Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '10

 
Kategori
Blog
 

Büyükada'da...

Büyükada'da...
 

Fotoğraf Sevgili Mavi Yelken'in albümünden alınmıştır.


Ayak basar basmaz rüzgar vardı iliklerine kadar hissettiğin, değdiği yeri buz kesen. Yağmur vardı sonra, bazen usul usul, ince ince kulağına bir masal anlatır gibi yağıp, bazen de acelesi varmış gibi koca ve sık ve ağır damlalarla gökyüzü yarılmış gibi sağanak halinde boşalan. Bir saklambaç oyunundaymışcasına sobelenmeye çalışılan, tam buldum sanırken yeniden ortadan kaybolan güneş de vardı ama yalancıktan...

Nalan vardı sonra, tesise götürecek teknenin yanında bekleyen; 5-6 yaşlarında, uzun siyah saçları at kuyruğu, iri şaşkın gözleri dedesinin ağzından çıkacak tek bir söze muhtaç ve o dedenin, o benim her şeyim, o benim anam, diye sevdiği. Teknede bana, “acaba ben de onların yaşındayken böylesine rahat ve umarsız mıydım” diye düşündüren, gürültülü sesli ve kahkahalı, bir elinde cımbız bir elinde ayna umrunda mı dünya halli, 3 genç kız vardı.

Mekana vardığımda beni sıcacık karşılayan kimi bildik, kimi yeni tanıdık dost yürekler vardı. Eski yüzlerle kaldığı yerden devam edilen içtenlik ve samimiyet, yeni yüzlerle tanımaya, tanışmaya yönelik sorulu cevaplı ama aynı içtenlik ve samimiyet kokan sohbetler vardı. Özlenen anlar vardı geçmişe dair dillendirilen, arada kaybedilen zamanları bir an önce telafi etmek istercesine yaşanmaya çalışılan şimdi vardı ve elbetteki umutla ve hevesle yeni planlar iğnelenen bir gelecek. Sohbet vardı damaklardaki bira tadıyla lezzetlenen, genç yaşına rağmen sanat müziğindeki bilgi ve becerisiyle bizi oldukça şaşırtan müzisyen arkadaşın güzel nağmelerle eşlik edip keyiflendirdiği sesi vardı. Benim kenardan alkışlarla destek olduğum yağmura aldırılmadan yapılan danslar, oynanan oyunlar, çekilen halaylar vardı. Müdüründen servis elemanına kadar, her konuda ellerinden geldiğince yardımcı olan güleryüzlü çalışanlar vardı. Ve nasıl geçtiğini kimsenin anlayamadığı saatlerin ardından, her güzel şeyin bir sonu vardır gerçeğine uyan bir ayrılık vakti. Dönüş yolunda vapur kaçırma telaşesiyle tamamlanamayan, yarım kalan vedalar vardı, arkadan sallanan eller, bir sonraki buluşmada görüşmeye yönelik dilekler ve yüzlerde tatlı bir yorgunluktan arta kalan tebessümler...

Anlayacağınız; haftasonu Milliyet Blog Yazarları vardı adada, biz vardık. Ve her şey çok ama çok keyifli ve güzeldi. Başta bu organizasyonu düzenleyen Sema Şener olmak üzere emeği geçen, katılan herkese çok teşekkürler...

 
Toplam blog
: 246
: 980
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

30’ lu yaşların ağırlığında geçiyor artık yaşam ama teğet geçerek, ama kurcalayıp didikleyerek...İst..