Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '08

 
Kategori
Siyaset
 

Bu zamlarla yaşanmaz

Bu zamlarla yaşanmaz
 

"Artık faturalarımı zamlı ödüyorum: Çünkü seçimi AKP kazandı".
Hatırlayacaksınız 22 Temmuz'dan önce bu slogan şöyle idi:
"4.5 yıldır faturalarımı zamsız ödüyorum oyum AKP'ye"

Artık durum şöyle özetlenebilir:
Su faturamı %134 zamlı ödüyorum!
Elektirik faturamı artık % 20 zamli ödüyorum!
Doğalgaz faturamı artık % 7, 4 zamla ödüyorum!
Otobüse binerken %50 daha fazala ödüyorum!

Seçimlerden kısa bir süre sonra ekmekten suya, ulaşımdan elektiriğe kadar tüm temel ihtiyaçlarımıza zam geldi.
Ocak ayından itibaren faturalarımızda 50-1000 YTL'yi bulan farklarla karşılaştık. Bu zamlar yetmemiş gibi ödediğimiz vergilerde arttırıldı.
YANİ ZAM ÜSTÜNE ZAM!!!

Devlet İstatistik Enstitüsünün açıkladığı rakamlara göre, ülkemizde 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 727 YTL, yoksulluk sınırı ise 1893 YTL. Yani dört kişilik bir ailenin sadece asgari gıda masrafları üzerinden hesaplanan açlık sınırı içerisine kiramız, faturalarımız, çoçuklarımızın eğitim masrafları dahil değil! Peki devletin kendi kurumlarının rakamları bu kadar net ortaya koyarken, BU ZAMLARIN SEBEBİ NE?

AKP Halkı aldattı! Aldatmaya devam ediyor. seçimlerden önce faturalar zamsız ödeniyor diye oy avcılığı yapan AKP, şimdi bizlere enflasyonun kontrol edilebilmesi için zamların şart olduğunu, hatta bu zamların başlangıç olduğunu söylüyor. Ancak zamlara yansıtılan enflasyon nedense asgari ücrete yansıtılmıyor. Milyonlarca insanın asgari ücretle geçimini sağladığı ülkemizde, milletvekilleri milyarlarca maaş alırken asgari ücrete sadece %4 zam yaparak (asgari ücret net 435 ytl oldu) AKP bizimle dalga geçiyor.

Dünya bankası emrediyor AKP uyguluyor. Asgari ücrete yapılan %4 zam da Dünya Bankası'nı kesmedi. Öğretmen maaşlarımız fazla düşürün dedi ardından işgücü maliyetlerinin yüksek olduğunu, ücretlerin düşürülmesi gerektiğini buyurdu... Ve AKP de emeklilere %2 zammı uygun gördü. Eskiden iktidarlar saklardı. Artık AKP kimseden çekinmeden, saklamadan, gizlemeden söylüyor; halkın çıkarlarıyla, geçimiyle değil uluslararası sermayenin çıkarlarıyla ilgileniyoruz.

Bunlar halkın nasıl geçindiğin bilmiyorlar! Her ay kirayı nasıl ödediğni, insanların karnını nasıl doyduğunu bilmiyorlar, çocuklarını nasıl okuttuklarını bilmiyorlar insanların bir kutu ilaç alırken nasıl zorlandığını bilmiyorlar ya da umursamıyorlar. Kendi çocukları genç yaşlarda milyarlık şirketlere ortak oluyor ya gerisi umurlarında değil. Herşeyi ticarileştiriyorlar, özelleştiriyorlar. Şimdi sıra sağlığımızda, en temel yaşamsal ihtiyaçlarımızda.

Bize tasarruf yapın diyorlar. Bu zamlar karşısında nasıl tasarruf yapalım?Arabaya binmek yerine yürüyelim mi, daha mı az yemek pişirelim, daha mı az banyo yapalım, elektirikleri yakmayalım da karanlıkta mı oturalım ya da doğalgaz kullanmayıp da battaniyeyle mi oturalım? Zaten üç kuruşluk maaşla kirası, faturası, çocukların masrafları diyerek ay sonu getirmeye çalışan emekçiler mi tasarruf yapması gerekeler yoksa havuzlu evlerde yaşayan, milyarlarca para kazanan milletvekilleri varsıllar mı?

Zaten hayatları tasarrufla geçen emekçiler, yoksullar daha nasıl tasarrufda bulusunlar?
Çalışan emeğiyle geçinen halka bu düşmanlık ne için?
Uluslararası sermaye karşısında bu teslimiyet nereye kadar?

ASGARİ ÜCRETLE, EMEKLİ MAAŞIYLA, ÖĞRETMEN MAAŞIYLA, TAYYİP GEÇİNDİRSİN EVİNİ!!!

 
Toplam blog
: 11
: 652
Kayıt tarihi
: 20.01.08
 
 

Deli dolu yaşamayı severim ama bazen dozunu kaçırırm. Kafama koyduğumu yaparım yapamadığımda düşünür..