Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '10

 
Kategori
Futbol
 

Bucaspor 0-1 Galatasaray

Bucaspor 0-1 Galatasaray
 

Ayhan, Galatasaray için galibiyet golünü kaydettikten sonra F.Rijkaard'la sevincini paylaştı.


Bucaspor, kendi sahasında Galatasaray'a 1-0 mağlup oldu dersem ne kadar doğru olur bilemem. Sanki maç Sami Yen'de oynanıyor gibiydi. Galatasaray taraftarının inanılmaz bir desteği vardı. Bazı bölümlerde Bucaspor taraftarının sesi çıksa da, daha çok Galatasaray taraftarının sesi sahaya hakimdi.

Bozuk bir zeminde kötü bir 90 dakika izledik. Ne Bucaspor'un oynadığı futbol keyifliydi, ne de Galatasaray'ınki. Az pozisyonun olduğu bir maçtı. Sanırım Galatasaray ilk ciddi pozisyonunda golünü buldu.

Maçın ilk yarısı, genelde orta sahada geçti. Buca atak yaptı Galatasaray kesti, Galatasaray atak yaptı Buca kesti, kalecilere top gitmeden oyun oynandı. Bir an önce bitmesini dilediğimiz bir ilk yarıydı.

İkinci yarının da pek parlak olduğunu söyleyemem ama Galatasaray biraz daha hareketli gibiydi. Özellikle sağ kanattan Serkan ve Pino'nun atakları, etkili olmaya başladı. Ayhan'ın golünden sonra daha istekli bir Galatasaray vardı ortada fakat Pino'nun özellikle kaleye şutları yerini bulmayınca maç 1-0'la sonuçlandı.

Galatasaray'dan bahsetmek istiyorum. Frank Rijkaard, atak futbol oynatmayı sevdiğini söyleyen bir teknik adam. Bu maçta atak futbol adına pek bir şey görmek mümkün olmadı. Her maç gol yiyen Galatasaray defansı son 2 maçtır gol yemiyor, neden? Çünkü takım tamamen defansa çekilmiş durumda. Misimoviç'e kadar her futbolcu defansta efor sarf ediyor. Atak hattı bomboş, Baros bir top alıyor, nereye atacağını, kime pas vereceğini bilmiyor. Yardımcısı olmuyor.

Bu maçta Baros etkisizdi, etkisiz olduğu gibi bence ayağına gelen topları da iyi kullanamadı. Baros'ta da Ayhan gibi çalım sevdası var. Hadi Ayhan'ın bugün şansı tuttu, gol oldu. Fakat Baros, çalım atıp giderek gol atacak bir futbolcu değil. Baros'un oyun tipi, "Bana pas gelsin, ben de vurayım gol olsun" şeklinde. Attığı gollerde bunu görebiliriz. Topu ayağına aldığında ne yapacağını fazla bilmeyen bir futbolcu. Kafasını kaldırıp pas atacak adam aramıyor.

Galatasaray'da kanatlar daha etkili kullanılmalı. Pino kesinlikle Elano'dan daha etkiliydi. Serkan'la da iyi anlaştıklarını söyleyebiliriz, en azından Insua-Kewell uyumundan daha iyi bir uyuma sahipler. Pino'da gördüğüm tek sorun, ortalarını topu kaldırarak değil de biraz daha yerden atmaya çalışması. Türkiye'de böyle gelen toplar defans tarafından hemen kesiliyor. Kewell orta şansı buldukça topu kaldırarak orta yapıyor, bu da tehlike yaratıyor, olması gereken bu.

Misimoviç, oyuna daha fazla katılmalı. Topu alıp ilerlemeli, gerektiğinde uzaktan kaleyi denemeli. Anladığım kadarıyla ara paslarını iyi atabilecek bir futbolcu, bu özelliğini biraz daha iyi gösterirse takıma daha faydalı olacaktır. Şu anda genel olarak sahada gezdiğini görüyoruz.

Galatasaray iyi yolda mı derseniz, bence hala tam olarak bir düzen oturtulmuş değil. Tabii ki bunda Sabri ve Arda'nın sakatlıklarının payı var ama sadece iki futbolcunun sakatlığı, bir takımı bu düzeyde etkilememelidir. Onların yerine şans bulan futbolcular da onların yerini tutmalıdır çünkü Galatasaray dediğinizde, asıyla yedeğiyle iyi bir takım düşünürsünüz.

Galatasaray'ın sonu ne olur bilemem ama en azından şu anlık haftalardır eleştirilen defans biraz daha toparlanmış gibi. Hücum hattında da daha etkili olmaya başlayınca Galatasaray, gerçek kimliğini gösterecektir.

 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..