Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Dr Barış Çakır Burun Akademi

http://blog.milliyet.com.tr/burunakademi

24 Kasım '14

 
Kategori
Estetik / Güzellik
 

Burun estetiğinde sihirli kemik tozu

 

Bu yazı biraz interaktif olsun. Yazıyı okurken burnunuzu muayene ettireceğim.

 

Anatomik bir giriş

 

Elinizi burnunuzun üstüne getirin. iki gözünüzün arasındaki kısım kemikten oluşur ve son derece serttir. Üç santim aşağı kısım ise kıkırdaktan oluşur ve daha yumuşaktır. Varsayalım burnunuz kemerli olsun.  Bu durumda burun sırtınızda, normalden fazla fazla kemik ve kıkırdak bulunuyor. Plastik cerrahlar, öyle girip fazla kıkırdak ve kemiği kesip törpüleyince olmuyor işte. Son derece karışık bir anatomiyle uğraşıyoruz. Çünkü burun içinden hava geçiyor. Kemik ve kıkırdağın altı boş.

Anatomik olarak da “çatı” olarak tarif edilen  bu bölgeyi size bir ev çatısını ile anlatmaya çalışacağım. Uzunlamasına iki odası olan bir dikdötgen bir ev hayal edin. Amerikadaki hortumladan çatısı uçmuş ev görüntülerini hepiniz gördünüz. burun kemerini alınca ameliyatta bu görüntü oluşuyor. 

 

-Biraz daha törpüledim bak

-Dokunabilirmiyim?

-dokun, dokun, gel

-Abi, çatı kıkırdakta açık ama kemik çatı hala kapalı

-Bakayım,…hım, tamam, tamam orayı da biraz açalım.

 

  Yani biz de bu bölgeyi, aynı ev çatısıymış gibi cümle içinde kullanıyoruz. 3-4 mm kemer alınınca genelikle çatı açılır. Parmağınızı burun sırtına dokundurduğunuzda, parmağınız bu boşlukları hissedecektir. Hortumda çatısı uçmuş evi hatırlayın. Çatı uçunca, iki odayı ayıran duvar tepeden görünmeye başlar. Burnumuzdaki sağ ve sol burun odalarını septum dediğimiz burnun ana kıkırdağı oluşturur. Açık çatı denilen problemde parmağınızla septuma dokunabilir sağında ve solundaki boşlukları, kolaylıkla hissedebilirsiniz. 

 

Tedavi: 

Şimdi kemeri yanı çatıyı aldık. Açık çatıyı nasıl tedavi ediyoruz, anlatayım. Yine çatısı uçmuş evi düşünün. Evin duvarlarını, temele girdiği yerden zayıflatıp, duvarları birbirine doğru yıkarak çatıyı kapatıyoruz.

  1. Çatı açık kalırsa: Burun sırtınız Adana’nın damlı evleri gibi görünmeye başlar. 
  2. Çatı çok kapatılırsa: Avrupadaki gotik tarz, çok karlı iklimlerin kısa duvarlı, uzun çatılı evlerine benzer. Önden bakınca burun sırtı bıçak sırtı gibi görünür. Genellikle burun ışıkları bozulur ve ters duran bir V harfi belirir. 
  3. Duvarlar tabandan odaların içine yıkılırsa, O zaman evler dar tabanlı, derme çatma tavanlı, sıkışık yere inşa edilmiş İstanbul gecekondularına benzer. Tam önden bakınca boru gibi görünür. Bu tür çatılar nefes almaya da uygun değildir. 

 

Anatomik olanı nasıl olmalı

Duvarlar birbirine yaklaşmadan makul ölçüde duvarları birbirine doğru tabanda değil tavanda birbirine yaklaştırılmalıdır. Burun tabanı kırılırsa, bu işi kontrollü yapmak çok zor, çünkü tabanda odaların içine doğru daralıyor. Aynı korku filmlerinde odayı daraltan duvarlar gibi hayal edin. Duvar dik açısını koruyarak hareket eder. Nefes açısından bu hiç iyi değil. Taban daralmadan tavanı kapanmalı. Bu nedenle, burun kemiklerinin tabanlarını kesmek, kırmak yerine; incelterek zayıflatıyorum. 

Cam gibi pürüzsüz bir yüzeye sahip olan burun kemiği kemerine yapılan her ameliyatta 1-2 mm düzensizlik kaçınılmazdır. Kemik periostu çok incedir ve bu kısımdaki deri de genellikle incedir. Burun kemik çatısı yumuşak bir yuvarlak şekle sahiptir. Oysaki kemik çatı kapatılsa bile en iyi ihtimalle düz olur. Kıkırdak çatının ise üstündeki perikondriyum ve yumuşak doku biraz daha kalındır. Ancak kıkırdak çatı daha keskin hatlara sahiptir. Kemer alınıp çatı kapatıldıktan sonra bence bir ek işlem daha gereklidir. Aksi halde şişlikler geçtikten sonra, burun sırtım çöktü gibi cümleler, hastalar tarafında daha sık kurulur. 

 

Türk lokumu: 

Dr. Onur Erol’un burun estetiği için geliştirdiği Türk lokumu da tam bu problem için kullanılmaktadır. Kemik çatı kapatıldıktan sonra burun sırtının üstüne doğranmış kıkırdaklar,  eriyen surgicell ile yerleştirilmektedir. Surgicell, kıkırdakları 1-2 gün birarada tutar. Çünkü kıkırdaklar dağılma eğilimindedir. Yine efsane Cerrahlardan Dr. Fethi Orak, burun kemerini törpülerken çıkan kemik tozlarını biriktirip, ameliyat sonunda yine kemiklerin üzerine yerleştirilmektedir. Kemik tozu, surgicell gibi bir bir arada tutucu ya ihtiyaç duymaz. Kemiğe ve periosta yapışır ve zor dağılır. İki hocamızın konu ile ilgili bilimsel makaleleri mevcuttur. 

 

Kemer alınıp, çatı kapatıldıktan sonra ek işlem yapılmasa ne olur?

  Özellikle ince derili hastalarda uzun dönemde çökme ve düzensizlik oluşma ihtimali vardır. 

 

Burun kemiğini keski ike kırmadığımı muhtemelen biliyorsunuz. Adını Ada Medikalin “Çakır 90” koyduğu cerrahi alet, kemiğin tabanını incelterek kemikleri hareketlendirir ve çatıyı kapatır. Bu inceltme sırasında, bir çiğdenmiş sakız kadar kemik toz çıkartır. Bu toz, burun sırtındaki düzensizlikleri örtmek için harika bir materyaldir. Bir taşla 3 kuş vuruyoruz aslında. 

Taş: Cakir 90

Kuş 1: 10 hastamızın 9 u hiç morarmıyor, buz ve soğuk uygulama vermememize rağmen.

Kuş 2: Kemikler burun boşluğuna doğru daraltılmadığı için nefes problemleri nadiren oluşur

Kuş 3: Bu işlem için burun sırtı için bol miktarda kemik toz üretir. motorlu kemik kesme ve törpüleme aletleri su yıkaması ile çalıştığı için kemik tozu toplamak çok zordur. 

Dr. Ali Rıza’nın yazdığı kemik tozu makalesi de bilimsel literatüre girmiştir. 

 

Burun sırtı düzensizlikleri için kemik tozunun ve Çakır 90 aletinin zaman içinde çok daha fazla kullanılacağını düşünüyorum. Türk malı olan Çakır 90 düşündüğümden daha fazla ilgi gördü. Bu hafta ilk ihracatını gerçekleştirdi :) İtalyan Dr. Paolo bir tane satın alıp Stockholm a götürdü. 

 

Dr. Barış Çakır

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 91
: 328
Kayıt tarihi
: 03.03.13
 
 

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanıyım. Fulya Terastaki ofisimde hastalarımı kabul e..