Buyrun buraya

Merhabalar diyerek başlamak istiyorum bloğuma. Malum bu gün bayram, herkes bayram telaşında. Kurban kesenler bütün gün kurbanla uğraşıp yorgun düştüler. Kesmeyenler ise akraba ziyaretlerine başladılar bile. Ben bayramda çalışanlar grubundayım. Hem de bu bayram görevim gereği gece çalışıyorum.

Bir sürü blog okudum çoğuda bayramla ilgili yazılar, bayramlaşmalar, tebrikler. Hepsi birbirinden güzel. Boş zamanımda bir blogda ben yazayım dedim. Benim gibi çalışmakta olanlar, evde yanlızlık çekenler, bayram harici bir şeyler okumak isteyenler belki bir göz atarlar diye düşündüm. Ne yazayım derken aklıma gelen ve beğendiğim bir fıkrayı yazmaya karar verdim. Hem dana altında buzağı arayanlara da bir uğraş olur. Bakalım beğenecek misiniz.?

Tanrı Adem'le Havva'yı yaratalı birkaç saat olmuştu ve ikisi üzerindeki son rötuslarını yapıyordu.

Elinde sadece monte edilecek iki parça daha kalmıştı.

Bunları hangisine takacağı konusunda kararsızdı. Sonunda onlara sormaya karar verdi.

"Elimde iki parça daha var." dedi. "Bunları da sizlere monte edeceğim."

"Bunlardan biri ayakta işemeye imkan veriyor. Bunu hanginiz ister?"

Adem büyük bir coşkuyla atıldı: "Ben, ben!! Bana verin onu.Çok eğlenceli olacak. Onunla ayakta işeyebileceğim. N'olur bana verin onu."

Adem'in ısrarları ve çocuklar gibi zıplayıp durmasına fazla dayanamayan Tanrı, Havva'dan da bu konuda çok istek göremeyince, o parçayı Adem'e monte etti.Adem sevinçten çılgına dönmüştü.

Hemen etrafta koşturup her yere işaretini bırakmaya başladı. Bir kayayı ıslattı. Sonra kuma adını yazdı.

Sonra da ilerideki bir taşı vurmaya çalıştı yeni oyuncağıyla.

Nihayet sakinleştiğinde Tanrı diğer parçayı monte etmek için Havva'yı yanına çağırdı.

Havva sordu: "Bana takacağınız parçanın adı nedir ?

Tanrı yanıtladı "BEYİN !! "

Bugün dünya'yı yöneten Adem'lere bakınca bu hikaye gerçek gibi duruyor, değil mi? :))))))

Beğendiniz mi bilmem ama bayram günü yüzünüzde ufakta olsa bir gülücük oluşturabildiysem ne mutlu bana. Mutlu bayramlar dilerim herkese...