Büyüdükçe hep daha güzel bir şeyler

Çok da önemli değil yaptıklarınla ilgili başkalarının ne diyeceği. O çok sevdiği m soru belirsin tepemde bir baloncukta ve sorsun bana, isteyip istemediğimi.  Cevap neyse, yönüm oraya.

Çok da sıkıntı vermiyor bitişler. Tamam bir boşluk yaratıyor. O kadar da ruhsuz değilim. Ama geçiyor. Delip geçse de bazıları bazen.

Çok da barınmıyor endişeler ruhumda.  Tatilde bir rüya görmüştüm. Bilmediğim bir evin arka odasındaydım. Annem de ön odada. Pencereden dışarı baktım ve lapa lap kar yağdını gördüm.  Koşarak annemin yanına gittim ve ona dışarısını gösterdim. Derken uyandım. Sabaha karşı gördüğüm bu rüya pek de hoşuma gitmedi. Geçmiş zamandan aklımda kaldığı kadarıyla, mevsimsiz kar görmek iyi değildi. Internetten baktım; evet doğruydu. İyi olmadığı, hatta aniden yaşanacak bir değişikliğin hayatı alt üst edeceği yazıyordu. Tırstım bir an. Bir kaç gün sonra uzun bir yola çıkacaktım. Aklıma kötü şeyler geldi. Derken bir süre sonra kahvaltımı ettim keyifle, kahvemi  içtim otel odasının balkonunda denize baka baka huzurla. Sonra rüyayı düşündüm ve birden aklıma Elif Şafak’ın  Aşk kitabındaki  14. Kural geldi; “Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını”. Keyfime keyif kattı bu kuralı hatırlamak. Şimdi herne gelecekse gelsin,  ağırlarım bir şekilde.

Çok da tahammülüm yok belirsizliklere. Bazen koşarak gidiyorum üstüne, ne olacaksa olsun diye.

Çok da takmıyorum artık canım dediklerimin bencilliklerini ve dahası nankörlüklerini.  Arkamı dönüyor, Allah’a havale ediyorum. Ve bir arkadaşımın dediği gibi, kavanoz kırıldıysa, kırılmıştır. Nazardı çıktı derim. Herkes ederi kadardır. Onları fazla düşünmek, ruhuma zarardır.

Daha vardır illa ki yazacaklarım ama, balon belirdi başımda ve soruyor bir şarap almaz mısın bir dvd eşliğinde? Şimdi yönüm oraya...

Bu yöne ilerlerken biliyorum ki, hep daha güzel, hep daha renkli, hep daha huzurlu olacak yaşananlar büyüdükçe. Şükürler olsun bugüne.

5 Ağustos 2012