Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '07

 
Kategori
Burçlar
 

Burçların kapısı fallara mı açılır ?

Burçların kapısı fallara mı açılır ?
 

Burçlara inanır mısınız ? Herkesin bir burcu vardır değil mi ? Bu bize genlerimizle değil, doğduğumuz anda verilmiş ama bizim üretilmemizde etkin olan annemizin, babamızın isteyerek ve de beraber kararlaştırarak verdikleri bir özellik değildir. Doğuş günümüz ve saatimiz ve de dönem itibari ile yüzyıllardır süregelen bir kurgunun neticesidir. Hangi burç yada burçlara mensup olduğumuz. Aslında bir zararı da yoktur. Burçlara bakarak, karakter analizi yapmak adet olmuştur. Bunu bende kullanırım. Hatta çoğu zaman işime yaradığını bile itiraf etmeliyim. Tam olarak, burçlarla hareket etmesem de, biraz merak icabı işin içine bulaşmış biri olarak, burcunu öğrendiğim kişilerin üstünkörü karakter analizini yapabilirim. Bunu yaparken, gazete sayfalarındaki burç yorumlarından yola çıkarak değil, çevremdekileri gözlemleyerek yapıyorum. Bir hayli de başarılı olduğumu belirtmek isterim. Ailemde mesela, koç burcu, boğa burcu, aslan burcu, balık burcu insanlarını oldukça fazla irdeledim. Dış dünyamdaki insanlarında bilinen burçların özellikleri ile karşılaştırdığımda, benzer noktaları çok buluyorum. Bu onları tanımamda oldukça fazla yardımcı oluyor. Bu demek değildir ki, burcuna göre muamele yapıyorum. Asla !.. Yalnızca, bazı davranışlarını daha iyi analiz edebiliyorsunuz. Hepsi bu kadar !. Ama çoğu zaman aldanabiliyorsunuz da.

Burçları yazmak sayfalar alır. Ben burada bundan bahsetmek istemiyorum aslında. Asıl bahsetmek istediğim, burçları bir fal öğesiyle bağdaştırmanın yanlışlığı.. Falların gerçek dünyayı yansıtmadığını bilen bir insan olarak, gazetelerdeki fal ve burç köşesini okumadığımı da itiraf etmeliyim. Bunları oldukça da saçma buluyorum aslında. Hiç kimse, bir insanın geleceğini göremez, bilemez ve bu konuda yorum yapmamalı. Gelecek bilinen bir şey olsa, adı gelecek olmaz ki ? Her insan geleceğini bir umut ve kendi kafasındaki kurgularla bekler, yaşar ve görür. Eğer iki gün sonra, 5 yıl sonra ne olacağını bilirse umut’tan geriye ne kalır. İlişkilerimizin düzeyi nasıl olur ? Koruyabilir miyiz bir takım kuralları, dostlukları, başarıları, başarısızlıkları, hastalıkları, arkadaşlıkları, sevdaları..

Sevdaları demişken, okuduğum bir haberi aktarmak istiyorum size !. Diyor ki bu haber ;”İngiliz bilim adamlarına göre, burçlara bakarak aşk hayatını söylemenin bir faydası yok, çünkü yıldızlar aşk hayatına ilişkin bir bilgi vermiyor".

Manchester Üniversitesi'nden bir grup uzman, 2001 nüfus sayımını temel alarak İngiltere ve Galler'deki 20 milyon kişinin burçlarını incelemişler. Amaç, belirli burçlar arasında "aşk" ilişkisi olup olmadığını anlamak. Dr. David Voas, 10 milyon çift arasında yaptığı araştırma neticesinde, bu kadar insanın arsında hiçbir burç bağlantısı olmadığını belirtti. Voas, "Eğer başak ile oğlak veya terazi ile aslan arasında en ufak bir aşk bağlantısı olsaydı, bunu mutlaka görürdük.
Astrologlar, bir insanın kişiliğini tam söylemek için doğum detaylarını görmek zorunda olduklarını söyleyecektir. Ancak sıradan insanlar için bu gündelik hayatlarında büyük bir boşluk açacaktır" demiş. Aslında bir bakıma da konunun özetini yapmış. Ayrıca, uzmanlar burçlar arasında en sağlam ilişkinin akrep ile balık arasında olduğu yolundaki inanışın da doğru olmadığını belirtmişler. Elizabeth Taylor'ın balık, Richard Burton'ın da akrep burcunda olduğunu söyleyen İngiliz bilim adamları, Amerikalı ünlülerin iki kez evlenip olaylı bir şekilde ayrıldıklarını hatırlattı. Bu da enteresan bir örnekleme olmuş. Değşik bir baklış açısı !..

Ama ne yazık ki, bir çok insan güne başlamadan önce günlük falını okuyor. Hatta bazı gazete ve dergilerde günlük aşk falları, aşk yorumları yapılıyor. Bunları okumadan işine başlamayan yada bunları okuyup ta, aşk hayatına yön veren insan sayısı o kadar çok ki !. Nasıl bir körlük ve cahilliktir bunu çözemedim. Ama garip bir avuntu duygusu olsa gerek. Yada, kafamızdaki aşk tarifine yada aşık olma durumuna değişik bir kılıf aramaya çalışıyorlar. Kendilerine göre de bir ayar yakaladıkları anda öyle hareket ediyorlar. Ama merak ediyorum. Sabah aşk falını okuyan biri, öğleden sonra aşık olabiliyor mu ? Ya da ilişkide olduğu kişi ile sorunlar yaşıyor mu ? Yada akşam yemeğinde beraberlerken, erkek sevgili gerçekten cebinden bir pırlanta yüzük çıkartıp sevgiliye veriyor mu ?

Ben nice insanlar biliyorum, yıllarca falında, bu sene aşk yılınız, aşık olacak belki de evleneceksiniz diye yazılanlara inanan ama hala neticeye erememiş olanlar. Yada merak ediyorum gerçekten, falında, “bu aralar sevgilinizle işler kötüye gidiyor, kavga edebilirsiniz yada bu hafta ayrılabilirsiniz “ diye yazdıktan sonra 1 hafta evinden dışarı çıkmayan insanlar var mıdır acaba !

Bu konu çok su götürür. Çünkü çok dinamik bir konu. Biraz internette dolaşın ve “yıldız falları” , "astroloji" yada “burçlar” yazın. Karşınıza kaç tane link bağlantısı gelecek. Bu bağlantıların çoğunda, hizmetler bir bedel karşılığı veriliyor biliyor musunuz ? Yani durum birazcık duygusal.

Bilmem anlatabildim mi ?

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..