Buğday kaynar dibekte dövülürse kısır olur.

Kazanlarda kaynatılan ardından güneşte kurutulan buğday ne olduğunu anlamadan kendini dibekte dövülürken bulmuş.

Yediği onca tokmaktan sonra adını sorana bulgur demeye başlamış.

Yetmemiş birde elekten geçirilmiş.

Geçe bilene ince, geçemeyene kalın lakapları takılmış.

Kalınları ekabir de ince lakaplısı bir işe yaramaz sanılmış.

Amma ince olanları sarı kızların Halime ziyan olmasın hesabı ile bir güzel haşlamış.

Yanıklarına iyi gelir diye ince kıyım doğradığı yeşil soğanı yanlarına her şeye maydanoz olan bitkiyle birlikte serpiştirmiş.

O çekirdekli bahçe domatesini de kabuğunu sıyırıp ince ince doğrayıp içine katmış.

Zeytinyağı ile parlatmış. Az tuzla tatlandırmış.

Sıcağa alışmış ince bulgurun üşüdüğünü de görünce kırmızıbiberi üstüne örtmüş.

Her zaman çaya çorbaya sıkılan limonu bu kez ekşi olmuş yenmez desinler diye üstüne ilave etmiş.

Bakmış görüntü iyi gideri de var.

Bari saklayayım da kimse görmesin demiş marula sarmış.

Üstüne birde ne olur ne olmaz diye adını da kısır koymuş ki üremeyi engelliyor diye anlaşılsın benden başkası yemesin istemiş.

Siz sarı kızın Halime'nin yaptığını elekten geçemeyenine hani kalın olanına yapar fazladan yeşilbiber de ekler kaynatır bir de limonu da çayda çorbada, marulda salata da kullanmak üzere koymazsanız bu adı sürekli gördüğü eziyetten dolayı değişen buğday olur bu kez sebzeli bulgur pilavı.

Pahalılıkla at başı giden et bulur da onu da ilave ile yaparsanız sebzeli etli bulgur pilavı olur.

Hadi afiyet olsun.

NOT: Fazla yemeyin unutmayın bulgur sıkıştırır.