Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '12

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Bu yıl gelin olacaklara tavsiyeler :)

Bu yıl gelin olacaklara tavsiyeler :)
 

 

Eskiden düğün telaşlarında olan biriyle karşılaşsam  "ahhh çok stresli zor işler, zor işler....!! " dedikleri zaman acayip kurulurdum.. Yani nesi zor, zevkli zevkli yap alışverişini, seç gelinliğini, mobilyanı, ne kadar tatlı telaşlar  " diye içimden geçirir, çok bilirmiş  bir haller bir edalarla inanmazları oynardım.. Yıllar geçti ben evlenmek üzereyken düğün stresi neymiş çok  yakinen tanıdım,öğrendim.. Bir sürü konu var ve hepsi için karar vermeniz gerekiyor.. Stres, gerginlik hat safhada..
 
Düğün stresleri sebebiyle nişanlınızla kavga dövüş olmanıza gerek yok.. Düğün öncesi   gayet güzel bir şekilde küsün, arada birbirimizi arayıp, hal hatır sormadan hemen konuya girip sonra da tavırlı bir sesle kapatın telefonu :)
 
Dolayısı ile kavga edip çirkinleşmektense, minik laf sokuşturmalar her zaman daha evladır ;) ( Şaka bir yana, takmayın, hakikaten herşeyi takmayııııın! )
 
Düğün mevsimi yaklaşıyor, bu yıl da yine geçen yıl olduğu gibi bir çok arkadaşım dünya evine giriyor.. Düğün gününe kadar, çok güzel ama bir o kadar da stresli olan dönem için, bu dönemi daha az stresle geçirmenin bazı önerileri benden size ;
 
Gelinlik seçimi;
 
Hani yıllardır aklınızda olan o muhteşem gelinlik var ya.. Heh şimdi onu unutun.. Çünkü ya o model için omuzlarınız fazla geniştir, ya da bacak boyunuz kısadır.. Önce hazır gelinlikçilere gidip bir kaç deneme yaptıktan sonra kararınızın tamamen değişeceğini kendi gözlerinizle göreceksiniz :)
 
Gelinlik kumaşının rengine mutlaka gün ışığında bakın, sonra bu yıl kirli beyaz modaymış diye, düğün günü üzerinizde hakikaten leş gibi görünecek sarımtırak gelinlikle "ayy kızlaaar çok mu sarı buuu?? " diye sorduğunuzda  sağa sola dağılmak  zorunda kalıyoruz..
Saç ve makyaj provasına mutlaka gidin. Size yakışmayacağı %100 belli olan bir saç modelini ya da makyajı  bir de beceriksiz bir kuaförle birleştirdiğinizde, şunu beklerken ;
Şu olmayın n'olur ;
 
Boylu poslu damat herzaman iyidir ama damat seçimini baştan doğru yaparsanız 1.63 olan boyunuzla 1.89 olan müstakbel eşinize ulaşacağım diye 20 cm topuklu aramak zorunda kalmazsınız.. Şaka bir sevgili damat beyle aranızda boy farkı fazla olsa bile 20 cm topuğa gerek yok, saçınızla duvağınızla zaten +10 cm.le başlıyorsunuz güne ;)
 
Eşya seçimi;
 
Eşyalar için uzunca bir müddet gezilir, tozulur ayaklarınız şişer, fazla aramanıza gerek yok, sonuç olarak mobilyada da -gereksiz ama - moda diye bir şey var.. Dolayısı ile hangi mağazaya girseniz genel olarak aynı modelin çok az değişik haliyle karşılaşıyorsunuz.. Ve aynı yıl evlendiğiniz arkadaşlarınızla mobilyalarınız aynı oluyor :) Neyse sorun yok, başkasının evinde yabancılık çekmemiş oluyorsunuz;)
 
Mobilyayı seçmeden önce mutlaka, evinizin duvarlarını iyi ölçün biçin.. Yoksa bizim gibi 2 dev koltuğu berjer niyetine alıp otobüs koltuğu gibi arka arkaya koymak zorunda kalır, sonra da yalvar yakar mobilyacıyı ararsınız lütfen gelip alın bu dev anası şeyleri diye..
 
Mobilyayı ya da beyaz eşyayı uzun uğraşlar sonunda beğenirsiniz, siparişinizi verirsiniz.. Teslim günü gelir, eşyalar gelmez.. Teslim ederler gelen koltuk yanlıştır.. Geri gider.. Halı gelir rengi yanlıştır o da gider.. Eşyaların biri gelir, biri gider.. Eşyalar çok gelir gider.. Bu durumu şimdiden kabullenin,sonuçta buna kafanızı takacağınıza o sırada stres yapacak daha nice  konular vardır ;)
 
Ev tutulur, eşyalar seçilir, beyaz eşyalar alınır, ev yerleştirilir, çeyizler serilir derken  artık birazcık ara vermeye ihtiyacınız var.. Alın şen şakrak arkadaşlarınızdan bir kaçını, bir spa merkezine kaçın bütün  gün şımardıkça şımarın, düğünle ilgili tek bir yorum yapmayın, baştan anlaşın , siz konuyu açsanız bile kızlar değiştirsin ;)
 
Çeyiz ev yerleştirme olayına gelince.. Halalar, teyzeler, yengeler çoktan bugün için hazırlanmıştır ama o küçücük daracık evlere torun tombalak sıkışıp iş yapmaya çalışmak çok zor.. Dolayısı ile sadece 1 anne bir teyze ya da haladan oluşun mini bir grupla işinizi halledip, kalanları ise hadi evi gezdireyim bahanesiyle çay ikramıyla karşılamak karşılıklı gönül almaya sebeptir, pek de güzeldir.. ( eheh eheh cici gelin olun azıcık ;) )
Düğün Günü;
 
Ve beklenen gün geldiiii..
 
Günleri sayarsınız, vakit geçmez sanırsınız ama öyle çabuk geçer ki... Düğün günü şıp diye gelir... Hiç olmadığınız kadar sakin ve neşeli olmalısınız ... Yoksa hayatınızın en güzel günü kabusa döner bunu da sonra dan baktığınız resimlerde görürsünüz..
 
Bu nedenle o gün hiç birşeyin sizi üzmesine, kızdırmasına izin vermeyin, eğlencenize bakın..
 
Yanınızda yörenizde mutlaka  sinirleri çoktan  alınmış, bütün kriz anlarını yönetebilecek sakin ve bir o kadar becerikli huri kuzenlerinizden ya da arkadaşlarınızdan en az biri olmalı. Siz leb demeden leblebinizi getirecek,  ay demeden eteğinizi düzeltecek, bütün gün nazınızla oynayacak, ortalığı sakinleştirecek o kafasında hareyle dolaşan sabırlı kişi sizi, idare edecek,
Mutlaka kendinize bir acil durum çantası hazırlayın ( ya da söyleyin hazırlasınlar ;) ) Bu çantada, iğne iplik, kaçıklara karşı ince çorap, üzerinize dökülen herhangi bir şeye karşı talk pudrası.. ( Hiç duymadınız mı? Beyaz gelinliğin lekeli yerini ıslatıp pudra serpiştirin , sonra fotoğraflarda arasınız " aaa lekeli yer neresiydiii ?" ;) )
 
Makyajınızı tazelemek için, pudranız, parlatıcınız ve parfümünüz yine yanınızdaki "emir eriniz " in çantasında bulunmalı..
 
Balayı ;
 
Genellikle balayı orgaizasyonu için yurt dışında bir yerler bakılır.. Paris, Roma vs.. Benim size önerim onca stresten sonra, sırt çantalarıyla bir şehri gezmek, yeni yerler keşfetmek hiç de çekici değil.. Zaten buna enerjiniz de olmayacak.. En güzeli yurt dışıda olsa,denize karşı manzarası olan çok güzel  bir otel de balayı yaşamak, dinlenmek, yiyip içmek en güzeli..
Otellerde görmüşsünüzdür, balayı çiftlerinde genellikle bir sevimsizlik ve nemrutluk vardır.. E en az 6 aydır koşturuyordur garibanlar ..Neşe mi kalır insanda..
Düğün biter.. Balayı biter.. Yeni ev yeni hayat..
 
Hadi bakalım, parti bitti, prenses balkabağına dönüştü :) ( ay pardon o arabaydı değil mi?) Şimdi giyin pembe yün çoraplarınıza yeni yaşamınıza başlayın:)
 
Artık kendi evinizdesiniz, bir evin, bir eşin ve bir hayatın sorumluluğu sizin elinizde.. Evliliğiniz toz pembe olsun, hayallerinizi aratmasın inşallah :)
 
Çok, çok ama çok mutlu olun.. Hadi bakalım gelincikler, size şimdiden kolay gelsin ;)
 
Toplam blog
: 13
: 479
Kayıt tarihi
: 07.03.12
 
 

17.04.1983 / İstanbul doğumlu , kocasının Ebrashca’sı ,anne-babasının hala bebeği, abisinin karde..