerimizden, kin güttüklerimizden, adeta tiksinerek baktıklarımızdan farkımız kalmamış demektir.
Bu işi yapanlar ve bilmeden şöhret uğruna alet olanlar bilmeli ki kul hakkı zor mevzu.
Yüce Allah' ın bile "Bana kul hakkıyla gelmeyin" diye bildireceği kadar mühim bir mevzu.
Ama tabii bu inancı olana, olmayana hak getire.
Sonuç mu ?
" Mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var". Bu da Allah korkusu olana.