Bush'a fırlattıkları ayakkabı siyah mıydı..?

''ABD başkanlık seçimlerinin galibi, Barack Obama'nın başkanlığı devralma törenlerine katılmak için, Washington'a gelen yüzlerce Amerikalı, Dupont Meydanı’nda balondan yapılmış dev Bush heykeline ayakkabı fırlattı...''(Milliyet-Dünya)

Eh yani; Sayın (Ex oldu artık..!) başkan Corç Buş (George Bush), Yunaytıd siteyts ooof ümerika'nın başına, başkan seçildiği günden bugüne kadar, Dünya'nın başına'da bela olmayı becermişti... Sayısal değerler açısından bakıldığı zaman (aslında sayısal değerler, buraya yazmakla bitmez maalesef...!), 43'üncü başkan olarak Amerikan tarihine de adını, teneke harflerden yazdırdığı kesin...

Efendim; zamanını doldurduğuna göre, saygıdeğer ümerikan halkı ise, zat-ı alilerine ayakkabı fırlatmak suretiyle, başkanlığı dönemindeki olumsuzlukların karşılığında, ayakkabı ile teşekkür etmişler... (Ellerine sağlık diyorum...) Şimdi; Amerika'da bir rüyanın gerçekleşmesinin ardından, insanların çok istedikleri herşeyin, bir rüya ile başlayıp gerçeğe dönüşmesi mümkün olabiliyormuş...! Tıpkı, Martin Luther King'in rüyasının gerçekleşmesi gibi...

''Ve; ABD’nin ilk siyahi başkanı olan Barack Obama, yemin ederek göreve başladı.

Washington’da Amerikan Kongresinde milyonların katıldığı bir törenle, İncil’e el basarak yemin eden Obama, ABD’nin 44’üncü başkanı oldu.

Obama, ülkenin ilk siyah başkanı olarak Amerikan tarihine geçti. Böylece, köleler tarafından inşa edilen Beyaz Sarayda ilk defa zenci bir başkan görev almış oldu.

Kongredeki törende takdim edilirken, ikinci adı "Hussein" yerine "H" kullanılması ve "Barack H. Obama" olarak tanıtılması dikkati çeken Obama, platforma çıkar çıkmaz meydanı dolduran kalabalıklar tarafından, "Obama, Obama" diye desteklendi.

Obama, ABD’nin eski başkanlarından Abraham Lincoln’un yemin ederken el bastığı ve 1861 yılından bu yana kullanılmayan İncil’e el bastı. İncil, ABD Federal Yüksek Mahkemesi Başkanı John G. Roberts Jr. tarafından tutuldu.

Barack Obama’nın, ABD anayasasını ve ülkeyi iç ve dış düşmanlardan koruyacağına ilişkin yemininin ilk cümlesini, Yargıç Roberts’tan sonra tekrar ederken şaşırdığı ve Roberts’ın ise Obama’ya bu cümleyi bir kez daha söyleyerek hatırlattığı görüldü.

Obama yemin ederken de, "Ben Barack Hussein Obama" olarak yeminine başladı...'' (Milliyet-Dünya'dan)

Artık bundan sonra; yeni bir dünya düzeni ve dünya görüşü olacağına dair, 8 Milyarlık nüfusu olan yaşlı Dünya yuvarlağının sakinleri, bundan böyle sakin bir dünyada yaşamayı hayal ediyorlardır herhalde..!? En azından, ortadoğu ve islam ülkeleri...! Irk, din, dil ayrımlarının yapılmadığı bir dünyada yaşamak, 8 milyarda bir ihtimal ile başlar ve herkese yayılabilir...Martin Luther'in rüyası gibi... Efendim, bir fıkra vardır;

Bizim Temel'in rüyası da, Afrika'yı görmek ve hatta yaşamakmış, Basmış Afrika'ya gitmiş... Güney Afrika Cumhuriyetine yerleşmiş... Belediye de Otobüs şöförlüğü kadrosu boş olduğu için, bizimkini şöför yapmışlar... Vermişler bizimkinin altına kocaman otobüsü ve güzergahını göstermişler... İlk günü, ilk seferine çıkmış, ilk durağa yanaşmış ve kapıları açar açmaz, durakta bekleyen Siyahlar ve Beyazlar başlamışlar kavgaya... Bizimki şaşırmış. Aşağıdaki kalabalık, pata-küte birbirlerine girmişler ama bir yandan da, ''Önce bir bineceğiz çünkü biz Beyazız...'' diyorlar, ''Hayır biz bineceğiz Siyahların bölgesi burası...'' diyorlar... Ortalık toz duman... Bizim Temel bakmış durum beter, düzeleceğe de bezemiyor... Çekmiş el frenini, kapıdan kafasını çıkarmış ve, ''Heeeey, ula ne ediysinuz daaa...?'' diye kükremiş... Bir anda kavga durmuş, herkes Temel'e dönüp bakmaya başlamışlar.. .Bizimki yine aynı edayla;

- Ula neyi paylaşamiysunuz da kavga ediysinuz uşaklar...? diye çıkışmış... Herkes bir ağızdan ''Önce biz'', '' Yok önce biz bineceğiz'' demeye başlamışlar... Temel yine kükremiş,

- Kesin ulaaaa... Nedur öncesu, sonrasi da...? demiş... Ve, sirayla pinun ula şu otopüse pakayum... diye lafını bitirmiş. Ama Zencilerin de, Beyazların da hangi sırayla binmeye çalışmaları yüzünden, kavga ettiğini hala anlayamayan Temel'e,

- Biz burada Beyazlar ve Siyahlar olarak yaşıyoruz ve bir takım önceliklerimiz var ama...demişler. Temel dönüp kapıdan kafasını çıkarmış ve,

- Ula pen anlamayirum Peyazu-Siyahu daa, Hepinuz Yeşilsinuz pundan pöyle anlaşildi mu..? demiş... Herkes birbirinin yüzüne saf saf baktıktan sonra, ikna olmuş bir durumda toparlanmışlar ve sıraya girmişler... Bizimki koltuğa oturmuş, kafasını aşağıdakilere çevirmiş ve,

- Hazirmisunuz pakayum daa..? demiş... Herkes başını sallayınca bizim Temel bu sefer,

- Tamam o zaman, ilk önce açik yeşuller, taha sonra koyi yeşuller pinsun pakayum...demiş...!!!

Evet sevgili dostlar, Ayrımcılık yapmakla, etnik kökenler ile, insanların arasına nifak tohumları serpmeye yeltenenler olursa, Nasıl bir cevap vereceğimiz bellidir...'' Hepimiz İnsanız ve aynı dünya yuvarlağını paylaşmak zorundayız, başka şansımız olmadığına göre, şansını fazla zorlama...!!!'' demeliyiz...

Herkese sonsuz saygılarımla...