Büyü de gel

Tiyatro seyircisi olmak için seçme sınavı olmalı. Herkes tiyatro izleyicisi olamamalı. 

Tiyatro izlemek bir kültür olayıdır. 

Gittiğimiz bir oyunda protokole ayrılan en ön koltuklara oturmuş kişiler oyun esnasında oyuncuların gözüne baka baka çatır çutur çubuk kraker yiyorlardı. Yiyecek yemek şöyle dursun salona yiyecek sokmak bile yasak. Görevli gördü ve sesizce ikaz etti. O an bıraktı. Sonra açlıktan gebermişcesine yine gizli gizli yedi. Yanındaki tipin teki de yayıla yayıla oturup sona doğru uyumaya başladı. Ayaklarını da utanmasa sahneye koyacaktı. Horlamaya az kala oyun bitti. 

Soğuk Bir Berlin Gecesi adlı oyunda cep telefonu acı acı çalmaya başladı. Sahibi hiç aldırmıyordu. Zaten oyuna girerken telefonu kapatmanız isteniyor. Hadi unuttun diyelim. İnsan usulca kapar ya da sessize alır değil mi?. Bu arsızlık nedir? Daha da olmadı açtı konuşmaya başladı. Oyunun oyuncusu Olcay Kavuzlu süperdi . Sustu seyirciye bakmaya başladı. Şahıs (bence hıyar ) telefonunu kapattı . Olcay Kavuzlu da kızgın bir şekilde” teşekkür ederim “diyerek oyuna döndü. 

Gizler Çarşısı nda belki 3 dakika falan telefon çaldı. Müzikte apachi müziğiydi. Oyuncular bir tepki vermedi ama mutlaka dikkatleri dağılmıştır. Ne terbiyesiz insanlar yahu… 

Onun için tiyatroya gidebilmek için insanlar bir sene kursa gidip sonra sınava girmeliler. Hatta aldığı puana göre oyunlara gidebilmeliler. Yani her isteyen her istediği oyuna gidememeli. 

Eskiden yani 1950 li ve 60 lı yıllarda tiyatroya gitmek için annemler tayyör diktirirlermiş. Herkes çok şık ve düzgün gelirmiş. Tabi ki oyun esnasında çıt çıkmazmış. Kimse oyun bitmeden salonu terk etmezmiş. Hadi kıyafetten geçtik. İzleme kuralları uygulansa ona bile razıyız. 

Bu tiyatro kültürüne haiz olmayan insanlar” şu tiyatroda neymiş bir de biz görelim canım “ veya “ben de şu oyunu izledim “diyebilmek için ya da bedava bilet bulup “bedava sirke baldan tatlı “diyerek gelen tipler. 

Ya gelme kardeşim gelme… Burası Lunapark değil . Sen önce oralarda bir vakit geçir büyü sonra buraya da gelirsin değil mi ama?