Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '20

 
Kategori
Deneme
 

Bugün günlerden Hayat...

          “İnsanı ruhundaki renkler tarif eder” derdi Dedem. Öyle güzel anlatırdı ki ruhundaki temayı, yaşanmışlıklardan biriktirdiği tecrübelerini. Zor bir hayat geçirmesine rağmen asla umutsuzluğa kapılmamış ve hala hayata sıkı sıkı tutunuyordu. Ölmeden önceki hali sürekli aklıma geliyor. Yatağında uzanmış, iki eli karnında ve üst üste, gözleri kapalı, ses tonu cılız. Gözlerindeki beyaz ağ görmesini engelleyememiş gibi görürdü sanki dünyayı. Ölmeden birkaç gün önce kısa bir sohbetimiz oldu. “Kendini nasıl hissediyorsun dede” diye sordum. Sessiz bir ah çekti. “Çok bile yaşadım. Bazen siyahtım bazen beyaz. Ne ana gördüm ne baba. Kardeşlerim nerde kim bilir. O kadar açlık çektik, o kadar hastalık çektik yine ölmedik. Vademiz yettiği kadar geldik. Rüya gördüm kızım. Ben bu sefer gidiyorum. Madem bu dünyadaki sınavımızı olduk, o zaman gitme vakti geldi.” diyerek gülümsedi.

          Tüm bu anılar canlanırken aklımda, benim ruh halim veya ruhumun barındırdığı renkleri düşünmeye başladım. Hayatımdaki her gün farklıydı bende. Bazen çok mutluydum, bazen ise hüzünlü. Bu duygusal boşluk içinde bir şeyler karalamak geldi içimden. Şu soruyu sordum kendime; ben bu dünyada hangi rengi en çok sevdim. Yazımdan sonra iyice düşününce sanki ben bir Gökkuşağıydım, tüm renkleri kucaklıyordum. Beni güzel ya da iyi biri yapan tüm renklerdi. Bende seve seve kabul ediyorum tüm renleri. Acaba dedem –bazen siyahtım bazen beyaz- derken ne demek istemişti. Ömründe sadece iki renk mi olmuştu. Tam anlamıyla anlamasam da anladığım kadarıyla bu yazıyı kaleme alıp onu anmak istedim.

                                                                                                             

Bugün günlerden Mavi,

Okyanusun ortasında, karadan uzakta bir yattayım.

Başım dimdik ileri bakıyorum, sonsuz bir deniz

Yukarıya bakıyorum, sonsuz bir deniz

Önüm Arkam sağım solum sonsuz bir deniz

Hiçbir kaygım yok, hiçbir beklentim yok

Kafamın içinde başıboş dolaşan düşünceler yok

Hayatın cilveleri yok

Zaman durmuş dinleniyorum.

Samimi, Saklı ve Sessizim.

Özgürlük diye haykırıyorum…

 

Bugün günlerden Yeşil,

Benim adım bahar,

Doğanın ta kendisiyim,

Tıpkı bir orman gibi güvenilirim,

Yerlerdeki çatlaklardan sızan bir militanım ben,

Güneşi takip edip gökyüzüne süzülürüm,

Kuruyup tekrar filizlenirim,

Tüm benliğim dünyayı sarar,

Yeryüzünün kasvetini yumuşatır, insana huzur veririm

Tüm canlılara sığınak olurum.

 

Bugün günlerden Beyaz,

Ben bir meleğim,

Ruhen kirlenmemişim, masumiyetin ve saflığın diğer adıyım

Çocukluğum kadar Ak ve Pakım,

Yaşanmış tüm acıları ve haksızlıkları bir oyuncağa ya da şekere değişebiliyorum

Küskünlükleri bir gülücükle hemen unutabiliyorum.

Beni sırtımdan vuranlara zor anlarında bile koşabiliyorum.

Tüm insanları seviyorum, hatta hayatı seviyorum.

Tüm zor insanlara sevmeyi öğretiyorum.

 

Bugün günlerden Kırmızı,

Tansiyonum yüksektir benim,

İştahım açıktır, Dünyayı yiyecek kadar hem de

Her anım aksiyon, adrenalin tavan yapmıştır bende

Hızlıyım, sabırsızım…

Her ortamda dikkat çekiciyim.

Çekingen bakışların odak noktasıyım.

Başarılı ve çözümcüyüm,

Elimden her şey gelir benim,

Uyulması gereken kuralım ben,

Kışkırtıcı ve güçlüyüm,

Kendimi beğenmişliğim de vardır, kendime güvenimde…

 

Bugün günlerden Kahverengi,

Arka sıralarda bir figüranım sanki

Aynı zamanda tamamlayıcı bir etken…

Yanı başımdaki tüm renkler daha belirgin olur sayemde,

Bir oyuncuyu daha bir güzelleştiren bir makyöz,

Filmlerdeki  ses efektçisi yada ışıklandırma sistemiyim,

Müdürünün başarısını sağlayan bir asistanım

Yumuşak başlıyım,

En yakın arkadaşına varlığıyla huzur veren ama huzuru bulamayan bir insanım,

Görevlerim çok benim.

Durmaya hakkı olmayan bir aile reisim sanki

Toprağım ben, içimde ne mineraller beslerim,

Bir karıncaya ev, bir bitkiye oksijen ve besin sağlayan plasentayım.

Ölülerin ebedi mekanıyım…

 

Bugün günlerden Siyah,

Dış dünya ile aramda büyük bir bariyer var,

Benden kaçıyor herkes,

Hiçte eğlenceli değilim bugün,

Saklanıyorum, yüzümde karanlık ve ince dantelden bir peçe,

Gizlice ağlıyorum kimseler görmeden. 

Eteğimde yıldızlar, ellerimde ay var benim,

Daha bir berraklaşıyor her şey karanlığımda.

Simsiyah dünyamda ne kırgınlıklarım görünüyor nede kendime güvensizliğim,

Her şey kapkara, ne dereler mavi nede ağaçlar yeşil,

Oysa kendi dünyamın iktidarıyım ben,

Bütün güç bende dediğimde bile yol göstericiyim ben,

Saklı kalan tüm yıldızları sererim göklere,

Asil ve tutkuluyum,

 

Bugün günlerden Sarı,

Göz alıcı bir ışık huzmesi gibi aydınlatıcıyım,

Umut doluyum,

Neşeli çocuklar koşar bahçemde,

Merak uyandırır, ilgiyi çekerim üzerime

Uyarıcı bir siren sesi gibiyim..

Her bir çığlığım hazır ol komutu gibidir.

Altından saçlarımın her bir teli savrulur rüzgarda..

Ama geçiciyim ben, her zaman son durağım vardır benim,

Siyahtan çıkmış bir dün’ün mükafatıyım bugün,

Ve beni Yarına hazırlayan bir rehberim…

Zaferin, bilgeliğin kitabıyım...

 

Bugün günlerden Gri,

Bir türlü yağamayan Yağmur yüklü bulutlar gibiyim,

Tüm cümleler boğazımda düğümlenmiş,

Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.

Sırat köprüsünde yalpalanıp duruyorum sanki.

Uzaklarda bir yerde çıkan yangından artakalmış duman dumanım…

Çağın gerisinde yaşamayı tercih eden kuralcı, tutucuyum.

Bir o kadarda hareketsiz bir tembel olaylardan uzak bir cahil.

Arada kalmışlıklar, karamsarlıklarla doluyum.

Diplomatik geçinir bilmişlik yaparım, beş para etmeyen

İstikrarsız kişilikler yaratırım, kaç tane ben var bilmem

Devrimler yaparım temelleri olmayan.

Kendi iç dünyam hariç tüm dünyayı uzlaştırır ve dengelerim.

Haddimi bilmeden ve hadleri bildirmeden yaşar giderim….

 

Bugün günlerden Mor,

Bazen Leylak olurum bazen Lavanta,

İlham verici bir Periyim.

Aşkın Tutkunun kadınıyım ben,

Her daim Romantizm mevcut bende

Ha birde duygusallıkta üstüme yok,

Üzülür ağlarım, güler ağlarım

Hayal gücüm ile birçok dünya yaratırım.

Maneviyatımda var benim, ruhum dönüşür kamil insana.

Bazen öğle felsefeler yaparım ki Filozoflar halt eder yanımda…

Mesela seyyah olurum , cennete giden yolda.

Kendimle gurur duyarım sevginin doruğunda.

Savaşlardaki arabulucuyum sanki

Sırrıma erişilemez bir erenim ben…

 

Bugün günlerden Pembe,

Şeker gibi albeniliyim,

Şefkatli, anaç bir bilgeyim.

Karşılıksız severim, gerçek aşkla dize gelirim,

Bir bebek gibi yumuk yumuk ellerimle sımsıkı sarılırım hayata,

Kendimi karşıdakinin yerine koyup anlamaya çalışırım,

Empati mempati tavan yapmıştır bende,

Sahiplenici ve koruyucuyum esasında.

Bedava mutluluk dağıtırım,

Bulaşıcı hastalık gibi gülücükler yayarım her yere,

Hizmettir akdim bu dünyada…

 

Bugün günlerden Turuncu,

Macera doluyum, sosyal iletişimim geniştir benim,

İcadımda keşfimde uludur benim,

Bazen Afrika da gönüllü bir doktor, bazen ise öğretmenim.

Tedavi edici yönümle enerji veririm.

Öyle teşvik ediciyim ki bir keresinde uzaya adam gönderdim.

Sıcacık biriyim, samimiyetimle güvenir bana elalem.

Beni tanıyan kendini sever olur, tanımayan ise bahtsız,

Nice hayal kırıklıklarını tedavi ettim, umutsuzların avukatı, adaletin yargıcı oldum,

İyimserliğimle uçan trenler icat ettim.

Fiziksel güvenleri olan nice korumalar yetiştirdim ki sorma, baklavaları olan

Ben doğal bir antidepresanım bedava dağıtılan.

Ben organik bir insanım….

 

Ve Bugün günlerden Hayat…

 

 

 
Toplam blog
: 4
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.03.18
 
 

Yazmak kendini bulmaktır, okumak ise kendini tamamlamaktır. ..