Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '13

 
Kategori
Siyaset
 

Bülent Arınç, “gemi”yi terk etme sinyalleri mi veriyor?

Bülent Arınç, “gemi”yi terk etme sinyalleri mi veriyor?
 

Her şey Zaman’ın bir haberiyle başladı.

Neydi haber?

Kız-erkek öğrencilerin aynı evde kaldıkları, bunun engelleneceği, valilere ve emniyet müdürlerine talimat verildiği...

Haber, Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’a soruldu.

Görevi gereği, kendini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı , dolayısıyla hükümeti kollamakla, savunmakla görevli sayan Arınç, haber için “uydurma”, ardından “Böyle bir yetkimiz yok" dedi.

Ve sürdürdü:

“Dışarıya bir şekilde yansıması gerçekçi değil. Ucundan kenarından hiç de gerçekçi olmayan bazı bilgiler edinilmiş olabilir. Bunlar bilgi değil duyum (...) Başbakanımız böyle bir ifadesi söz konusu değil. Özel evlerde kalanların ne yapıp yapmadığı bizim ilgili alanımız içinde değil.”

Zaman’nın, “zaman”sız sayılan, daha doğrusu “uydurma” denen haberini Başbakan Erdoğan doğruladı:

“Ben karakteri itibarı ile farklı bir siyasetçiyim. Bir yerde konuştuğumu inkar etmem.”

*****

Bülent Arıç, sözcü olarak, Başbakan’ı kolluyor, haberin "uydurma" olduğunu söylüyor; Başbakan ise, haberin arkasında.

Gel de ayıkla princin taşını!.

Bülent Arınç, daha önce de, “kollama” düşüncesiyle acale davranmış, benzer durumlara düşmüştü. Gel gör ki bu kez, durum farklıydı. Arınç’ın TRT Türk’teki konuşmasındaki ifadeler bunu gösteriyordu.

Eski TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’la özdeşleşen deyişle söylersek:

Durum vahim!.

Bunu kavramak için, Bülent Arıç’ın söylediklerinden bir “söz demeti” sunalım:

Ben bir yerde bulunuyorsam, sadece makam işgal eden biri değilim.

Benim bir özgül ağırlığım var; bu  özgül ağırlığım başkalarından farklıdır.

Ben partinin görüşlerini, düşüncelerini, geçmişini, bugününü ve geleceğini temsil eden bir insanım.

Gençliğimi, aşkımı, hayatımı bu yola vermişim; ben sadece bir bakan değilim.

Kırmızı plak meraklısı, koltuğa oturduğunda her şey bitti diyen bir insan değilim.

Ben çok şeyi temsil ediyorum.

Benim yıpranmamam lazım, benim hiçe sayılmamam lazım. Sayın Başbakan buna dikkat eder, bu, en azından kul hakkıdır.

Birilerinin kum torbası haline getirilmek istemem.

Ben ağır ceza mahkemesinde avukatlık da yaptım, orada da güvenilir bir isimdim. O adam satılmaz, eğilip bükülmez denirdi.

Arkadaşlarıma bilgi verirken söylediğim her sözün yerini bulması lazım. Tutanak katibi değilim, özet yapıyorum. Ama içeride konuşulanlara doğru şekilde uymak zorundayım.

Ben bulunduğum yerde, ne duymuşsam onu söyledim. Duymadıklarımdan sorumlu değilim.

Başbakan ile hükümet sözcüsü arasındaki çelişkinin sorumlusu ben değilim. Bu çelişkinin izah edilmesi dün, bugün, yarın kendisinden beklenir.

Altyapısı olmadan böyle bir şeyi yapmak Başbakan olarak ileriye dönük bir vaat olabilir, ama bir Bakanlar Kurulu üyesi olarak böyle bir şeyden haberdar değilim.

******

Başbakan Erdoğan’a ne düşündüğü soruldu.

Yanıt kısa ve kesindi:

“Gereğini, gerektiği yerde ben yaparım. TV ile medya aracılığı ile yapmam, MYK’de, Bakanlar Kurulu’nda görüşürüz."

Daha önceleri de “zor durum”da bırakılan Bülent Arınç’ın, bu kez, olanları içine sindiremediği anlaşılıyor.

Ya yapılması gereken?

Bunun ne olduğu “Kırmızı plak meraklısı, koltuğa oturduğunda her şey bitti diyen biri değilim.”de aranmalıdır.

Son söz: Geleceği gören, gemiyi terk edeceği sinyalleri verir!.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..